Öncelikle herkese merhabalar,
Aslında bu başlığı hangi bölüm altında açacağımı bilemedim ama sonunda burasının yani "yaylılar" bölümüne açmanın uygun olacağını düşündüm. Çünkü nacizane bu yazı, belki de yeni tüfek almak isteyen birkaç arkadaşıma da faydalı olur. En başta söylemek isterim ki; amacım tamamen düşüncelerimi ve fikirlerimi siz sevgili hobidaşlarımla paylaşmak. Usta hobidaşların yanında yanlış birşey söylersem affola.
Hobicilik bambaşka birşey. En başta bir hobici olduğum için, içten içe seviniyorum. Her ne olursa olsun birşeylerle ilgilenmek, oynamak, birşeyleri geliştirmek güzel. Hayatta her zaman birşeylere tutunmak gerek. Hobicilerin canı sıkılmaz derim. Ciddi ciddi bir hobiyle ilgileneli, ister inanın ister inanmayın 10 yıldan bu yana canımın 1 kez bile sıkıldığını hatırlamam. Hiçbir zaman "acaba ne yapsam da canımın sıkıntısını geçirsem?" dediğimi hatırlamıyorum. Bir hobicinin her zaman yapacağı birşeyler vardır. Bazen bir akvaryum, bazen bir tüfek, bazen bir olta, bazen bir bisiklet, motosiklet, küçücük bir kumandalı araba bile bizi eğlendirmeye yeter. Küçüklüğümden bu yana akvaryumlarım oldu. Balıkları, akvaryumculuğu sevdim. İlk akvaryumuma ilkokula giderken sahip oldum. Geçirdiğim zamanları ne kadar anlatsam boş. Bu hobim halen devam etmek için debeleniyor. Neyse konumuz akvaryum değil, saadete gelelim.
Şuanda 32 yaşındayım. İlk tüfeğime liseye giderken sahip oldum. İzmir'de Hisar Camisinin önündeki av dükkanlarının vitrinlerine bakarken havalı tüfeklere aşık oldum. Bir tane almak için babamın başının etini çok yedim. Adamcağız sonunda dayanamadı aldı bir tane. 1997-1998 yılıydı büyük ihtimalle. O zamanın en ucuz Hatsan'ını aldık. Yivsiz, siyah plastik bir tüfekti. Yanlış hatırlıyor da olabilirim ama sanırım fiyatı eski parayla 40.000 liraydı. Ama dediğim gibi yanlış hatırlıyor olabilirim, aklımda böyle kaldı. Hatta ilk tüfeğim ilk arızasını yaptığında tüfeğimi sırtıma alıp, Hatsan'ın o zamanlar Halkapınar'daki fabrikasına 1 saatten fazla yürüyerek gittiğimi hatırlıyorum. Hatsan'ın fabrikası o zaman 4 katlı bir apartman dairesiydi. O zamanlar ithal pellet bile yoktu desem yeridir. En azından ben hiç görmedim. Baba tarafım Egeli, İzmirlidir. Bu tüfek sevdası da oralardan geliyor. Kan çeker derler ya; dedelerimizde de hep Zeybeklik-Efelik varmış. Tüfek benim için hep başka, herşeyden başka oldu. Sonraları elime birçok tüfek geçti birçoğu Hatsan'dı. Av tutkusu, tüfek tutkusu içimde başka yanar. Bazı zamanlar uzunca süreler uzak kaldık. Motosiklet tutkusu da ayrı bir yerden. Ama birşekilde tüfeklerle yolumuz yine birleşti. İyi bir atıcı mıyım? Belki değilim. Ama yiğidi öldür hakkını yeme; iyi izciyimdir, güzel iz sürerim, gözlerimiz keskindir, yalan değil Avın saatlerini, geçiş yerlerini, zamanlarını iyi bilirim. Benden kaçış yok
Son 2 yıldır havalı tüfek sevdam iyice kıpraştı. Bir arkadaşımla birlikte İzmir'e gittiğimde bir mod 99 bir de mod 125 aldık. Ekonomik durumlar malum, her tüfeğe gücümüz yetmiyor. O zamanlar hiçbir foruma üye değildim, bazen birkaç şey okur hemen çıkardım. İlk yivli havalım Mod 125'in ilk versiyonuydu, sonra 2. nesil bir mod 125 aldım. Derdim hiçbir zaman grupman yapmak da olmadı. 100 metrede teneke vurmak, konserve kutusu delmek, şişe kırmak. Aslında tetik çekmek diyelim. Arkadaşlarla rekabet etmek, iddialaşmak da ayrı bir zevk. Tabii ki insan zamanla birşeyleri değiştirmek istiyor, geliştirmek istiyor, hobi kıpraşıyor, azıtıyor. Birkaç kez pcp tüfeklerle atış yaptım ama gariptir pcp beni hiçbir zaman cezbetmedi. Geçtiğimiz hafta oturduğum yerdeki bir av bayiinden bir at 44 set alıyordum ki son anda tüfek elimdeyken vazgeçtim. İyiki de vazgeçmişim. O paraya 2 tane sportsmatch dampa, 2 tanede mod 125 TH OD alırım ben. Hatta hobi için ayırdığım, biriktirdiğim bir meblağ parayla da, olmassa üstüne biraz daha ekler bir diana alırım dedim ama yok, içim ona da elvermedi. Hatta bu ve başka bir forumda tavsiye için danıştığım arkadaşlarım oldu.
