Osmanlı Yatağan Kılıcı

Lütfen Resim Paylaşımlarınızı Galeri Üzerinden Yapınız. Ek Dosya Yükleme İptal Edilmiştir..

Bizimle Paylaşmak İstediğiniz Resimlerinizi Galeri Dışında Link Olarak Vermek Yasaktır. Galeriye Nasıl Resim Yükleneceğini Bilmiyorsanız Lütfen Konumuzu İnceleyin Buradan Açtığımız Konuyu Ziyaret Edebilirsiniz.
  • Bendeki kılıcın bazı özellikleri: Kını kiraz ağacı kabuğundan yapılmıştır. Kılıcın üzerinde ise Ali gibi yiğit Zülfikar gibi kılıç olmaz yazmaktadır. Kılıcın kabzası ise siyah kemikten yapılmıştır.

    --Metin internetten alıntıdır--
    Yatağan, Osmanlı döneminde yaygın olarak 16. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar kullanılmış meşhur ve etkili bir tür kılıç. Yabancılar arasında Türk Kılıcı, halk arasında Kulaklı olarak da bilinir. Kılıcın ağırlık merkezi, kılıç yapımında Türk eğrisi olarak bilinen açısı ve ideal vuruş şekli diğer kılıçlardan farklı olduğu için kullanımı zordur. Ama iyi kullanan birinin elinde tahrip ve keski gücü, çağdaşı kılıçlardan çok yüksektir.

    Yatağanlar, herhangi bir kılıcın savunma ve saldırı görevini yapmakla beraber biçim, yapı ve ölçü yönünden birçok farklılık taşır. Beyaz veya siyah kemik, fildişi, ahşap ya da boynuzdan yapılan kabzanın baş kısmı iki geniş kulak şeklinde sağa ve sola ayrılır. Bunlar yatağanın hamle sırasında elden çıkmasını önledikleri gibi silaha ayrı bir estetik görünüm verir. Bu görünüm nedeniyle halk arasında Kulaklı diye adlandırılır.

    Namlunun eğimine paralel eğim yapan kabza başı hafifçe içeri kıvrılarak tutulduğunda eli kavrayan bir tırnak meydana getirir. Bir Y harfi meydana getiren kabza enli ve kalın bir metal bilezik altında namlu ile birleşir, namlu kabza içinde baş kısma kadar uzanırdı. Yatağanlarda namlu bildik kılıçlara göre daha kısa olur ve onların aksine iç bükey kenar keskin, dış bükey kenar düz olurdu. Dışbükey kenarda genellikle demir, keskin olan iç kenarda ise çelik kullanılırdı. En önemli özelliği, palalarda olduğu gibi eğimin uzun olan kenarının değil aşağı bakan ters kısmının keskin olmasıdır.

    Osmanlı zamanında yeniçerilerin, piyadelerin ve leventlerin kullandığı bir silah olan yatağan kını içerisinde belde, kuşağa veya silahlığa sokulmuş olarak taşınırdı. Boyları 60-80 cm. arasındadır. Yatağanlar ve yatağan kınları üzerinde de kılıçlarda olduğu gibi çeşitli bitkisel geometrik motifli süslemeler yapılmış, kartuşlar içerisinde kitabelere yer verilmiştir. Süslemede daha ziyade gümüş, altın ve kıymetli taşlar kullanılmıştır. Yatağan'da motifler ve yazılar bazen bir şiir bazen bir özlü söz olmakla beraber çoğunlukla ayetler, kılıcın sahibinin ismi, dualar ve kılıcı yapan ustanın mührü ile yapım tarihi görülmektedir. Dua olarak genellikle Ya Muhammed kıl şefaat yazıldıktan sonra kılıç sahibinin ismi geçerdi. Üzerlerinde çoğunlukla kan oluğu da bulunurdu. Yatağanın ağzının çok keskin olmasından dolayı zamanla bir kullanım kültürü gelişmiştir. Örneğin yatağan sahibi, karşısındaki kişi zayıf ise yatağanın keskin ağzı ile değil de kesmeyen sırtı ile müdahale ederdi.

