Mesken Savunması

ocaydin yazdı:

Peki, hırsızlığı bir kenara koyalım. Diyelim 15 temmuz girişimi başarılı oldu ve ülkede iç karışıklık baş gösterdi, yağma olayları meydana geliyor. Bu durumda tercih ne olmalı?

kurşun geçirmez taktik yelek
tamburalı otomatik
belde 2 ad. 45 acp
çorabın içine glock 43
yer kaldıysa 9 mm kısa bir tüfek.
bolca c4 - el bombası.

Mantikli dusunmek lazim, bunlari elde edememeyecegimiz surece, oncelikle ailemizi daha sonra mahallemizi korumak amacli ithal yari otomatik bir tufek, bolca ithal tek kursun, hepsinden onemliside bol bol antreman. Takim calismasi, bireysel calisma, duran hedef, hareketli hedef, gece atisi, hizli yukleme..vs tarzinda bol taktik antreman ve en az tufegin bedeli kadar fisek atmak onemlidir.

Silahli catismanin temel kurallari, oncelikle duzgun calisan bir silaha sahip olmak , antremanli olmak, ve catismaya bulabildiginiz kadar silahli adamla girmektir.

Yurdumuzda her daim olabilecek bir senaryodur, hic ummadiginiz anda evinizi ve ailenizi, mahallenizi korumak durumunda kalabilirsiniz, savunma deyince, durumu sadece hirsiza baglamak anlamsizdir.

İlla yerli olacak diyenlere pek istemesemde tavsiyem; kinetik olarak slug namlulu stoeger m3000, akdas 212, ata neo serisidir.

Gazli sistemlerde armsan ve akkar modellerine bakilabilir.

Tabi ki bu tufekler alinirken iyice kontrol edilmeli mumkunse denenmelidir. Yuz atimda bir tutukluk yapan bir tufek anca bir hobi tufegi, bin atimda bir tutukluk yapan tufek av tufegi. Ucbin atimda hic tutukluk yapmayan tufek anca bir savunma tufegi olabilir. Savunma tufegi konusu bu kadar hassas bir konudur, o yuzden pek yerli tufek ve yerli muhimmat tavsiyesi vermek istemiyorum, Vebal almamak icin.

kinetikler biraz sıkıntılı,en kaliteli ithalleri bile sorun çıkarabilyorlar, en sağlıklısı gazlı veya pompalı, ben yerli olarak xtr 12 beğeniyorum ama o tür silahların da şarjör sorun olabiliyor.

Seri atış yapabilen bir PCP olsa nasıl olur, hem hobi amaçlı kullanırsınız hemde savunma amaçlı. Hayalinizdeki Tüfek nasıl olmalı? Konu başlığındaki Nihat fevzioğlu beyin yüklediği videodaki gibi mesala. O videoyu buraya taşıyamadım.

ApAdamm yazdı:

Seri atış yapabilen bir PCP olsa nasıl olur, hem hobi amaçlı kullanırsınız hemde savunma amaçlı. Hayalinizdeki Tüfek nasıl olmalı? Konu başlığındaki Nihat fevzioğlu beyin yüklediği videodaki gibi mesala. O videoyu buraya taşıyamadım.

Sanırım 6.35mm PCP savunma için iş görebilir...

Hiçbir pcp veya havalı savunma işi görmez. Aklınızdan bile geçirmeyin.

Gepard yazdı:

Hiçbir pcp veya havalı savunma işi görmez. Aklınızdan bile geçirmeyin.

Kesinlikle dogrudur. Böyle birşey düşünülemez, hatta Allah korusun kimseye tavsiye edilemez. Durduruculuk için 9mm bile yeterli gelmez iken ateşsiz silahlarin esamesi bile okunmamalidir. En son havaalani bombalama olayinda sehit olan kahraman polisimiz bombaciyi iki el ates ederek yere dusurmus , yerde yanina giderek 3 isabetli atis daha yapmistir yakindan, buna ragmen bombaci elini ceketine atarak, bombayi patlatmis ve polisimiz sehit dusmustur. Gecen yilda yine teroristler yakindan atilan 9mm tabancalarin arasindan kursunlari yiyerek kosarak kactilar, ve bulunmadilar. Bu videolari izleyin lutfen.

