Lütfen Resim Paylaşımlarınızı Galeri Üzerinden Yapınız. Ek Dosya Yükleme İptal Edilmiştir..

Bizimle Paylaşmak İstediğiniz Resimlerinizi Galeri Dışında Link Olarak Vermek Yasaktır. Galeriye Nasıl Resim Yükleneceğini Bilmiyorsanız Lütfen Konumuzu İnceleyin Buradan Açtığımız Konuyu Ziyaret Edebilirsiniz.
  • Çanakkale zaferinin yıldönümü dolayısıyla bu konuyu tekrardan açmayı uygun buldum.

    GAZİKOVAN


    [Resim Engellendi: http://www.mkek.gov.tr/Haberler/xAqUc4Lp.png]
    Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ne büyük zorluk, özveriler ve vatan sevgisi
    karşılığında kurulduğunun ifadesi olarak, Genelkurmay Başkanımız Orgeneral
    Sayın M.Yaşar BÜYÜKANIT tarafından MKE genel müdürlüğüne armağan edilen
    Gazikovan, Kurumun Genel Müdürlük katında sergilenmekte ve muhafaza
    edilmektedir.


    Kurtuluş Savaşını desteklemek maksadıyla İSTANBUL'da bulunan Tophane-i
    Amire fabrikalarından getirilen ustalar, tezgah ve teçhizatla bugünkü MKE Kurumu
    Genel Müdürlüğü eski MAKSAM Fabrikası içindeki atölyede faaliyete geçen
    İmalat-ı Harbiye (Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu) Top ve Mühimmat dolum
    tesisinde üretilen ve Kurtuluş Savaşının en önemli safhalarında cephe hattına sekiz
    kez giden ve her seferinde İmalat-ı Harbiye'de dolum yapılan "GAZİKOVAN"
    hikayesi;


    Mart 1921 - İnönü Ovası İnsanın iflahını kesen buz gibi bozkır ayazında Ethem
    Çavuş'un sırtı üşüyor, avuçları ise kızgın mermi kovanlarına çıplak elle dokunduğu
    için alev alev yanıyordu. Top atışı on sekiz saattir durmaksızın sürüyordu Ethem
    Çavuş, 75 mm'lik topu durmaksızın dolduruyor, her seferinde besmele çekip keşif
    kolundan bildirilen menzillere kıyamet yağdırıyordu.


    Sandıkta kalan sondan üçüncü mermiyi aldığında bir an duraksadı. Merminin üzerine bir çaput sarılıydı. Çaputu sökerken avucuna kalem büyüklüğünde demir
    bir çubuk düştü. Çaputun ve çubuğun anlamını çözmeye çalışırken sarı metalden mermi kovanına kazınarak yazılmış yazıya gözü ilişti. Okumaya vakti yoktu.
    Mermiyi topa sürüp ateşledi. Demir çubuğu cebine, boş kovanını ise bu sefer sandığa değil yere attı Birkaç dakika sonra soğumuş olan kovanı kaybolmaması için yerden alıp mintanının yakasından içeri attı. Akşam ezanı vaktinde çarpışma durulmuş, mevzileri ileri, düşman hatlarına doğru ilerletme emri gelmişti. Batarya komutanı, Ethem Çavuşa istirahat verdi. Yarım saatlik istirahatta erler top
    arabasını çekerlerken o da yemeğini yiyecek, namazını kılacaktı. İlk iş olarak boş kovanı çıkarıp üzerindeki yazıyı okudu.


    Kovanın üzerinde "Karahisarlı Seyfi Çavuş. 4. Alay 2. Tabur 8. Batarya 26 Rebiyülahir 1339* İnönü" yazıyordu. Birinci İnönü savaşının en kızgın günlerinden birinde düşülmüş not ve mermiyle gelen demir çubuk, İmalat-ı Harbiye (Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu) atölyelerinde çalışanların bir mesaj istediğini gösteriyordu. Boşalan kovanlar Ankara'daki atölyelere yollanır, oradan tekrar doldurulup cepheye dönerdi.


