Lütfen Resim Paylaşımlarınızı Galeri Üzerinden Yapınız. Ek Dosya Yükleme İptal Edilmiştir..
Çok güzel müzik. Şehzade Mustafa'nın öldürüldüğü bölüm beni çok etkilemişti. Nerdeyse ekrandan içeri girip Süleymanın gırtlağını sıkacaktım 
İzlemediğim bir dizi fakat evlatmı devletmi sorusunun cevabı yüzyıllar önce verilmiş
senarit olmak işte bu yüzden zordur..
filmlerde ne kadar bazı tarihsel olaylardan esinlensede yapımcı, özünde kendini karaktelerin yerine koyar; ben olsam nasıl yapardım sorusuna cevap verir, yazdığı senaryo ile..
bu anlamda aslında hayalleri ile beraber, kişiliğine-karakter yapısınıda itiraf eder..
ama topluma elbette böyle yansımaz maalesef; bir tarih dersi ciddiyetinde izleriz bütün olanları ve aradan senaristin hayallerini ve arzularını çıkararak; bütün suçu filmin karakterlerine ilham kaynağı olan kişilere yükleriz..
Oysa gözden kaçırdığımız bu durumdan ötürü, çoğu kurgu olan bu tür dizi ve filmlerde; şunu demeliyiz;
''iyiki bu senarist Sultan Süleyman'nın (yada kimse filmin konusundaki şahıs) yerinde değilmiş.. yoksa ne seferre çıkacakmış, ne savaşacakmış.. harem denilen sistemi hayalini kurduğu şekilde varsayacak ve yine arzularına göre yapılandıracak, gününü gün edecek, ve osmanlı en büyük ve en güçlü olduğu bir dönemi asla yaşayamayacaktı'' 
..gibi..
Şahsen ben kurgulanmış dizileri-filmleri görünce senaristlere acıyorum, farkında olmadan kendilerini ifşa ettiği için..Allah'tan kimse farkına varmıyor, herkes kendini filme kaptırıyor 
konuya dönersek; müzik güzelmiş 
Genel olarak tüm osmanlı tarihcilerinin ve tabiki benimde kanım
1. Süleyman ın en büyük başarısızlığıdır ve kendi döneminde osmanlı imparatorluğun en güçlü zamanını yaśatsada entrikalara kanarak kendinden sonra gelmesi kesinlikle daha iyi olacak devleti daha ileri götürecek belkide tarihi değiştirecek şehzade Mustafayı öldürterek o büyük devletin büyük çınarın tepe filizini kopartmıştır.
Halkının desteğini birnevi kaybetmiştir. Halk mustafayı isterken Selim i kabul etmemiştir. Ayrıca ordu içinde düzen bozulması da bu dönemlerde başlamıştır.
Bence Osmanli tarihinin en acıkli ve tarihi etkileyen bir karardı.
İstanbul’da güneşli bir günün sabahında Topkapı Sarayı’nın avlusunda bulunan Has Oda’nın kapısı açıldı. Uzun boylu genç bir adam arka bahçeye doğru ilerliyordu. Bu kişi, Avrupa’yı titreten, koca Akdeniz’i hâkimiyet altına alan Osmanlı Devleti’nin kudretli hükümdarı Kanunî Sultan Süleyman’dan başkası değildi. Devlet işlerinden vakit buldukça soluklanmak için arka bahçeye çıkar, ağaçları, kuşları, denizi seyrederdi.
O gün deniz, ağaçlar bir başka güzeldi, yalnız ağaçlardan birkaç tanesinin yapraklarının buruştuğunu fark etti. Hemen yanlarına yaklaştı ve eliyle tutup incelemeye başladı. Biraz sonra ağaçların neden buruştuklarını anlamıştı. Karıncalar sarmıştı o güzelim dallarını. Aklına bir çözüm yolu geldi. Ağaçları ilaçlatacaktı. Böylece ağaçlar karıncalardan kurtulacak ve rahat bir nefes alacaklardı. Fakat birkaç dakika daha düşününce bu fikrin o kadar da iyi olmadığını anladı. Karıncalar da can taşıyordu, ağaçları ilaçlatırsa onlar ölebilirdi. İşin içinden çıkamayacağını anlayan Kanunî, bu konuyu danışmak için hocası Ebussuud Efendi’yi aramaya koyuldu. Hocasının odasına gitti. Ama hocası odada yoktu. Hemen oracıkta bulduğu kâğıt parçasına kafasına takılan soruyu edebî bir üslupla yazdı ve hocasının rahlesi üzerine bıraktı.
Birkaç saat sonra hocası odasına gelmiş ve rahlenin üzerinde el yazısı ile yazılmış kâğıdı görmüştü. Eline hat kalemini alan Ebussuud Efendi, talebesinin soruyu yazdığı kâğıdın altına bir şeyler yazdı ve kâğıdı rahleye bıraktı.
