Namlu ucu crown ve tümleşik airstriper

Lütfen Resim Paylaşımlarınızı Galeri Üzerinden Yapınız. Ek Dosya Yükleme İptal Edilmiştir..

Bizimle Paylaşmak İstediğiniz Resimlerinizi Galeri Dışında Link Olarak Vermek Yasaktır. Galeriye Nasıl Resim Yükleneceğini Bilmiyorsanız Lütfen Konumuzu İnceleyin Buradan Açtığımız Konuyu Ziyaret Edebilirsiniz.
  • Arkadaşlar mevcut yaylı tüfeği toparlamayı düşünüyorum, yay ve piston contası mevzu bahis bile değilde.. belki daha başka tepme ile ilgili modifiye çalışmaları olabilir, o konuda ilerde sorularım olabilir..
    Ama an itibari ile kafamda şöyle bir düşünce var, namlu ucunun yapısı farkettiğimden beri hoş durmuyor, muhtemelen zaman zaman dağılan gruba en büyük etken burası..

    Namlu ucu crown'a ilave olarak, arkadaki basıncın crown'dan hemen sonra namluyu terk etmek üzere olan pelete bir olumlu katkı sağlarmı diye, crown bildiğimizden daha derinde olacak ve namlu ucunda kalacak bu boşluğa tümleşik, bir airstriper düşündüm..

    gerekliliği üzerine yada bu doğrultuda başka fikirleriniz varsa, yorumlarınızı bekliyorum..

    Teşekkürler;
    Ferhat.

  • Güzel konu, crown'un tam 11 derece olması isabeti en çok etkileyen faktörlerden. Tümleşik air-stripper konusunu bir inceleyeceğim bakalım denenmiş mi denendiyse sonuçları nasıl olmuş.

  • Aslında şimdi düşününce, moderatörle tümleşik air stripper da yapılabilir.

    Aslında bu konuyu ''Gepard'' nickli arkadaşımla konuşmuştuk.. Yani bana anlattığı, düşündüğü bir projeydi ve bizde sıradaki projelerin arasında katalım deyip, öyle kararlaştırmıştık, şimdilik bekletiyorduk.. ;)
    Olumlu etkileri olabilir..


    Ama şu namludaki olay nasıl olur acaba?..

  • bu arada hobinin üstadlarından değerli yorum ve tavsiyelerini bekliyoruz...


    daha sonra sorarım dedim ama, dianadaki sisteme benzer (ordakini tam bilmiyorum ama) tepme ile alakalı salınımı belli sınırlar içersinde tutmaya çalıştığım bir şey tasarlamaya çalışıyorum, bizdeki emektar bu iş için biçilmiş kaftan, ilaveler,kaynak v.s. problem değil..
    uzun lafın kısası bu anlamda projeleri olanlar varsa; onlarıda beklerim hani ;)

  • Abi bu tepmeme konusunda sanki tüfeği kundağa sıkı sıkıya sabitlemek yerine kundak içinde bir hareket alanı bırakmakla çözülebilir gibime geliyor. Mesela tüfeğin kundağa değdiği yerlerde arkada ve sağda solda oring yada küçük yaylar olsa sanki mekanizmadaki sarsıntı kundağa çok yansımaz sarsıntı olur ama hissedilmez diye düşünüyorum. Gerçi direk tüfeğe bağlı dürbün için yapacak bir şey yok onuda kundağa sabitlemek lazım :D Buradan böyle anlatmak biraz kolay ama bu nasıl yapılır kısmı size kalıyor abi böyle de güvenli bir şekilde sabitlemek çokta kolay olmasa gerek. :)

    "Güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen hayatından lezzet alır." (Bediüzzaman Said Nursi-Mektubat)

  • elbette tüfeği kundağa sıkı sıkıya bağlamak çözüm olmaz, ki kundaklar tüfeğe sıkı sıkaya vidalı zaten ;)

    bakalım, hayal kuruyorum işte öylesine ya, olursa ne alâ..

  • Bir işte en büyük engel hayal kuramamak diye düşünüyorum siz zor kısmını zaten başarmışsınız. :)

    "Güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen hayatından lezzet alır." (Bediüzzaman Said Nursi-Mektubat)

  • öyle bir söz dedin ki, imkanlar dahilinde olan 1 beğeniyi :thumbup: hakettin..