    Yatağann namlu motifleri kılıcın üzerine işlenirken genellikle iki yöntem kullanılırdı: İlk yöntemde, kakma sanatıyla motifler yapıldıktan sonra oluşan boşluklar erimiş altın veya gümüşle doldurulur, son olarak yüzey taşlanarak düzgünleştirilirdi. Ancak bu yönteme az rastlanılır, motifler genellikle gümüş olduğundan ikinci yöntem uygulanırdı. Bu yöntemde istenilen motifin şekli ince bir gümüş tele verildikten sonra kılıcın üzerine işlenirdi.

    Denizli Yatağan, artık eskisi gibi yatağan üretilmese de, bıçak yapımı konusunda Türkiye nin önemli merkezlerinden biri olmayı sürdürmektedir.

    [Resim Engellendi: http://img3.imageshack.us/img3/4947/85929274.th.jpg][Resim Engellendi: http://img12.imageshack.us/img12/9042/59466839.th.jpg][Resim Engellendi: http://img12.imageshack.us/img12/7614/98280933.th.jpg][Resim Engellendi: http://img12.imageshack.us/img12/5643/95204812.th.jpg][Resim Engellendi: http://img204.imageshack.us/img204/923/14633266.th.jpg][Resim Engellendi: http://img204.imageshack.us/img204/3686/38532190.th.jpg]

  • çok değerli bir kılıçtır hatta katanlara bile taş çıkartır fakat biz kendi değerlerimizi koruyamadğımız için halkımızın büyük bir çoğunluğu farkında bile değildir.

  • Kamuran Bey,
    Nepal Khukuri bıçaklarına da şeklen bir miktar benzerlik taşıyor bu parça..
    Cidden çok hoş.. =)

  • Çok güzel bir kılıç Yatağan, sendeki de güzel bir örnek... Arada bir kınını sütle temizle çok daha sağlıklı olur ve güzelleşir...

    Sevgiler,

    This is AnkaraTeam, you know...

    WR LW 10 w VO 6-24X50 Mil-Dot
    C NS 4,5 w O RD
    STEYR AUG A1 modified by B.A.S.A.R
    Mod 99 w GM 4-16x50 AO on YD

    Ankara / B(Rh)+"Gezcik, Gözcük, Arpa!.."

    ankarateam.png

    "Democracy is two wolves and a lamb voting on what to have for lunch. Liberty is a well-armed lamb contesting the vote."

  • Kamuran bunun yanına bir de mauser tüfek yakışır :) Şöyle Osmanlıdan kalma. Turkish Mauser.. En yivlisinden

    Weihrauch HW100T Falcon T35x56 Premier Target
    Weihrauch HW97KL Blue Laminate Maccari Hornet MKVI
    Weihrauch HW45 .177&.22 Maccari
    Zoraki HP-01 Ultra .177
    Heckler & Koch USP Compact Blue 9x19 Para Trijicon Nightsights
    Remington Spartan SPR220 12ga 22'' Double Trigger & Hammer Coachgun
    Bernardelli Compact 9x19 Para
    CZ 75B Semi Compact 9x19mm Para
    Hatsan 250XT Tac Boss (KJW Ruger MKIII)
    Gamo PR776

  • Devlet-i Aliyede Dımışki çelikten yapılırdı. Tasarım olarak Ortaasya çizgisi taşımaktadır. Özellikle Türk eğrisi denilen mühendislik harikası bir yapısı vardır. Yapısı nedeniyle iç bükey keskin kenarda uygulanan basınç normal kılıçta uygulanın kat ve kat üstünde oluyordu. Osmanlı zamanın da yapılan çoğu yatağan'da yazı dili olarak Arapça kullanıldığı gibi harf inkilabına kadar kullanılan Köktürk abaçasıda kullanılmaktadır. Kılıç sahibinin mensub olduğu boya göre tamgasıda mevcuttu.
    Beni en çok üzen konu hepimizin evinde olması gereken kültür mirasımızdan çok geç yaşlarda haberdar olmamız ya da hiç haberdar olmamamız. Japonlar ne kadar A.B.D mandası haline gelsede kültürel açıdan tüm Dünyaya Katana'yı tanıtmıştır. Gencinden yaşlısına hangi ülkede olursa olsun kılıç dendiği zaman ilk akla Katana gelir. Japonlar holywood yapımı filmlerle tüm Dünyaya kültürlerini aşıladılar. Kime sorsanız Dünyanın en iyi kılıcı Katanadır ve en iyi kılıcı Japonlar yapar. Bel ki Yatağan bir vuruşta Katanayı tarumar eder belli mi olur. Fazla değil bir 15-20 yıl sonra okçuluk, cirit, hun boksu gibi tarih olup gidecek. Sahip çıkmadığımız değerlerimiz yüzünden ecdadımızın kemiklerinin sızladığına eminim. Çeliği ve kılıcı icad eden ecdadımız yayıda icad etmiştir ama şu anda maalese kompozit yay yapımını Amerikalı araştırmacılardan öğrenmekteyiz. Ne kadar acı değil mi?..
    Ayrıca Dımışki çelik ilk olarak Ortaasyada atalarımız tarafından bulunmuştur, Moğol istilasında Şam tarafına göçe zorlanan Türkmenler tarafından yaygınlaştırılmıştır. Karbon değeri değişik olan her çelik için özel olarak hazırlanmış eritme potaları yakın tarihte arkeolojik kazılarda ortaya çıkarıldı. Neyse fazla başınızı şişirmeyeyim bu tarz konular da çok hassasım...