Kanunî bir ara tekrar hocasının odasına uğradı. Hocası yine yerinde yoktu; ama rahlenin üzerine bırakmış olduğu kâğıdın üzerine kendi yazısı dışında bir şeylerin daha yazılmış olduğunu gördü. Merakla kâğıdı eline aldı ve okumaya başladı. Yazıyı okuyunca yüzünde bir tebessüm belirdi. Kâğıdın üst kısmında Kanunî’nin hocasına yazdığı sual vardı. Kanunî şöyle diyordu hocasına:
Meyve ağaçlarını sarınca karınca
Günah var mı karıncayı kırınca?
Hocası Ebussuud soruyu şöyle cevaplıyordu:
Yarın Hakk’ın divanına varınca
Süleyman’dan hakkın alır karınca. Kısaca karıncanın katli için fetva isteyen bir padişahın elbette vardır bir bildiği diye düşünüyorum
Demek ki eğitim şart :-).
Koca osmanlının gidişatı Ebusuud efendinin iki dudağına kalmış
Az uz değil 2 evlat 9 torun katletmek ve hepsinde de akıl danışılan yer Ebusuud efendi
Sonuç koca osmanli ayyaşlığı ile tanınan hamamda cariye kovalarken ölen 2. Selime kalır.
Babasi zigetvar sefernde kendi topkapi hünkar hamami seferinde hakka yürümüstür
Vay ebusuud vay
Neyse geçmiş ola
her dönemi o dönemin içinde bulunduğu şartları anlayarak hatta gerekirse o dönemin şartlarıni hissetmeye çalışarak değerlendirmek lazım
Kimse ne olduğunu bilemez tam olarak
:)) kanuni işin içinden sıyrılmış
Valla onu bunu bilmmde Mustafa ya yazık olmuş vesselam
Ne diyelim Allah(c.c.) rahmet eylesin varsa günahlarını bağışlasın
Ebu Suud efendinin fetvalarıyla Orta ve Doğu Anadolu bölgelerinde yüzbinlerce Türkmen katledilmiş onların yerine kürt aşiretleri yerleştirilmiştir. Bugünkü sorunların temelinde bile o günün bağnazlığı vardır.
Ebu Suud efendinin fetvalarıyla Orta ve Doğu Anadolu bölgelerinde yüzbinlerce Türkmen katledilmiş onların yerine kürt aşiretleri yerleştirilmiştir. Bugünkü sorunların temelinde bile o günün bağnazlığı vardır.
1.selim ile başlayan 1.süleymanla devam eden doğu savaşında savaşılan kişilere dikkat etmek gerekir safeviler şii Türkmen beyliklerinden oluşmuş köken olarak azeri olan yani öz be öz türk olan bir devlettir tek dert şii sunni yada alevi sunni savaşıdır.
bana gayet tanıdık geliyor. ozamanki anadolu beylikleri de mustafa yi istemelerinden bir nedeni mustafanın bektaşiliğe ve anadolu beyliklerine yakın durmasıdır.
Aynen katiliyorum Emir hocam
Bide aklimdan ne geciyor biliyormusunuz? Hani sultan suleymanin vefatindan
Sonra kalbini bedeninden ayiriyorlarya, bu kadar evlat kiyimindan sonra cenab.i
hak bana bu kalp le gelme demis olabiirmi.
Herkese sevgi ve saygilar.
şehzade mustafa yaşasaydı emin olun durumumuz bugüne kadar kuvvet ve çok iyibir dirayete mashar olurdu yanı bu tarihe kadar kadim bir şekilde yansırdı!
O bu yaşasaydı falan filan asıl biz şeriatı yaşasaydık islamdan ayrılmaya çalışmasaydık bu halde olmazdık
bana gayet tanıdık geliyor. ozamanki anadolu beylikleri de mustafa yi istemelerinden bir nedeni mustafanın bektaşiliğe ve anadolu beyliklerine yakın durmasıdır.
yani bu yüzden şehzade Mustafa'nın devletin başına geçmesi engellenmeliydi, öylemi demek istediniz hocam..
O bu yaşasaydı falan filan asıl biz şeriatı yaşasaydık islamdan ayrılmaya çalışmasaydık bu halde olmazdık
Ne zaman ki din ile dünya ayrıldı o zamanlarda yıkılmaya yön tutmuş islam devletleri. Mustafa yaşasaydı şu savaş kazanılsaydi bu böyle şu şöyle olsaydı... Bunlar zahiri sebepler ki bana göre top bi cm daha aşağı gelseydi turu atlayacaktık demek gibi birşey. Osmanlı maddi sebeplerle yıkılacak olsaydı Ankara savaşında yıkılır giderdi maneviyat yıkılmadan Osmanlı yıkılmadı benim kanımca.
Osmanlı din ve devlet işlerini ayıramadığı için yıkılmıştır.
Matbaa ülkeye Avrupa'dan 250 sene sonra girdiği için yıkılmıştır.
Fen bilimleri konusunda araştırma yapılmadığı, " ilim1 kelimesi sadece dini ilimlerle sınırlı kaldığı için yıkılmıştır.
Her yenilik bağnaz medrese hoca ve talebeleri tarafından reddedildiği için yıkılmıştır.
Osmanlı rönesansını yaşayamadığı için yıkılmıştır.
Teknoloji ve eğitimde geri kaldığı için yıkılmıştır.