Garip midir bilmem ama pcp'lerle ilgili birkaç fikrimi paylaşmak isterim. Hiçbir arkadaşım bana kızmasın ama pcp'leri sevmiyorum. Sevemedim. Sevmek istiyorum ama yapamıyorum İnanın bana elimde bir pompayla bir tüfeğe hava basmak bana komik geliyor. Bunu kötü anlamda söylemiyorum, inanın bana ama ne olursa olsun bir tüfekle bir pompayı veya bir scuba tüpü yanyana getiremiyorum. Pcpleri seven ve bundan fazlasıyla zevk alan birçok arkadaşım var. Yaylı sevdası başka. Elimde şuanda bir mod 125 ve bir de Stoeger X20 var. İkisine de aşığım. Ben tüfeğimi sırtlanır giderim, yayımı kurar atarım. Bir daha kurar bir daha atarım. Biraz da klasik sevdalısı birisiyim. Eski motosikletleri, bisikletleri, walkman'leri halen çok severim belki de bundandır. Dediğim gibi kimse bana kızmasın, samimi düşüncelerim bunlar. Kendi düşüncelerim, amacım kimseye birşey anlatmak, ispatlamak değil. Bir başkasına da yaylılar garip gelebilir. Çok normal.
Son zamanlarda forumlarda hep şu cümle gözüme takılıyor ve garipsiyorum: "pcp'ye geçmek". "Pcp'ye geçmek" birçok forumda artık kalıplaşmış, kemikleşmiş bir deyim olmuş ama bana uymuyor arkadaş. Pcp'ye geçmek ne demektir anlamış değilim. Neden Pcp'ye geçiyorum. Birçok yazıda birçok arkadaşım "ileride pcp'ye geçince" gibi kelimeler kurarak, birşeyler söyledikleri zaman bana garip geliyor. Sanki eline her yaylı alan birgün bir pcp saihibi olmalıymış gibi bir hava esiyor. Ben kendimce bunun çok yanlış olduğunu düşünüyorum. Eğer birgün herkes pcp'ye geçmek durumundaysa, pcp kullananların da birgün ateşli silahlara geçmesi gerekir sanırım. Yani dediğim gibi forumlardaki bu "pcp tabusu" hoşuma gitmiyor.
Konu bambaşka yerlere gidiyor ama ben yine konuyu gariptir ama sevdiğim bir tüfek olan mod 125'e getireyim. Yeni başlayan birçok arkadaş gücünden dolayı bu tüfeğe çarpılıyor. Hata mı ediyor? Evet belki de bir yerde hata ediyor ama ne olursa olsun çoğu zaman güce aldanılıp bu tüfek alınıyor. Ama benim bu konuda düşüncelerim biraz farklı. Öncelikle mod 125 ciddi bir tüfek. Yani bayağı bayağı tepen bir tüfek. Üstü çıplak atış yapan bir arkadaşımın 2. gününde ciddi ciddi omzunu zedelediğini bilirim. Bu tepme olayı çok konuşuluyor ve konuşulduğu kadar da var. Dürbünler zarar görüyor. Şimdi inanmayacaksınız ama benim 2. mod 125'im dampasız olduğu halde dürbününü hiç bozmadan 3000 atış yaptı. Sonra zaten dampa taktım. Ya üzerindeki optima dürbün çok sağlam ya da benim mod 125 fazla tepmiyor diyeceğim ama ikisi de değil. Biraz şans işte. Dürbünü de tüfeği de iyi gözetmek gerek. Ki aynı durumu yine aynı bu forumda başka bir arkadaşın yazısında da okumuştum. Şimdi dürbünü bir yana koyarsak bu mod 125'i genel anlamda seviyorum arkadaşlar. Gücünden mi? Aslında sadece gücünden de değil. Bu tüfekte garip birşey var. Mod 125'le atılan pelletten gelen ses bile bir değişik arkadaşlar. Örneğin bir arkadaşınız 60-70 metreye konulan bir şişeye pellet atarken şişelerin oralarda bir yerlerdeyseniz o cıvlamayı duymuşsunuzdur. Başka hiçbir tüfek pelleti böylesine cıvlatmıyor. Mod 125 garip bir tüfek işte arkadaşlar. Onunla ilgili aslında daha çok şey yazarım.
