Lothar walter .25 cal namluların iç çapı

Dipten dibe 6.375 mm
Linkdeki kalıbın ölçüsü doğru ise, yani 0.251 = 6.3754 ise ;

Kurşunu serbest döktüğünüz zaman soğumaya geçtiğinde % 1.5 küçülür. Bu da kalıptan çıkan ürünün çapını 6.28 mm ye düşürür.

Eğer kurşunu saf dökecekseniz çekme payınız %2.5 olur.

İhtiyari yazdı:

Dipten dibe 6.375 mm
Linkdeki kalıbın ölçüsü doğru ise, yani 0.251 = 6.3754 ise ;

Kurşunu serbest döktüğünüz zaman soğumaya geçtiğinde % 1.5 küçülür. Bu da kalıptan çıkan ürünün çapını 6.28 mm ye düşürür.

Eğer kurşunu saf dökecekseniz çekme payınız %2.5 olur.

eğer dipten dipe dediğiniz şekilde ölçü alır ve bu ölçüde pelet hazırlarsak, bu pelet namluya girermi?..(bundan kastınız yivlerin dibi olduğunu düşünüyorum)

Ölçüyü setlerin üstüne göre almak gerekmezmi bu yüzden..

Ve belki bu anlamda baştan ölçülürse set üstüne göre, çekme payı ile beraber o kalıp kurtarabilir belki, tam denk gelebilir sanki..

Aslında İdeal ölçü 6,35 değil mi ? Sonuçta tüm mermiler aynı çapta(%0,1-0,2 lik hatalar dışında) , namlu Çapını silah üretenler ayarlamıştır zaten 6,35 e göre.
Mermiyi çekme payı hesaplanıp 6,35-6,36 gibi bir ölçüde üretebilirsek silahlar buna bayılacaktır

Bunun içinde, ihtiyari beyin dediği gibi saf kurşuna %2.5 çekme payı verirsek. . 256 kalibreye denk geliyor (doğru hesapladıysam eğer)

İthal 5.5 cal 25.4 grain jsb'lerin baş çapları, mikrometre ile yaptığım ölçümde 5.50'den küçük ve etek çaplarıda 5.52'den büyük geldi (hassas ölçüleri şimdi hatırlayamıyorum)ve namluyada çok rahat giriyorlar krono sonucundada 950 fps civarı ile 50 fpe' yi aşan güç verdiler .Yerli 30 grain solidlerde namluya ,lever kolunu zorlayacak derecede zor giriyorlar ,ölçtüğümde çaplar tam,5.52 mm geldi ve sürtünme yüzeyleride fazla olunca 50 fpe'nin altında güç verdiler ,halbuki iki mühimmat arasında fpe gücü ters orantı çıkmalıydı.Bu yüzden solidler tek tek birkaç farklı ölçüde çapları kalibre edip denedin 5.45 olanlar bol geldi ve anormal sapmalar yaptı,5.50 istikrarlı olmasına rağmen ,5.48'lerin 15-20 cm altında vurdu (160 metrede). şu durumda 5.48 iyi gibi ama ilk fırsatta solidleri ön 5.47 arka çap 5.50 konik olarak yapıp deneyeceğim .namlu 61 cm bsa

modelci yazdı:

İthal 5.5 cal 25.4 grain jsb'lerin baş çapları, mikrometre ile yaptığım ölçümde 5.50'den küçük ve etek çaplarıda 5.52'den büyük geldi (hassas ölçüleri şimdi hatırlayamıyorum)ve namluyada çok rahat giriyorlar krono sonucundada 950 fps civarı ile 50 fpe' yi aşan güç verdiler .Yerli 30 grain solidlerde namluya ,lever kolunu zorlayacak derecede zor giriyorlar ,ölçtüğümde çaplar tam,5.52 mm geldi ve sürtünme yüzeyleride fazla olunca 50 fpe'nin altında güç verdiler ,halbuki iki mühimmat arasında fpe gücü ters orantı çıkmalıydı.Bu yüzden solidler tek tek birkaç farklı ölçüde çapları kalibre edip denedin 5.45 olanlar bol geldi ve anormal sapmalar yaptı,5.50 istikrarlı olmasına rağmen ,5.48'lerin 15-20 cm altında vurdu (160 metrede). şu durumda 5.48 iyi gibi ama ilk fırsatta solidleri ön 5.47 arka çap 5.50 konik olarak yapıp deneyeceğim .namlu 61 cm bsa

Bu kadar hassas ölçüde peletleri nasıl kalibre ettiniz aceba ? Birde jsb nin 24.5 grain 5.5 peletini ben hiç görmedim solid mi kubbe başlı mı ?