    Üç saat sonra gecenin iyice çökmesiyle savaş tamamen durulmuş, birlikler yeni mevzilerine yerleşmişti. Ethem Çavuş, cebindeki demir çubuğu çıkarıp bir köşeye oturdu. Ucu sivriltilmiş çubuk, bakır ustalarının 'kalem' dedikleri, metal üzerine desen oymaya yarayan keskin bir aletti. Eline yumruk büyüklüğünde bir taş alarak hafif tıklamalarla kendi mesajını kovana kazıdı. "Aksekili Ethem Çavuş 8.Alay 3. Tabur 1.Batarya 20 Recep 1339** İnönü"


    Beş gün sonra Ankara Atölye'nin bir köşesinde cepheden gelen sandıkları açan kalfa, tezgâhlardan birinde harıl harıl çalışmakta olan ustaya seslendi. Sesinde, eşi doğum yapmış bir adama bebeğini müjdeleyen ebenin heyecanı vardı. "Kâmil Usta! Müjdemi isterim! Senin yavru cepheden dönmüş!" Hepsi sandıkların olduğu kısma koşturarak kovanın üstündeki yazıyı okumak için toplandılar. Tabii ki bu şeref Kâmil Ustaya aitti. Yüksek sesle Ethem Çavuşun notunu okudu. Atölyede bir bayram havası esmişti. Tüm çalışanlar, Kâmil Ustayı yeni baba olmuş biriymiş gibi kutluyor, hayır dualar ediyorlardı. Ustalar, iş tezgâhlarından birinin başında toplandılar. Kâmil Usta kovanın ağzının eğilen yerlerini düzeltip özenle kapsülünü yeniledi. İçine barutunu doldurduktan sonra yeni bir çekirdeği kovanın ağzına oturttu. Mermi hazır olunca, Ethem Çavuşun kovanın içinde geri yolladığı çelik kalemi yeni bir çaputla merminin üzerine sardı. Kundaklanmış mermiyi şefkatle tutarak yeni doldurulan bir sandığa yatırdı. Çalışanlar hep bir ağızdan "Allah kavuştursun" diyip işlerinin başına döndüler. Kâmil Usta, halen açık duran sandığa yatırdığı mermiye hüzünle bakıp "Selametle git aslanım. Allah muvaffak etsin. Çok bekletme bizi" dedi. Kovan, Birinci İnönü savaşı sıralarında üzerindeki ilk notla Kâmil Ustanın eline geçtiğinde bu fikir doğmuştu. Karahisarlı Seyfi Çavuşun başlattığı bu geleneğin süreceğinden emin değildi; ama denemeye değerdi. Nitekim Aksekili Ethem Çavuş umutlarını boşa çıkarmamıştı. Cephede patlayan her merminin kovanı buradaki ustaların elinden geçtiğine göre bir aksilik olmazsa yeniden görüşeceklerdi.


    Eylül 1922' Ankara Bir buçuk yıl içinde kovan sekiz kere daha atölyeye (Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu'na) uğradı. Üzerindeki mesajların sayısı da sekize ulaşmıştı. Mesaj yazanların sekizi de başka alay ve taburlardan farklı kişilerdi. Kovan her keresinde atölyedekilere daha büyük bir coşku yaşatıyor, istiklâl savaşının her zorlu durağından Ankara'ya barut, kan ve zafer kokusu taşıyordu. Türk ordusunun İzmir'e girdiği gün Ankara'da bayram havası eserken kovan yeniden gelmiş, ama bu sefer tüm atölyeyi yasa boğmuştu. Kovanın içinde, çelik kalemin yanı sıra bir mektup ile bir tane de bakır künye vardı. Kovanın üzerine kazınmış dokuzuncu notta;
    "Karahisarlı Seyfi Çavuş. 4. Alay 2. Tabur 8. Batarya 12 Muharrem 1341*** Banaz" yazılıydı. Atölyedekiler mektubu açıp okumaya koyuldular


    "Bismillahirrahmanirrahim.