İsabetsizliğinden çoğu yerde dem vuruluyor. Grupman yapılmaz deniliyor. Ben buna da inanmıyorum. Evet grupman belki ama isabetsizliği tartışırım. Neden mi çünkü ben 80-90 metreye koyacağınız her 1lt ebatındaki şişeye 5 atışta 3 garanti veririm. Hatta 4 belki de 5te5 yapacak bir arkadaşım da var. Zaten bu tüfeği alacak adamın da grupmanla işi olmasın. Zevk almaya baksın. Peki bu tüfeğin kötü yanları ne? diye soracak olursanız; "ağır" derim. Ağır tüfek arkadaş, bayağı ağır, her anlamda ağır. Bu tüfeği tavsiye edecek olsam bir mod 125 od th + dampa ve güzel bir gamo dürbünle çok da zevkli bir tüfek oluyor.
Buraya kadar okuduysanız teşekkür ederim. Yazıyı akşama devam ettirmek istiyorum, daha x20 ile ilgili de fikirlerimi yazmak istiyorum. Arkadaşlar tekrar belirtmek istiyorum ki amacım nacizane fikirlerimi yazmak. Belki hobide yeni olan arkadaşlara olabilirsek faydalı olmak başka hiçbirşey değil. Saygılar sevgiler...
Kaldığım yerden akşama devam ettirmek istiyorum arkadaşlar.
Hobi - Mod 125 ve Stoeger X20
-
challenger -
15 Ağustos 2012 13:53
Lütfen Resim Paylaşımlarınızı Galeri Üzerinden Yapınız. Ek Dosya Yükleme İptal Edilmiştir..
-
-
işte mod 125 th kıymetini bilen ve gerçek bir yaylı sevdalısı.yaylı tüfek bambaşka birşeydir yani size çok net bir grupman vermeyebilir,namluları lw kadar ince detaydan geçmemiştir ama ses ve kur at , yayın gerilimini hisset zevki bir başkadır .yazınız gerçekten çok zevkli bir şekilde okunuyor bende de mod 125 th var dediklerinizi anlayabiliyorum.Yazınızın devamını da bekliyorum...
Saygılar. -
bendede hatsan 1000s var üzerinde tek parça ayak olmasına karşın 2 tane optima dürbün bozdum tepmesi öle ahım şahımda değil ya dürbünler çok adiydi ya da bilmiyorum artık daha önce kullanan oldumu...
-
Yazınızı okudum, belirttiğiniz gibi fikirlerinizi paylaşmışsınız teşekkürler. Benim şahsi fikrimse mod 125'in hem havalıdan, hem tüfekten, hem hobiden soğutan "eşşek" gibi tepen gereğinden fazla güçlü, gereğinden fazla ağır, havalı tüfeğin mantığına aykırı bir tüfek olduğudur. Henüz başlarken hobiden soğutmuştu, kullandım hediye ettim.
Güç aranacaksa eğer 350 magnumu veya diananın diğer yakın modellerini tercih ederim, belki teper ama daha zarif daha hafif, ve bariz şekilde daha isabetlidir. Ben mod 125'e verdiğim parayı malesefki para-pellet-enerji israfı olarak görüyorum.
Yaylı ve pcp konusundaki düşüncelerinize de katılmakla birlikte, bu da tamamen tercih meselesi kimisi de her seferinde kurup atmayı vakit kaybı görüyor. -
yazınızı zevk alarak okudum.aynı düşünceleri ben de paylaşıyorum.pcp ile atma fırsatım hiç olmadı fakat yaylıda ustalaşıp pcp ile atayım mantığı bana da çok ters geliyor.çünkü yaylı ile atmak daha zor değil mi ben mi yanlış biliyorum ? ha fiyat olaraksa doğru olabilir." bu hobiyi sürdüreceksem geçerim pcp ye "gibiyse olabilir ancak bana yine mantıksız geliyor.biri şişe kırmaca biri hedef kağıdı mantığında işliyor bence.birinde pelleti koyar atarsın öbürü baya hesap kitap işi.dürbün ayarı pellet düşüşü basınçtı filan.o kadar hesap kitap yapıp atmak beni gerçekten geren bir durum olurdu zevk almayı bırakın. ama tabi bundan aşırı zevk duyacak arkadaşlarım da var.bence hangisinden zevk alınıyorsa ondan başlanmalı.farklı kategoriler arası yükselmek gibi ve saçma geliyor.sayın mythshaman ın bir yazısında okumuştum "birde mildot falan değil artıkılın ortasına getirdinmi hedefi ok gibi çakacaksın, şişenin ortasına, üste at, 2 çentik şöyle -3 çentik böyle rüzgar var biraz sağa, silaha açı ver, bunlar keyfimi kaçırıyor.". sanırım tamamen bana uyan bir yazı.yeni yazınızı merakla bekliyorum..