Fbi in 1987 de meshur miami vakasida vardir. Biri shotgun birisi Ak47 li iki soyguncu peslerindeki 7 ajani olduruyorlar, ardindan 8 cisini yaralayip oyle yakalaniyorlardi, 15 dakikalik dunyanin en ciddi catismalarindan birisiydi, saldirganlarin vucudundan cok sayida 9mm mermi cikarildi, ajanlarin hepsinde 9mm tabanca vardi. Fbi bu meshur vakadan sonra kalibre degisikligine gitti tum kurumun standart kalibresi .45 acp oldu, hemde normal 45 lik mermiler degil, hizli cikan +p ozellikli ayrica yumusak ve hollow point muhimmat kullandilar. Cok onemli bir husustur, tum uzmanlarin gorusu durdurucu kalibre icin tabancada min.357 magnum kullanilmalidir. Tabanca konusunda zaten diger en onemli gorus, tabancanin hic bir zaman bir saldiri ve savunma araci olmadigi, sadece tufeklere ulasacak zamani ve ortami yaratan vakit kazandiran bir silah cesidi oldugu yonundedir, ana silahiniza sadece destektir tabanca.

Siz elinizdeki 9mm e guvenip adama ates edersiniz, ustunuze kosan adam girtlaginiza bicagi yada tornavidayi sokuverir, yada kafaniza demiri indiriverir, birlikte ölürsunuz sonra. Hele birde pcp denmis, pcp ile kedi bile durduramazsiniz, birde uzerinize adrenalin yuklu sinirlenmis kosturan 100kg bir sucluya karsi ne yapacaksiniz? Dunyanin en tehlikeli dusuncesidir bu.

Butun bu kalibre kiyaslamalari, secimleri, silah ve muhimmat secimleri, kurumlarin yillarca verdigi kayiplar ve gercek catismalar neticesinde sekillenmistir. Bu olaylarda zihni sinir fikirler uretilmez, beline 9mm tabanca alip kendinizi dunyanin kralida sanamazsiniz, uzmanlar ne diyorsa odur. Dinlemek lazimdir.

Açıkca konuşmak gerekirse bu gün baby browning 6.35 in gücü 50 grain çekirdeği 760 fps ile atar oda 80 küsür joule yapar bu silah savunma silahıdır. Bu güce yakın FABRİKASYON güç veren tüm silahlar 20-30m içinde savunma silahı olarak kullanılabilir. Ancak havalıların savunma dahul öldürme yaralama işlerinde kullanılması hatadır. Gelecekte hobimize ciddi zarar verir düşüncesindeyim. Ayrıca mesken içinde pompalı filan olmaz hele kauçuk mermi duvardan koltuktan seker Allah muhafaza ailenizden birine zarar verir. Kimseye bulaşmamak, kapınızı sıkı kapatmak cengaverliğe soyunmadan ters bir durumda 155 i aramak en doğrusudur. 10 dk da polis geliyor. Yoksa sapanla adamın kafaya taş atsan dahi işi bitirir. Sonuçta saldıran değil yaralayan olarak suçlu sen olur en azından nezareti boylarsın. atraksiyona gerek yok 155 polis imdat en iyisi.

en güzeli biber gazı alacaksın hızlı bir şekilde ulaşabileceğin yere koyacaksın, şahsen bende biber gazının yanında bide beyzbol sopası var evime kadar izinsiz giren birini öldürmesemde sakat bırakmadan çıkarmam herhalde

PCP Savunma olayı kapanmıştır o halde Biber gazı organik ve çevreci ... yalnız insanı hayattan soğutan, doğduğu güne lanet okutan bir gaz(mış)

Peki pcp yi geçelim, ozaman biber gazı yanında elektro şok cihazı olabilir, uzun sopa gibi olanlardan. Tabi birde yakın döğüş eğitimi alabiliriz. Ben gelen saldırganı etkisiz hale getirme taraftarıyım ateşlilerle istemedende olsa öldürebiliriz yada Allah c.c. korusun ailemize zarar verebiliriz.