    Teşekkür ederim abi :rolleyes:
    inşaallah hayalinizde yol katedersiniz de bizim mod 99'a da bir el atarsınız oda maddi beğeni hükmüne geçer artık :D

    "Güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen hayatından lezzet alır." (Bediüzzaman Said Nursi-Mektubat)

  • inşaallah, maddi manevi tüm beğenilerim ile yanındayım :)

    biraz daha bekleyelim bakalım ;tacli# ...

    hayatım proje oldu bu arada, Allah'tan çoğunu unutuyorum sonrada, hayata normal birşekilde devam edebiliyorum .. ;)

  • mevzuyla alakadar olan ve olmayan herkese merhaba.
    Bir zamanlar ben de proje geliştirmekı için bir yaylı tüfek satınalmak istiyordum. SAizin böyle bir imkanınınız var ne güzel. Bu mevzuya dair şahsi fikrim. İsabet mümkün kılaca olan, pelet namludan çıktıktan sonra pistonun silindire çarpmasıdır, bunun için ise piston ve silindir çapını bir nebze büyütmek lazım olduğunu zannediyorum. lakin pistonun çıkış deliğini artan kuvvet nispetinin altında olmak üzere büyütmek lazım gelecek.

  • Merhaba hocam.. ;

    çıkış deliğini büyütürsek, pistonun büyümüş olmasının esprisi kaybolurmu acaba diye geçirdim aklımdan, hiç düşünmeden.. ;)


    ama bahsettiğiniz gibi, pistonu biraz daha büyütsek; yaylılardaki sanki eksik kalan havayı tamamlamış olacağız..
    aynı yay ama daha büyük piston ve hacmi sizin düşündüğünüzü karşılarmı ?..,

  • Merhaba hocam.. ;

    çıkış deliğini büyütürsek, pistonun büyümüş olmasının esprisi kaybolurmu acaba diye geçirdim aklımdan, hiç düşünmeden.. ;)


    ama bahsettiğiniz gibi, pistonu biraz daha büyütsek; yaylılardaki sanki eksik kalan havayı tamamlamış olacağız..
    aynı yay ama daha büyük piston ve hacmi sizin düşündüğünüzü karşılarmı ?..,


    merhaba ferhat kardeşim. havanın pistondan çıkış deliğinin küçük olması pistonun karşısına koyduğunuz bir tür manidir ve bir çeşit regulotor görevi görür. Yani bu mani karşısında yay, pistonu ne kadar itebiliyorsa elde ettiğimiz tazyik, saçma ile delik arasında o kadar sabit ve istikrarlı bir bir şekilde devam eder lakin çabucak itemeyecek kadar zayıf hale gelir.
    Neticede saçma namluyu terk edinceye kadar vuku bulacak istikrarsız tazyik hadiseleri (belli bir seviyenin altına düşmedikçe) mühim değildir.

    - Benim buradaki teklifim; kuvveti arttırarak saçmanın namluyu terk etmesinden sonra pistonun silindire çapmasına ve haliyle çırpınma hadisesine mani olmaktır. Tabii dir ki bu da isabet manası taşır.

    Zaten bir yaylıo silahta isabete tesir eden en önemli mevzu çarpışma ve tetiğin doğrudan mekanizmayı çalıştırmasıdır. Çarpışmadan önce saçmanın çıkmasını sağlarsak isabeti de büyük nispette sağlarız zannediyorum.

    - bu kadar uğraşıp elde ettiğimiz tazyikin büyük kısmı manlunun daha ilk 30 - 40 mm başlangıcında yarıdan fazla kayıba uğrar, çünki yiv ve setlerin arasındandan kaçar, saçma, yoluna neredeyse yarım kuvvetle başlar lakin o vakit saçma yiv ve setlere daha fazla oturmuş olsa da ittirecek kuvvet azalmış olarak devam eder ( piston silindirin sonuna kadar itmeye devam eder ve ancak bu kuvvetle saçma namluyu terk eder. ) Hal böyle iken zannımca namlu başlangıcının takriben ilk 30 - 40 mm mesafesi su borusu gibi yivsiz ve setsiz olmalı fakat bu mesafeden sonra başlayacak namlu sathı poligunlu namlu tabir edilen şekilde başlamalı tazyik kaybı nerdeyse olmayacağından sürtünme daha kuvvetli ve fazla olacaktır, haliyle ard arda atışlar yapılabilirse ısınma bile mümkün olacaktır.