-
yazınızı zevk alarak okudum.aynı düşünceleri ben de paylaşıyorum.pcp ile atma fırsatım hiç olmadı fakat yaylıda ustalaşıp pcp ile atayım mantığı bana da çok ters geliyor.çünkü yaylı ile atmak daha zor değil mi ben mi yanlış biliyorum ? ha fiyat olaraksa doğru olabilir." bu hobiyi sürdüreceksem geçerim pcp ye "gibiyse olabilir ancak bana yine mantıksız geliyor.biri şişe kırmaca biri hedef kağıdı mantığında işliyor bence.birinde pelleti koyar atarsın öbürü baya hesap kitap işi.dürbün ayarı pellet düşüşü basınçtı filan.o kadar hesap kitap yapıp atmak beni gerçekten geren bir durum olurdu zevk almayı bırakın. ama tabi bundan aşırı zevk duyacak arkadaşlarım da var.bence hangisinden zevk alınıyorsa ondan başlanmalı.farklı kategoriler arası yükselmek gibi ve saçma geliyor.sayın mythshaman ın bir yazısında okumuştum "birde mildot falan değil artıkılın ortasına getirdinmi hedefi ok gibi çakacaksın, şişenin ortasına, üste at, 2 çentik şöyle -3 çentik böyle rüzgar var biraz sağa, silaha açı ver, bunlar keyfimi kaçırıyor.". sanırım tamamen bana uyan bir yazı.yeni yazınızı merakla bekliyorum..
Öncelikle teşekkür ederim. Sağolasınız. Zaten amacım kesinlikle birtakım şeyleri savunmak değil, sadece hobiyle ilgili olarak kendi düşüncelerimi, görüş açımı anlattım. Tabii ki herkes benimle aynı düşünceleri paylaşmak durumunda değil. Herkesin bu hobiden aldığı zevk bambaşka olabilir. Siz de sanırım anlatmak istediklerimi gayet net anlamışsınız. Aynı şeyleri düşünen bir hobidaşımla tanışmaktan memnun oldum. Sağlıcakla kalın, saygılar ve sevgiler...
-
Yazınızı okudum, belirttiğiniz gibi fikirlerinizi paylaşmışsınız teşekkürler. Benim şahsi fikrimse mod 125'in hem havalıdan, hem tüfekten, hem hobiden soğutan "eşşek" gibi tepen gereğinden fazla güçlü, gereğinden fazla ağır, havalı tüfeğin mantığına aykırı bir tüfek olduğudur. Henüz başlarken hobiden soğutmuştu, kullandım hediye ettim.
Güç aranacaksa eğer 350 magnumu veya diananın diğer yakın modellerini tercih ederim, belki teper ama daha zarif daha hafif, ve bariz şekilde daha isabetlidir. Ben mod 125'e verdiğim parayı malesefki para-pellet-enerji israfı olarak görüyorum.
Yaylı ve pcp konusundaki düşüncelerinize de katılmakla birlikte, bu da tamamen tercih meselesi kimisi de her seferinde kurup atmayı vakit kaybı görüyor.Düşüncelerinize saygıyla yaklaşıyorum, fikirlerinizi de belirttiğiniz için teşekkür ederim. Sizin bakış açınız da doğal olarak farklı bir bakış açısı. Hepimizin sevdiği şeyler beğeniler bambaşka. Mod 125'i teknik olarak mükemmel bir tüfek olarak belirtmedim zaten. Sadece Mod 125'i olduğu kadar, artıları ve eksileriyle yine de sevdiğimi, bu tüfekten zevk aldığımı anlatmak istedim. Aynı zamanda halen bu tüfeğe karşı oluşmuş bir kötü önyargının da olduğunu söylüyorum. Pek tabii ki örnek verdiğiniz Diana ve benzeri ithal tüfeklerle kıyaslamam ama şunu da belirtmek isterim ki şuanda bana bir diana 350 magnum verseniz belki de tepmesi dışında farkı algılayamam bile. Çünkü halihazırda zaten Mod 125 tüm ihtiyaçlarımı karşılıyor. 50-100 metre arası hedeflerimi vuruyorum. Üstelik ucuz bir tüfek. Bulunduğum yerde de net olarak atışlarımı kendime belgeleyecek bir atış poligonu yok. Tabiri caizse şişeye taşa atıyorum. Yani çok nitelikli bir malzeme kalitesine de ihtiyacım yok. Şöyle düşünmenizi isterim; ben bir köylüyüm ve bir köyde oturuyorum. Bir tane Renault 12 Toros'um var. Her ihtiyacımı karşılıyor. Yeri geliyor ailemi gezdiriyorum, yeri geliyor tarladan topladıklarımı bagajda taşıyorum. Yeri geliyor, taşlı yolda, yeri geliyor asfaltta, yeri geliyor çamurda sürüyorum. Yani benim için biçilmiş kaftan. Ama siz bana "neden Ferrari'ye binmiyorsun?" diyorsunuz sanki. Üstelik ister inanın ister inanmayın bizim köyün bakkalında Renault 12 Toros'un yağ filtresi bile satılıyor. Mesele biraz buna benziyor. Kısacası ben Mod 125'imi seviyorum. Bu tüfekle aynı deneyimleri yaşamadığımız için hakkındaki düşüncelerimizin farklı olması çok normal. Önemli olan zevk almamız, severek bu hobiyle uğraşmamız. Saygılar, sevgiler. Tekrar teşekkür ederim.
