Sanatçı; bu esere 2014 yılı temmuz aylarında başlamıştır.. ''Ülkedeki malum yaz sıcaklarının en baskın olduğu bir dönemde, yağmurun az oluşunu, ve bunun nedenlerini kendi iç dünyasında keşfetmek adına yaptığı bir yolculukta denebilir aslında bu çalışmaya,..'' diye ifade etmiştir..
Üstad bu çalışmasında; özellikle bilinçsiz ağaç kesimlerine dikkat çekmeye çalışmış,
ve dönemim en değerli kabul edilen, Ege'nin en güzel ormanlarının yavaş yavaş yok edilip, yerine yazlık diye tabir edilen kısa süreli konaklama alanları ile doldurulmasını hatırlatmak gayretinde olduğunu, daha öncede birçok kez dile getirmiştir..
Ortaya çıkan eser için; ''21. yy.'ın en önemli olmasada, kendi iç dünyasına göre değerlendirdiğinde, son derece muazzam bir eser..'' diye tanımlayan, son dönemim en modernist ve hatta tutucu, belki minimalist sanatçılarından olan I. Valibey..
Bundan sonraki çalışmaları için; ''herşey olabilir..'' diye kısa bir açıklama yapmakla yetinmiştir sadece..
Çocukluğu bir apartman katının 5.katında geçen sanatçının, bu dönemlerde 5. kattan aşağıya arkadaşlarının kafasına karpuz kabuğu atıp, sonra saklanması ile ortaya çıkan ve bugün çok popüler olan bir akımında temsilcisi olduğu düşünülür..
Zira bu eserinde de, bahsettiği gibi çarpık yapılaşmaya dikkat çeker iken;
aynı zamanda bir tabancanın nasıl bir tüfeğe dönüştüğünü, aslında bunun ne büyük bir çelişki olduğunuda sessizce ifade etmektedir.
Zira 40*20 boyutlarındaki ender bulunan kayın ağacı üzerine yaptığı bu çalışmada, bir tabancanın nasıl tüfek gibi kullanıldığını gösterirken; eser üzerindeki çarpık kıvrımlardan da farkettiğimiz gibi.. Her fırsatta dile getirdiği çelişkiyi, tekrar gözlerimiz önüne sermiştir..
Dipçiğin her köşesinde oval yapılar ile ne tarafa doğru gittiği belli olmayan bir çizgiyi göstererek, aynı zamanda toplumdaki çift kişilikli, saldırgan ama bunu belli etmeyen bir topluluğun olduğunada dikkat çekilmiştir..
ve görüldüğü üzere aslolanın liyakat olduğunu hatırlatmak gibi çaresiz bir derde de düştüğü görülüyor eserin bazı bölümlerinde zaman zaman..
Son olarak sanatçı;
''aslında tüm bu öngörülerin ve analizlerin bir bahane olduğunu ve esas maksadının ülkede asgari ücret sınırlarında bir gelirle hayatlarını devam ettirmek zorunda kalan diğer sanatçı arkadaşlarım adına bir haykırıştan başka bişey değildir..'' de demiştir, konuşmanın bir bölümünde (cümleyi toparlayamadım )
Ancak herşeye rağmen ümidin kaybedilmemesini savunan sanatçı, eserin uç kısmında bu durumu düz bir hatla göstererek..İçimizdeki yaşama sevincine ve mücadele gücüne de dikkat çektiğini görüyoruz.
Kimbilir..
(ne çok şeyi kastetmiş adam, alt tarafı bi dipçik)
tamam hadi çok uzadı, vazgeçtim..
Zoraki için bi dipçik çalıması yapmıştım Emrah arkadaşımız için, henüz bitmedi ama paylaşmak istedim..
Teşekkürler