Havalı tüfek satın alma sürecinde ve sonrasında bir süre av bayisinde bulundum. Bu süre içinde farklı modeller satın almak üzere gelen müşteriler ile av bayisinin çalışanları arasında geçen diyaloglara da kulak kabartma imkanım oldu. Genelde AR-15 (M16) PLATFORMU temelinde imal edilen tüfeklere dönük bir ilgi var ama bu tüfeklerin stabil çalışmadığı stabil besleme yapmadığı da herkesçe kabul edilen bir durum. Garantiye ve servise gönderilen tüfekler de bu durumun en net kanıtı. Diğer taraftan F.B.I. raporlarına göre sokakta süregelen ateşli silahlarla cereyan eden çatışmaların ortalama 5-6 metrede ve 6-7 fişek atışı ile başlayıp bittiğini düşünürsek normal şartlar altında ev ortamında arka arkaya ateş etmeyi gerektirecek bir ortamın olmadığı da aşikardır. Çiftlik veya bağ evi gibi 0-45 metre açıklığı olmayan bir alanda av tüfeği kullanmak ne derece gereklidir tartışılır. Psikolojik olarak kendini güvende hissetmek elbette ki önemli bir ihtiyaçtır ancak kendini güvende hissetmek adına ev savunması bahanesi altında ateşli silah edinmek son derece ciddi bir konudur. Daha önce yazdığım için aynı şeyleri tekrar tekrar anlatmayacağım ancak gerçek-reel bir tehdit altında değilseniz bu tip güvenlik tedbirlerine yönelmeye gerek olmadığını düşünüyorum.

Ev savunma senaryolarinda, normal bir kisi iseniz ilk yapacagimiz sey muhakkak alarm, saglam kapi ve pencereler gibi pasif guvenlik onlemleri olmalidir. Ancak bir evde polis var diye silah bulunmamasi, arabada, itfaiye var diye yangin tupu bulunmamasina benzer. Ancak atesli silahlar ciddi sorumluluk gerektirir, kimseye evine giren hirsizi vurun demiyoruz, hirsiz zaten eve kimse yokken gelir yada ev ahalisi uyurken isini bitirip kacmaya calisir, sahsen ben eve girdigini farkettigim zaman sesimi cikarmam uyuma numarasi yaparim, ta ki esim, benim ve kizlarimin yattigi odaya girene kadar, orada isler degisir, ben ya da ailemden birisi zarar görecegine karşi taraf ölsün mantigindayim her zaman. Jandarma ile giden her zaman geri gelir ama hoca ile giden geri gelmiyor malesef.

Dinimizde bile once tedbir sonra tevekkul gelir, oncelikle aktif pasif tum onlemleri alip sonra Allah korusun demek lazim. İş sadece sansa birakilmaz, kaldiki mesken savunmasindan ulkemizin her zaman basina gelebilecek kotu bir senaryoya gecersek her daim silahli ve hazirlikli olmak, gerektigi zaman silahsiz olmaktan iyidir.

Polis ve kolluk kuvvetleri zamaninda yada yetkileri geregi olaya mudahale edemeyebilirler. Askeriye her zaman mudahale eder ancak Askeriye nin gelmesi icin islerin cok karismasi lazim. Malesef polisin gozu onunde hatta arkasina saklanarak, bicaklanarak olen, koruma polisinin oldugu evde vurulan, adliye gibi guvenli kurumlarda vurulan insanlara sahit oldugum icin, insan savunma konusunda ilk daim kendine guvenmelidir. Malesef kahraman polisimizin yasalar ile mudahale hakki cok kisitlanmis durumdadir.

Biber gazina gelirsek, forumdaki arkadaslardan bilenler var gecmiste, dagda havali tufeknile atis yaparken mangal yakan sarhos tayfasinin ustume saldirdigi olaydan bahsedeyim, ciddi bir bicimde bicakla ustume saldiran iki kisiyi tepeye cikarken yukari kisimdaydim asagidan saldirdilar tartis ma sonrasi biri eline kaya aldi birisinde ekmek bicagi bicaklinin neredeyse bir kutu gazi ustune bosalttim, adam kufurler ederek hic durmadan bicagi ustume savurmaya devam etti, tepe yukari kaciyorum asagida olduklari icin gelemiyorlar konum bakimindan sansliydim, biber gazi sizi oldurecek saldirgani durdurmuyor. Adam gozleri kapali rastgele savuruyor bicagi, oteki kayayi atti tutturamadi, benim yere biraktigim havali tufegi alip ates etmeye calisti bana, bos tufekle. Bende dayanamadim sirtimda takili duran atesliyi cektim mecburen, ilk defa silah cektim birine, icinde 8 numara sacma fisekleri vardi, kesin ates edecektim, birden durdular ciddiyetimi anlayip, kuzu gibi oldular. Olayin sonrasida komik, gazi yemeyen ayik olan adam birden iyi oldu, bicagi alip firlatti yere arkadasini yatistirdi, asagi davet etti, mangal ikram ettiler yedik bir guzel.