-
işte mod 125 th kıymetini bilen ve gerçek bir yaylı sevdalısı.yaylı tüfek bambaşka birşeydir yani size çok net bir grupman vermeyebilir,namluları lw kadar ince detaydan geçmemiştir ama ses ve kur at , yayın gerilimini hisset zevki bir başkadır .yazınız gerçekten çok zevkli bir şekilde okunuyor bende de mod 125 th var dediklerinizi anlayabiliyorum.Yazınızın devamını da bekliyorum...
Saygılar.Teşekkür ederim Beğenmenize sevindim. Devamını da yakın zamanda yazıcam. Yaylıları ben de çok seviyorum, ortak zevkleri olan hobidaşları tanımak çok güzel. Tekrar teşekkür ederim, sağlıcakla kalın.
-
bendede hatsan 1000s var üzerinde tek parça ayak olmasına karşın 2 tane optima dürbün bozdum tepmesi öle ahım şahımda değil ya dürbünler çok adiydi ya da bilmiyorum artık daha önce kullanan oldumu...
Selamlar. Ben şöyle düşünüyorum; tüfek ne olursa olsun, dampa şart. Yani motosiklet almadan önce aslında ilk olarak bir kask almak gerekli derler. Bence de "havalı almadan önce bir dampa almak gerek". Zaten kırılan dürbünlere verilen paralarla dampa maliyeti çoktan aşılıyor. Bu işin en kısa yolu tüfekle birlikte bir dampa almak. O zaman dürbün bozulacak kırılacak diye korkmassınız, en azından içiniz rahat olur atış yaparken.
-
bende mod 125 sahibiyim sesiyle güçüyle insanı hayran bıraktırıyor ama malum ben 16 yaşındayım 50 kiloyum ama boy 1.80 haliyle tüfeği çok zor kullanıyorum ama bir türlüde vazgeçemiyorum tüfeğin tepmesi benim için sorun değil ama hedefi şaşırtıyor hatta sırf mod 125imi daha kolay kullanabilmek için 1 ay sonra bady 'ye başlıcam mod 125 gerçek silah kullanıyormuş hissi veriyor insana ama bazen keşke bitanede pcp tüfeğim olsa diyorum istediğim noktaya atim mermiyi bu seferde o silah sesini sarsıntıyı hissedememek var kuzenime eser 2001 tüfek aldık dükkanda deneyerek en isabetli olanı aldım 6 metreden çok iyi konsantre olarak 5 yeya 6 numara çivinin arkasını vurdum mesafe kısa ama yaylı sevdası ne yapalım
-
Yanlış hatırlamıyorsam sene 93 veya 95 de yazın aldığım ilk maaşımla bende plastik kundaklı, plastik kaplı namlulu bir hatsan almıştım. 5.000.000 veya 5.000 50.000 arası bir paraya. Maaşım o kadardı zaten, tabi kundaklar şimdikiler gibi değildi 1000-2000 atış sonrasında kırılmıştı yeni tüfek alana kadar bant yapışkan idare etmiştim iyi hatırlarım. Babam silahları pek sevmediği için hiç babamdan o konuyla ilgili destek göremedim haliyle hep kendim kazandım kendim aldım.
En son aldığım Hatsan tüfek ortalama 10 yıllık bir Mod 60 dır ve halen kale gibi duruyor, iyi baktığımdandır belki. Bende her zaman alttan kurma yaylı taraftarı olmuşumdur ve bir eksisinide görmedim. Yalnız insanların kendi düşünceleri tartışma konusumudur bilemem ama bir yerde size katılmıyorum;
"Son zamanlarda forumlarda hep şu cümle gözüme takılıyor ve garipsiyorum: "pcp'ye geçmek". "Pcp'ye geçmek" birçok forumda artık kalıplaşmış, kemikleşmiş bir deyim olmuş ama bana uymuyor arkadaş. Pcp'ye geçmek ne demektir anlamış değilim. Neden Pcp'ye geçiyorum. Birçok yazıda birçok arkadaşım "ileride pcp'ye geçince" gibi kelimeler kurarak, birşeyler söyledikleri zaman bana garip geliyor. Sanki eline her yaylı alan birgün bir pcp saihibi olmalıymış gibi bir hava esiyor. Ben kendimce bunun çok yanlış olduğunu düşünüyorum. Eğer birgün herkes pcp'ye geçmek durumundaysa, pcp kullananların da birgün ateşli silahlara geçmesi gerekir sanırım. Yani dediğim gibi forumlardaki bu "pcp tabusu" hoşuma gitmiyor."