    Selamün aleyküm gayretperver ustalar. Allah'a şükürler olsun ki mendebur düşman kaçıyor. Muzaffer Türk ordusu beş gündür durup dinlenmeksizin kâfiri kovalıyor. Güzel İzmir'e, kalplerimizdeki imânımız kadar yakınız artık. İki gün evvel Banaz'daki muharebede bataryamın çavuşlarından Seyfi, kalleş düşmanın kurşunuyla şahadete ermiştir. Cenazesini sıhhiyecilere teslim etmeden önce mintanının içinde bu kovanı buldum. Malumunuzdur ki vefat eden neferin künyesi ailesine yollanır. Lâkin beş gün önce Karahisar'ı ele geçirdiğimizde, Seyfi Çavuşun ailesinin düşman tarafından katledildiğini öğrendik. Bu kahraman Türk evladı kederini yüreğine gömüp anacığını, babacığını defnedemeden düşmanın peşine düştü. Üç gün sonra kendisi de hakkın rahmetine kavuştu. Kovandaki yazılardan anladığım üzere bu topçu neferlerin bir ailesi de sizler olmuşsunuz. Bu sebeple Seyfi Çavuşun künyesini sizlere yolluyorum. Başınız sağ olsun. Hayır dualarınızı bizlerden,
    Fatihalarınızı aziz şehitlerimizden esirgemeyiniz. Hakkın rahmeti üzerinize olsun.

    Yüzbaşı Muhsin Talat. 4. Alay 2. Tabur 8. Batarya
    14 Muharrem 1341 Salihli"


    Mektup bittiğinde tüm personel ağlıyordu. Atölyeye (Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu'na) bir ölüm sessizliği çökmüştü. Hiç tanımadıkları halde iki satır yazıyla kardeş oldukları Seyfi Çavuşun ardından Fatiha okuyup amin dediler.

    Kâmil usta yutkunarak tezgâhının başına oturdu. Kovanı yeniledi ama bu sefer, minik iki perçinle Seyfi Çavuşun künyesini kovanın dibine çaktı. Yine her zamanki merasimle mermiyi kundaklayıp sandığa yatırdı. Oysa o mermi bir daha düşman mevzilerine gönderilmeyecekti.


    Ocak 1923' Ankara Savaşın bitmesinin ardından Ankara'daki mühimmat depolarında sayım ve temizlik yapılıyordu. Sandıklar tek tek açılıyor, mermiler sayılıp yeniden sandıklanıyor, kayda geçirilip daha tertipli bir cephaneliğe gönderiliyordu. Teğmen Hamdi Vâsıf, Kâmil ustanın hazırlayıp kundakladığı mermiyi buldu. Böyle bir anının -belki de yıllarca- sandıkların içinde kalmasına gönlü elvermedi. Ciddi bir suç işliyor olmayı göze alıp mermiyi evine götürdü. Niyeti, ömrünün sonuna kadar mermiyi bir anı olarak saklamaktı.

    29 Ekim 1923' Ankara Teğmen Hamdi Vâsıf Ankara kalesine çıkan dik sokakları koşarak tırmanıyordu. Soğuğa rağmen kan ter içinde kalmıştı. Yarım saat önce 20:30 sıralarında meclisten, cumhuriyetin ilan edildiği duyurulmuştu. 101 pare top atışıyla cumhuriyet kutlanıyordu ve Seyfi Çavuş'un mermisi bu şöleni kaçırmamalıydı. Yetmiş, belki de sekseninci atışta topçuların yanına ulaşabilmişti. Yüzbaşı Muhsin Talat'ın yanına giderek sert bir asker selamı verdi.

    "Hamdi Vâsıf Edirne! Bir maruzatım var komutanım " Yüzbaşı sorar gözlerle genç subaya bakıyordu. "Evet teğmenim? Sizi dinliyorum"


    Teğmen, üniformasının içinden mermiyi çıkarıp yüzbaşıya uzattı.

    "Yüz birinci pareyi en çok bu mermi hak ediyor komutanım. Müsaadenizle bu şerefi ondan esirgemeyelim"

    Yüzbaşı Muhsin Talat gözlerine inanamamıştı. Sevinç gözyaşlarını tutamadı.O kadar heyecanlanmıştı ki neredeyse aralarındaki rütbe farkına bakmaksızın genç teğmenin ellerini öpecekti. Mermiyi alıp çekirdeğini dikkatlice yerinden çıkardı. Kovanın tepesine bir bez parçası tepip iyice sıkıştırdı. Subay şapkasını çıkarıp surun üzerine koydu. Mermiyi şapkanın içine yatırdı. Toplar atışlara devam ediyordu.