Pelletleri hassas kalibre etmek için ,önce basit bir kalıp yaptım .esas düzgün yüzeyli ve ölçüde deliği oluşturmak için rayba denilen ve bu işler için özel yapılmış matkap ucunu andıran bir alet kullandım. Raybaların piyasada .22 - .25 olanları var (0.177 ve 0.30 da olacağını tahmin ediyorum.) ilk önce yaklaşık 2 cm kalınlığında bir demiri 5.30 mm çapında matkap ile ön delik deldim ve kılavuz kolu yardımıylada raybayı deliğe sokup soldan sağa hafif bastırıp çevirerek deliğin hem temiz bir yüzey, hemde hassas ve düzgün bir yuvarlak olmasını sağladım. Deliğin iki tarafınada havşa matkabıyla havşa yaptım. Raybaların iki çeşiti bulunmakta, biri el operasyonu için diğeride makina için, elde kullanılanın (benim kullandığım) yapısında da biraz farklılık var , bunların uçtan itibaren 2 cm'lik kısmı açılı yapılmış , uç çapı yaklaşık 5.20 mm, bu çap 2 cm sonrasında 5.52 'e çıkıyor ve daha sonraki 4-5 cm 'lik kalanıda 5.52. olarak devam ediyor ,dolayısıyla 2cm lik yerin açısı sayesinde 5.20 'den 5.52'e kadar istediğim delik ağız ölçüsünü elde edebiliyorum.daha sora pelleti içine koyup 5 mm çapında ve ucunu (pelletin arkasındaki oyuk şekli bozmasın diye ) bombeleştirdiğim pime çekiç ile hafifçe vurarak geçiriyorum. Ölçümleride mikrometre denilen 0.01 hassasiyetindeki aletle yapıyorum. bunların 0-25 mm arası ölçüm yapanları uygun , ve kaliteli olanları yaklaşık 50 lira. Dijital kumpas önermiyorum ,biraz gevşek yada sıkı tutsanız buna bağlı olarak en az 0.03-0.05 yanlış gösteriyor. raybanın fiyatına gelince, ben 15 liraya aldım, uzun ömürlü olanları 30 lira civarı. Bu malzemeleri ,sanayi ürünlerinin satıldığı hırdavatçılarda bulabilirsiniz.

valibey yazdı:

eğer dipten dipe dediğiniz şekilde ölçü alır ve bu ölçüde pelet hazırlarsak, bu pelet namluya girermi?..(bundan kastınız yivlerin dibi olduğunu düşünüyorum)

Ölçüyü setlerin üstüne göre almak gerekmezmi bu yüzden..

Ve belki bu anlamda baştan ölçülürse set üstüne göre, çekme payı ile beraber o kalıp kurtarabilir belki, tam denk gelebilir sanki..

Namlunun yivlerinin dipten dibe ölçüsü verilerden biridir ve diğer verilerin bağlayıcısıdır. Set üstü, zannedildiği kadar yüksek değildir. Havalı silah namlularının kalitelilerinin çoğu boy dağılımı üzerinden aslında 3 ayrı ölçü içerir. Tespiti zordur. İlk yuva bölümü en dar kısmıdır. Kısa bir mesafe sonrasında genişleme vardır. Uca doğru şok başlar.

Yerli namlularda durum daha farklı. Hatsan namlular, dünyadaki standart namluların mantığını kullanıyor. İlk giriş dar, sonra komple genişliyor. Bu da hız fazlalığı ve isabet düşüklüğüne razı olmak anlamına geliyor. Mermi çok çabuk şoklanmış oluyor. Yani güçlüyken şok devreye giriyor. Yaylılar için bunu avantaj saymak mümkün.