yazmışsınız. Pcp kullananlar ateşli silaha geçmek için pcp almaz, nedeni ise; pcp veya yaylı havalı bir tüfek ile ateşli silah çok farklıdır. Bende de ateşli silah var ama sorun elime kaç kere almışım? Yaylı veya pcp ile stabil uzun mesafe atışlar yapabilirsiniz, sarsıntısı ve tepmesi ateşli bir silaha göre neredeyse yok denecek kadar azdır. Yaylı veya pcp deki amaç av değildir en azından yasal değildir yapılıp yapılmaması kişinin insiyatifinde. Ama yaylıdan Pcp ye geçmek mantıklı, kalite standartlarını yükseltmek için, atışlarda istikrar sağlamak için veya yedek bir tüp alarak 200 pelleti 3kg lık bir tüfekle dağ bayır gezerek tüfek kurma derdi olmadan atmak için pcp ye geçilebilir. Ama önce yaylıdan alabileceğinizi almanız gerekiyor. Örneğin ben Hatsan BT65 alacağıma gittim Gamo Hunter 1250 aldım ki sebebi, BT65 in pcp olmasına rağmen benim Hunter 1250 ile aynı kiloda + aparatları fazla ve bana extra bir lüx sağlayacağını düşünmedim. Gidip scubasıyla, hortumuyla, dolum ucuyla + BT65 e 1500 - 2000 tL vereceğime 1.100 tL ye benim için yaylıda güç + istikrar da son nokta olabileceğini düşündüğüm Hunter 1250 yi aldım. Ama bundan sonraki tüfeğim kesinlikle pcp olacak. Tabii ki 4-5 kiloluk bir pcp ye 2000 tL vermeyeceğim. Onun yerine 3500 verir 3kg lık adı sanı olan kalitesi tartışmaya açık olmayan bir pcp alırım.
Yanlış anlaşılmasın bunlarda tamemen benim şahsi düşüncelerim ...
-
Pcp kullananlar ateşli silaha geçmek için pcp almaz, nedeni ise; pcp veya yaylı havalı bir tüfek ile ateşli silah çok farklıdır. Bende de ateşli silah var ama sorun elime kaç kere almışım? Yaylı veya pcp ile stabil uzun mesafe atışlar yapabilirsiniz, sarsıntısı ve tepmesi ateşli bir silaha göre neredeyse yok denecek kadar azdır. Yaylı veya pcp deki amaç av değildir en azından yasal değildir yapılıp yapılmaması kişinin insiyatifinde. Ama yaylıdan Pcp ye geçmek mantıklı, kalite standartlarını yükseltmek için, atışlarda istikrar sağlamak için veya yedek bir tüp alarak 200 pelleti 3kg lık bir tüfekle dağ bayır gezerek tüfek kurma derdi olmadan atmak için pcp ye geçilebilir. Ama önce yaylıdan alabileceğinizi almanız gerekiyor. Örneğin ben Hatsan BT65 alacağıma gittim Gamo Hunter 1250 aldım ki sebebi, BT65 in pcp olmasına rağmen benim Hunter 1250 ile aynı kiloda + aparatları fazla ve bana extra bir lüx sağlayacağını düşünmedim. Gidip scubasıyla, hortumuyla, dolum ucuyla + BT65 e 1500 - 2000 tL vereceğime 1.100 tL ye benim için yaylıda güç + istikrar da son nokta olabileceğini düşündüğüm Hunter 1250 yi aldım. Ama bundan sonraki tüfeğim kesinlikle pcp olacak. Tabii ki 4-5 kiloluk bir pcp ye 2000 tL vermeyeceğim. Onun yerine 3500 verir 3kg lık adı sanı olan kalitesi tartışmaya açık olmayan bir pcp alırım.