    82, 83, ...97, 98, 99...On dakika kadar sonra, atışları sayan çavuş "Yüzüncüyü attık komutanım" diyince, Muhsin Talat, kovanı topun yatağına kendi elleriyle sürerek ateş emrini verdi. Subayların kılıçlarını çekerek selamladığı o son top sesi Ankara'nın her duvarından yankıyıp dört yıllık istiklâl savaşının tüm hikâyesini anlatmıştı sanki. Rütbe ve mevkilerine bakmaksızın topun başındaki tüm askerler kucaklaşarak birbirlerini kutladı. Son olarak Yüzbaşı Muhsin Talat ile Teğmen Hamdi Vâsıf sarıldılar. Kovan ayaklarının dibindeydi. Yüzbaşı eğilip saygıyla kovanı yerden aldı. Avuçlarının yanmasına aldırmadı bile.


    Hikayeye konu olan Gazikovan,
    Genelkurmay Başkanımız Orgeneral Sayın M.Yaşar BÜYÜKANIT
    tarafından MKE 'ye armağan edilmiştir.

    Weihrauch HW100T Falcon T35x56 Premier Target
    Weihrauch HW97KL Blue Laminate Maccari Hornet MKVI
    Weihrauch HW45 .177&.22 Maccari
    Zoraki HP-01 Ultra .177
    Heckler & Koch USP Compact Blue 9x19 Para Trijicon Nightsights
    Remington Spartan SPR220 12ga 22'' Double Trigger & Hammer Coachgun
    Bernardelli Compact 9x19 Para
    CZ 75B Semi Compact 9x19mm Para
    Hatsan 250XT Tac Boss (KJW Ruger MKIII)
    Gamo PR776

    Mesaj 3 düzenlendi, son düzenleyen TheNightHawk® (21 Mart 2008 15:15).

  • Çok güzel bir yazı, paylaştığınız için teşekkürler.
    Vatanımız uğrunda bir an tereddüt etmeden cepheye koşan, canlarını veren Şehitlerimizden Allah Razı olsun. Allah cümlesine Rahmet eylesin. (Amin.)

    Nurettin ARIKAN

    Gamo CFX .177 + BSA 3-9x40
    Webley Patriot .25

  • Ağlattın beni Murat.

    Allah bizim bu günleri görebilmemiz için canlarını hiçe sayan tüm şehitlerimizin ruhunu şad eylesin.

    FX :love: T12 + BSA 6-24 x 44 MD Side Focus
    AA :love: S410 XTRA (Mustafa Serdar tarafından modifiye edilmiştir ;d; ) + 8-40 x 50 MD Side Focus No Name

    "MUHTAÇ OLDUĞUN KUDRET DAMARLARINDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR"
    ankarateam.png

    AB RH (-)

  • Murat Arkadaşım,
    Ellerin dert görmesin... Sağolasın. Gözlerim dolu dolu, teşekkür ediyorum.

    S&W 686-6

  • yakından çekilmiş bir resmidir
    [Resim Engellendi: http://img382.imageshack.us/img382/6803/a400mgazikovan2wz9.jpg]
    KALKTI GÖÇ EYLEDİ AVŞAR ELLERİ

    Kalktı göç eyledi Avşar elleri
    Ağır ağır giden eller bizimdir
    Arap atlar yakın eyler ırağı
    Yüce dağdan aşan yollar bizimdir

    Belimizde kılıcımız kirmani
    Taşı deler mızrağımın temreni
    Hakkımızda devlet etmiş fermanı
    Ferman padişahın dağlar bizimdir

    Dadaloğlu'm yarın kavga kurulur
    Öter tüfek davlumbazlar vurulur
    Nice koç yiğitler yere serilir
    Ölen ölür kalan sağlar bizimdir

    Mesaj 3 düzenlendi, son düzenleyen termopl (21 Mart 2008 23:08).