Bu kadar bahisten de anlayacağımız gibi, bu iş şöyle olur denmiş değil dünyadaki imalatta. Bu mesele kısa mesafe silahlarında standarta ulaşmış, diğerlerinde hala tartışma araştırma konusudur. Haliyle bunlara uygulanacak pelet/mermilerde de sürekli farklı anlayışlarla karşılaşıyoruz.

Bana kalsa, ilk girişi, yiv dibine göre yiv-setsiz kovan haline getiririm. Kovanı da girişten içe doğru konik yaparım. Pelet imalatındaki ölçülendirme hatalarını, namluda ve ilk vuruşta namluya göre kalibre ederek gidermiş olurum.

Şu an ise, dünyada, namlu sorunu ile pelet sorunu birbirine yaslanarak gidiyor. Tarif ettiğim usul bir keşif değil. Fakat namlu imalatçısı tüm sorumluluğu üstüne almış oluyor, pelet imalatçısı da malzeme ve gramaj yükünü çekiyor. Böyle bir ortamda kimse bu tek taraflı yükü üstlenmek istemiyor.

Pelet/mermi imalatçısı ise düşünme serbestliğine sahip değil. Tek bir mermi üretmeye mahkum olsa, bu kadar çeşitli namlu ve güç karşısında herhangi bir standarta ulaşamaz.

Pelet/mermide en büyük sorun, namlunun içinde ilerlerken hamura dönen malzemenin namludan çıkarken soğumaya başlayan sürecinde, tekrar nasıl bir plastik şekil alacağıdır. Burada da kritik, yuvarlaklığın korunmasına uygun dizayn noktasındadır.

Menzil arttıkça, bu sorunlar karşımıza çıkar. Güç sınırı olan ülkelerin üreticileri bu noktada gelişme bakımından tıkalıdır. Haliyle bu konularda gelişme oralardan beklenmemelidir.

Arkadaşımızın yerinde olmuş olsam 6.335 ana ölçü uygular, dönüş yönünde 6.35 e yada başarabiliyorsam 6.355 e doğru eksen kaçığı veririm. Kalıbımı da buna göre yaptırırım.

verdiğiniz malumat için teşekkür ederim

Ben yaylı silahlarda isabetin artması için evvela piston çapının büyütülmesi
yayın daha da kuvvetlendirilmesi
namluya basıncın aktarıldığı yolun buna kıyasla büyütülmesi vasıtası ile piston, silindirin dibine çarptığında, saçmanın çoktan namluyu terketmiş ve namlunun işaret ettiği noktaya tevcih olmasını sağlamaktır.
Belki de bu kadarı dahi isabeti arttıracaktır. Namlu içindeki tazyikin, yayın gücüne mukavemet ettiği o an piston az da olsa geri kurulmaya başlar. İşte buna mani olmak için yayın dibine bir ağırlık konur, bence bunun yerine pistonun yalnızca ileriye gitmesi sağlayacak tek istikametl küçük ve basit bir teşkilat lazımdır.

Kanaatımca manlu içinde de muhtelif tadilat luzum edecektir.
mesela;
bahsettiğiniz 25 yada 30 mm lik namlu girişinin yiv derinliği ebadında düz (yiv setsiz olması).
setlerin ilk başlarda az sonradan daha giderek yüksek olması
setlerin dönüşü de ilk başlarda çok az olması (fx namlularındakini andıracak şekilde)
setlerin keskin olmaması yuvarlak olması (poligonlu namular gibi)
namlu çıkışında fazla hava tazyikinin tasfiye edilmesi (air sitiriperler şeklinde)
Kanaatimce bunlar isabeti arttıracaktır. Bu konuda mustafa ağabeyin çalışmaları olmuştu, Bizlere malumat verirse yararlı olacaktır.

Mevzuya dair mesaisi olanların tecrübelerindeki her merhale, burada neşredilmeye şayandır.