Sağolasın, güzel cevabın için teşekkür ederim. Sizi çok iyi anlıyorum ama benim anlatmak istediğim şey; pcp tüfeklerin sanki yaylılardan sonra gelen şeyler olduğu yanılgısı. Bence böyle birşey yok. Yani "yaylıdan sonra pcp" diye birşey olduğuna inanmıyorum. Pcp'leri ayrı bir rahatlık olarak görenler pek tabii ki var ama herkesin kafası herkese uymuyor işte. Bana ahım şahım bir rahatlık gibi gelmiyor. Saçma sapan örnekler vererek düşüncelerimi anlatmaya çalışıyorum ama başka çarem yok. Yaylılarla Pcp'leri; kasetçalarlı walkmanlerle, cd playerlara benzetiyorum. Bilirsiniz ki kasetçalarda bir şarkı ileri gitmek için fwd tuşuna basar bekleriz. Pilin durumuna göre 25-30 saniye bantı sarar bir sonraki şarkıya geçerdik. Büyük külfetti. Sonra cd playerlar çıktı. Bas düğmeye tık diye diğer şarkıya geçiyor. Büyük bir rahatlık. Kasetçalarlarla bunu her defasında yapamadığımızdan bir yerde sevdiğimiz-sevmediğimiz her şarkıyı dinlerdik. Uzun sürerdi, külfetliydi ama keyfi başkaydı. Tadını doyasıya alırdık. Şimdi bende cd player var. İçinde bir sürü parça, sevdiğim parçayı bir ileri bir geri alıp dinliyorum. Bu sefer şarkıdan bir günde bıkıyorum.
Ben yaylının namlusunu kırmayı her defasında tek tek pellet koymayı seviyorum. Kolum bazen yoruluyor ama yine de seviyorum. Yavaş oluyor ama tadı başka. Diğer türlü ardarda pelleti yollamak bana göre değil. Yaylılar hedefi vuramadığım zaman pişmanlık duymaya fırsat veriyor. Diğer yandan düşüncelerinizi paylaştığınız için de tekrar teşekkürler... -
bende mod 125 sahibiyim sesiyle güçüyle insanı hayran bıraktırıyor ama malum ben 16 yaşındayım 50 kiloyum ama boy 1.80 haliyle tüfeği çok zor kullanıyorum ama bir türlüde vazgeçemiyorum tüfeğin tepmesi benim için sorun değil ama hedefi şaşırtıyor hatta sırf mod 125imi daha kolay kullanabilmek için 1 ay sonra bady 'ye başlıcam mod 125 gerçek silah kullanıyormuş hissi veriyor insana ama bazen keşke bitanede pcp tüfeğim olsa diyorum istediğim noktaya atim mermiyi bu seferde o silah sesini sarsıntıyı hissedememek var kuzenime eser 2001 tüfek aldık dükkanda deneyerek en isabetli olanı aldım 6 metreden çok iyi konsantre olarak 5 yeya 6 numara çivinin arkasını vurdum mesafe kısa ama yaylı sevdası ne yapalım
Kardeşim çok sağolasın, beğenmene sevindim. Yaşına ve kilona göre mod 125'i düşündüğüm zaman kurmakta zorlanmanı anlıyorum. Ama boyun gayet uzun ve mod 125 için biçilmiş kaftan. Ben 1.87 ve 90 kiloyum. Kurmakta zorlanmıyorum. Kabzayı sağ kasığıma dayayıp kolaylıkla kuruyorum. Oturarak kurarsan çok kolayca halledebilirsin. Mutlaka küçük ve katlanabilir, taşıması kolay bir atış sandalyesi veya taburesi al. Sadece kurarken oturmak için. İşini çok kolaylaştırır. Diğer yandan bel fıtığı riskini de azaltacaktır. Sağlıcakla kal, saygılar sevgiler...
-
Yaylıda heleki güçlü yaylılarda attığın her pelet bana daha değerli gelir : ). Kurması ne kadar zorsa tetiğede bir o kadar dikkatli basarım. O kurulma esnasında çıkardığı yay sesi, namlu kapanırken gelen çelik seside hoştur. Ama her ne olursa olsun iyi bir pcp ile takır takırda atmayı istemiyor değilim hani. Özellikle artık hanımla birlikte atışlar yaptığım için hem onun için kur hem kendin için baya bir yoruyor : ). Hunterımı seviyorum ama isterim ki güzel birde pcp olsun elimde ...
-
Yaylıda heleki güçlü yaylılarda attığın her pelet bana daha değerli gelir : ). Kurması ne kadar zorsa tetiğede bir o kadar dikkatli basarım. O kurulma esnasında çıkardığı yay sesi, namlu kapanırken gelen çelik seside hoştur. Ama her ne olursa olsun iyi bir pcp ile takır takırda atmayı istemiyor değilim hani. Özellikle artık hanımla birlikte atışlar yaptığım için hem onun için kur hem kendin için baya bir yoruyor : ). Hunterımı seviyorum ama isterim ki güzel birde pcp olsun elimde ...