  • Murat abi hakkın şühedaya olsun rahmeti
    Metin olak evlat ata biziktir
    Muradı şehitlikti zaten onların
    İlker abi vatan dağı taşı zaten biziktir

    Bu vatanda koç yiğitmi kalmadı
    Eli silah tutan er mi kalmadı
    Utanan arını örtenmi kalmadı
    Şu şühadaya ne ağlarsınız

    Kahpe kahpe siniyorlar sinlerinde
    Biliyoruz sin manada mezardır
    Allahım hikmetinden sual olmaz
    Şehitlerin titreyişleri ile bizi uyandır
    (m.a.g)

  • Gerçekten gözlerim yaşardı. Çok güzel bir yazı. Kesinlikler paylaşılması gerekiyor. eline sağlık Murat.

    ankarateam.png[color=#0000ff]

  • eline sağlık Murat abi gerçekten çok güzel bir yazı , perişan ettin beni valla.

    Steyr Challenge 4,5 - Schmidt&Bender FTII 12.5-50x56
    Steyr Hunting 4,5 - Sightron SIII 10-50x60
    FX Bobcat 6,35 - Bushnell 4200 6-24x50
    AA S410 5,5

  • bir haber okuduğumda veya izlediğimde (hele bu günlerde) içim kararıyor, kahroluyorum.

    bize kim olduğumuzu unutturmaya çalışanlara lanet okuyorum.

    her Türk'ün yüreğini kabartan haber yazınız için elinize, yüreğinize sağlık.

    marmarateam.png

  • bu güzel yazıyı ve fotoğrafı bulandan
    okuyandan
    burada bizlere duyurandan
    okuyup ağlayan dan
    şehidlerimize fatiha gönderenden
    Allahımız da
    hz Muhammed Mustafa da razı olsun

  • Hepimizin Tekrardan Cumhuriyet bayramı kutlu olsun. Şehitlerimizin ruhu şad olsun.

    Weihrauch HW100T Falcon T35x56 Premier Target
    Weihrauch HW97KL Blue Laminate Maccari Hornet MKVI
    Weihrauch HW45 .177&.22 Maccari
    Zoraki HP-01 Ultra .177
    Heckler & Koch USP Compact Blue 9x19 Para Trijicon Nightsights
    Remington Spartan SPR220 12ga 22'' Double Trigger & Hammer Coachgun
    Bernardelli Compact 9x19 Para
    CZ 75B Semi Compact 9x19mm Para
    Hatsan 250XT Tac Boss (KJW Ruger MKIII)
    Gamo PR776

  • Murat abi ellerine sağlık. İki defa okudum, çok etkileyici.

    Tüm fabrikalarında zaman geçirmiş biri olarak İmalat-ı Harbiyenin şimdiki hali eskisinden çok uzak olsa da, Allah göstermesin, ihtiyaç halinde yine var gücüyle vazife yapacağından eminim.

    Cumhuriyet bayramımız kutlu olsun.

  • Allah Cumhuriyetimizin iç ve dış düşmanlarına fırsat vermesin, Cumhuriyetimiz baki olsun, şehitlerimizin ruhları şad olsun

    FX :love: T12 + BSA 6-24 x 44 MD Side Focus
    AA :love: S410 XTRA (Mustafa Serdar tarafından modifiye edilmiştir ;d; ) + 8-40 x 50 MD Side Focus No Name

    "MUHTAÇ OLDUĞUN KUDRET DAMARLARINDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR"
    ankarateam.png

    AB RH (-)

  • Bu vatanın ne şartlarda neler pahasına kazanıldığına sadece küçücük bir örnek, yaşayarak-ibret alarak-hüzünlenerek okudum. Her fırsatta öğrencilerime anlattığım örneklere bir yenisi daha eklenmiş oldu. Allah bu vatanın bu milletin bekaasını daim eylesin, iç-dış düşmanlarımıza fırsat vermesin, bize de son zamanlarda kaybetmeye yüz tutmuş Kuva-i Milliye ruhunu ve mücadele azmini geri kazandırsın. Paylaşımda bulunanların elleri dert görmesin.