  • Çok güzel bir kılıç Yatağan, sendeki de güzel bir örnek... Arada bir kınını sütle temizle çok daha sağlıklı olur ve güzelleşir...

    Sevgiler,

    Kılıcın kını kiraz ağacının kabuğundan yapılmış, o yüzden pek ellemiyorum.

  • Konu hortlayacak ama olsun, elin katanalarına ilgi göstereceğimize ata yadigarı bu silahı vitrinlerimizde seyredelim. Sadece antikalara bakıp iç geçirmeyelim, Denizli' de bulunan Cansan bıçak adlı firma boynuz - pirinç - kaliteli çelikten orjinaline uygun olarak bu silahların her çeşidini üretiyor, tarihte Türk korsanlarının çatal kulak pala olarak adlandırdığı kısa yatağandan ( 50 cm ) aldım bu firmadan ve silmeye bile kıyamıyorum :love: ilgisi olan herkesin internetten firmayı aratıp göz atmasını dilerim.

  • Bildiğim kadarıyla 60 ve 80 darbelerinde halkın elinde bulunan ruhsatsız silahlar (ki o tarihte birçok kişide savaştan kalma mauserler ve tabancalar vardı) toplatıldı. Bu çerçevede ateşli silahların yanında bilimum kama, bıçak, kılıç vs. ne kadar kesici delici alet varsa toplatılıp yok edildi. Bundandır bizim kılıcımızın bıçağımızın yok oluşu diye düşünüyorum. Kültürel değerlerimiz siyasi emellere kurban gitmiştir. Zaten bu sebepten ötürü 800 dolarlık bir yivli tüfeğe Türkiye de 5000TL para verip bulabilirsek alıyor ve bir o kadarda ruhsatına masraf yapıyoruz. ABD de 12 yaşındaki çocuklar 12.7 ile atış yapıyor, bizim çocuklarımız sapanla taş atarak büyüyorlar.

    Tekli AT-44 6.35mm kundağı omuzlu OBÜS ;lol;
    A Rh(-)

  • amerikalılar bizim kültür mirasımıza ne kadar sahip çıkarlar ki.
    Dolayısıyla amerikan darbelerinden sonra toplananlar siz ce ne kadar sağ kalabilirlerdi ki.

  • Basittir, bakmaya doyulmayacak Mauserlerin namluları eritilebilir, yüzlerce asırlık dede yadigarı palaların zamana direnen ahşabı kolaylıkla yakılabilir. Çeliği, ahşabı ya da boynuzu yok edebilirsiniz. Ama insanların zihnine zincir vuramazsınız. Yok edilen ya da sağ bırakılmayan kültürel nesnelerin halen yaşayan ustaları var çok şükür. Oluklu Sürmene kamaları, Çerkes kamaları, boy boy yatağan palaları, işlemeli hançerler Türkiye' nin bazı bölgelerinde üretiliyor, ayı Gyrills' in teflon bıçağına 400 TL verip koleksiyonumuza katıyorsak kendi kültür nesnelerimize de sahip çıkalım. Şahsen YATAGUN' un bu konuda girişimlerde bulunmasını çok isterim, iki paket sigara parasına adamlar kuşaklarca saklanıp hatta kullanılabilecek ananevi bıçaklar üretiyorlar, bu ustalar YATAGUN tarafından bulunup güzel bir internet pazarlaması sağlansa sanıyorum her 'katana' sevdalısının duvarında vitrininde bir adet yatağan olur.