  • - Benim buradaki teklifim; kuvveti arttırarak saçmanın namluyu terk etmesinden sonra pistonun silindire çapmasına ve haliyle çırpınma hadisesine mani olmaktır. Tabii dir ki bu da isabet manası taşır.

    yani daha saçma namluyu terk etmediği için,piston içersinde yaydan daha kuvvetli bir havamız halen olmalıki.. piston contası son noktasına erişmeden yani çarpma oluşmadan saçma namluyu terk etsin diyorsunuz..

    öyleyse iyi bir hesap kitap yapılmalı galiba hocam; yayın gücü, piston- hacmi, içerde biriken havanın hacmi-karşı kuvveti, bu arada transfer deliğinden eksilmeye devam eden havanın miktarı, namlu boyu, namlu iç hacmi gibi değerlerden elde edeceğimiz bir veri lazım..

    ki deneme yanılma yolu çok uğraştırıcı olabilir herhalde..

    ama mevcut durumdaki tüfeklerimizde bu durum dediğiniz gibi galiba, daha tetik düşer düşmez piston contası karşı duvara temas ediyor muhtemelen.. ortaya çıkan isabetsizlik, ki locktime olarak uzun bir tüfekse bu durum daha belirgin olarak ortaya çıkıyor galiba...

    yanlız şu namlu teorisi çok güzeldi.. acaba tüfeğin geri kalan (piston-hacmi,yay v.s) kısmına hiç müdahale etmeden, işe namlunun başlangıç kısmından mı başlanmalı.. belki aynı hacim-güç ile sadece namludaki bu düzenleme ile en başta belirttiğiniz çarpma v.s. önüne geçilebilirmi acaba..?

  • evet bu hatırı sayılır bir tesir yapacaktır lakin kuvvet ve menzil ile alakalı bir muvafakiyettir. Çırpınmaya ve Çarpmaya mani olmak yahut, çarpma işini yumşatmak hiç bir şeyi değiştirmeden dahi isabete yaklaşmayı sağlayacaktır, mesela pistonun gelip çarptığı yere ( silindirin sonuna bir yerlere ) 4 - 5 mm kalınlığında conta şeklinde bir ayakkabı keçesi koymak mümkündür.

  • evet bu hatırı sayılır bir tesir yapacaktır lakin kuvvet ve menzil ile alakalı bir muvafakiyettir. Çırpınmaya ve Çarpmaya mani olmak yahut, çarpma işini yumşatmak hiç bir şeyi değiştirmeden dahi isabete yaklaşmayı sağlayacaktır, mesela pistonun gelip çarptığı yere ( silindirin sonuna bir yerlere ) 4 - 5 mm kalınlığında conta şeklinde bir ayakkabı keçesi koymak mümkündür.


    çok güzel hocam, eyvallah..
    neden olmasın ki, belki tahmin edilenden daha başarılı olabilir..
    peki bu çarpışmanın gerçekleştiği son nokta üzerinden devam edersek olaya, ve azıcık geliştirirsek..

    misal; bu bölgeye piston contasının çalışmasını engellemeyecek bir dizaynda, çok daha güçsüz, ama keçeden daha güçlü-daha absorbe edici bir yay konulsa.. ve o son anın bir kısmı bu şekilde telaffi edilse..
    .......


    geliştirelim bu son anı hocam; güzel şeyler çıkacak sanki ;)

  • evet bu mümkün ama yay madeni bir cisim olarak başka bir çeşit çarpmaya sebebiyet verecektir. Maksat darp ve çarpmaya mani olmak ise yumşak cisimler tercih edilmelidir.

    Bu yumşatma yine de çapışmadan evvel saçmanın namluyu terk etmesini sağlamayacaktır.