Hanım konusunda haklısın, durumu bir de o şekilde düşünürsek başka Ben hanımı bazen atışa götürmek için ısrar ediyorum ama nafile. Bu arada sen yazınca şöyle bir inceliyeyim diye Gamo Hunter'ına baktım. Güzel tüfek. Sence Gamo Hunter'ın en sevdiğin yanı nedir? Malum her tüfek kendisini sahibine bu kadar sevdiremiyor
-
bende her zaman tüfeği kasığıma dayayarak kurarım ama çömelerek sol dirseğim dizime dayalı atış yaparım zaten yakın zamanda bipot alıcam bide samsunda birkaç hobidaş bulsam atışlarımı yalnız yapmak zorunda kalmasam çok güzel olucak
-
Hanım konusunda haklısın, durumu bir de o şekilde düşünürsek başka Ben hanımı bazen atışa götürmek için ısrar ediyorum ama nafile. Bu arada sen yazınca şöyle bir inceliyeyim diye Gamo Hunter'ına baktım. Güzel tüfek. Sence Gamo Hunter'ın en sevdiğin yanı nedir? Malum her tüfek kendisini sahibine bu kadar sevdiremiyor
Ben yine bir karşılaştırma yapıcam tartışma konusu olacak ama yinede yapyım : ). Ben bundan 1 sene önce forumda Diana Magnum 350 mi Hunter 1250 mi diye sormuştum. Tabii ki Diana Gamo karşılaştırmasında Diana ezdi ve geçti. Neyse ben Diana almaya karar vermişken çok temiz bir 1. nesil Patriot aldım ve aşık oldum resmen o tüfeğe. Nasıl sattım bilmiyorum ama satmış bulundum 350 Magnum almak için.
Neyse 350 Magnumu aldım. "Büyük beklenti büyük hüsrana sebebiyet verir" derler ya; gerçekten haklı bir söylemmiş. Aldım ama sinir krizleri geçirtti bana 6 ay içinde. Her 20 atışta bir vida sıkılır mı? Ben sıkıyordum. Gez parçalandı 100 atış dayanmadı yenisini aldım, işçilik kötüydü Patriotuma göre, kundaktaki vidaları fazla sıkamıyordum çünkü çatırtılar geliyordu kundaktan. 1000 tL civarı almıştım 700 e sattım kılıfıyla falan.
Sonra tekrar yaylı araştırırken yine Hunter 1250 takıldı gözüme. Gittim inceledim av bayisinde ve kim ne derse desin işçiliğine, görüntüsüne ve gücüne Patriota aşık olduğum kadar aşık oldum diyebilirim. İstikrarsız diyorlardı, iyi peletlerle 35mt. tek delik yapabilen bir yaylının istikrarsız olduğunu düşünmek ona haksızlık olur diyorum. 350 Magnumun yanından geçemeyeceği kadar güçlü ve istikrarlı bir Hunter 1250 sahibiyim. Onda hem Patriot var, hem pcp gücü var, hemde bahsi geçen ama benim göremediğim Diana kalitesi var : ).
Seviyorum Hunter 1250 mi ve Pcp alacak olsam bile kesinlikle satmayacağım evladiyelik bir yaylı. Tabii pcp den önce denemek istediğim bir tüfek daha var. Gamo Hunter IGT veya Whisper IGT alacağım önce envanterde saklamak adına. Onlarlada atışlarım oldu ve onlarıda çok sevdim. 4,5mm alacağım tabii bu sefer zaten 5,5mm nin panzerine sahibim : ). Fx ve AA dan başka pellet kullanmam Hunter 1250 den başkada yaylı tanımam : )).
Tamamen şahsi görüşlerimdir lütfen daha önceleride olduğu gibi Diana, Hw, AA bağımlıları tekrardan bir tartışma hevesine girmesin. Tabii bu birazda saygı meselesi ...
-
Gecen sene bende dıana 460 magnum almışdım bende bütük beklentiler içerisindeydim benim sonumda hüsran oldu ben her fırsatda diyorum dıana işçilik kötü diye sürekli vidaları gevşiyordu sarsıntıdan tetik ayar vidası bile ayar kaçırıyordu birde sık arıza cıkartıyor 2 kere kol kırdı 2 el almışdım bana maliyeti sıfır fiyatını geçdi aldıgıma bin pişma oldum isabetide beklentilerimi karşılamamışdı o zaman elimde hatsan mod 135 mod 95 de vardı 460 ın güçünü mod 135 le karşılaşdırdım mod 135 daha güçlüydü tartışmasız sonra üzerine mod 88 mod 99 aldım onlardan daha çok keyif aldım hiç değilse masrafsız tüfeklerdi ben anlamıyorum benim kullandıgım dıananın işçiligi çok kötüydu şahsen dıanayı ben tavsiye etmiyorum .
-
okadar yazıyı yazmaya hiç üşenmedinmi
-
okadar yazıyı yazmaya hiç üşenmedinmi
Valla üşenmedim ne yalan söyliyeyim tam tersi zevkle yazdım kardeşim
-