Kissadan hisse atesli silah her daim lazimdir.

Ülkemizde kolluğa verilen görevlerin yerine getirilmesi sırasında yaşanan aksaklıklar nedeniyle vatandaşın can mal namus güvenliğine yönelik kasıt içeren teceavüzleri savuşturma noktasında bireysel olarak sorumluluk alması gerektiği fikrini ben de destekliyorum. Bununla beraber benim bahsettiğim ateşli silah ölümcül sonuçlar doğuran son derece ciddiyet gerektiren ölüm kadar ciddi bir eşya. Bu nedenle gerek kişisel korunma gerekse mesken korunması açısından ateşli silah satın alarak bulunduracak ve taşıyacaklar öncelikle kendilerine ve yakınlarına sonra da diğer insanlara zarar vermeyecek donanımda olmalı diye düşünüyorum. Silahı çıkarırken kurulu kilitli taşıdığı silahın emniyetini açık bıraktığı için silahı çıkarırken parmağını da tetiğe götürdüğü için kendini vuran sözde profesyonel atıcıların olduğu ülkemizde eğitimsiz olarak silah sahibi olmak ve kullanmak son derece tehlikelidir.Özetle elinize belinize ve belinizde duran silaha sahip olabilecekseniz silah sahibi olmanızın önünde bir engel yok.Sinirlendiğinde elini beline atacak ya da en ufak sürtüşmede ceketin altından silah kabzası göstererek insnaları tehdit edecek kişiler mümkünse ne silah satın alsın ne de taşısın.

Tam düğüncüleri tasvip etmişsiniz, bunlar eğitimli falan değillerdir, bizim hiç istemediğimiz bir takimdir, %99 u ruhsatsiz silah kullanir. Zaten tabanca ile işlenen cinayetlere bakarsaniz %95 i ruhsatsiz silahlar ile işlenir. Yivli av tufeklerinde durum ise Cumhuriyet tarihinde yivli av tufegi ile islenmis bir cinayet yoktur.

Silah öldurmez, insan öldürür, bilincli silahlanmis bir toplum hem ic hem de dis tehtidlere karsi her zaman caydiricidir. Ayni sekilde toplumda su anda korku salan silahli suclular o zaman bu kadar rahat hareket edemeyecekler, ruhsat ozgurlugu gelince kacak ve ruhsatsiz silaha da buyuk bir darbe vurulacaktir.

Kisiler ciddi bir egitimden gecerek silah sahibi olabilse, silah ile suc isleyenler ciddi caydirici cezalar alsa, cok da uzun olmayan bir surede gayet net bir silah kulturu olusur ulkemizde. Birakin cinayetleri en basitinden tartismalar bile yasanmaz, neden derseniz, silah herkesi esitler, kim olursaniz olun namlu karsisinda herkes esittir. Herkes silahli olunca , birbiri karsisinda cekinir ve tartismaya bile durmaz.

Hukumet iyi bir adim atarak bunun onunu acacak gibi duruyor, kismetse bekliyoruz bakalim.

Bilincli bir silahsever olarak su an yaptigim, cocuklarimi buyuturken silahlar ile ic ice olmalarini saglamak, silah bilincini asilamaktir.

yaş sınırlaması ile birlikte 30olur35olur , nasıl ehliyet alırken eğitim veriliyor sınava tabi tutuluyorsa aynen o şekilde ruhsat verilebilir bencede

Silah satın almanın önünde yer alan hukuki engeller bir yana silah sahibi olanların da içinde bulunduğu olumsuz şartlar göz ardı edilmemeli. Devletin zirvesi ruhsatlı silah sahibi olmanın önünü açan adımlar atılacağı yönünde bir açıklama yapsa da bunun hayata geçmesi de tek başına yeterli bir durum değil bana göre. Devlet her nevi silah ve mermilerini temin etme noktasında vatandaşın imkanlarını da genişletmeli. Silah sahibi olsanız bile sınırlı sayıda mühimmat ile çok az sayıda atış poligonu olan hatta hiç olmayan bir ilde atıcılığı öğrenmeniz veya geliştirmeniz de mümkün değil. Her türk asker doğar diyoruz ama elin amerikalısı daha çocuk yaşta .22 lik tüfekle sincap avlamaya başlıyor. Eğer bu bir vizyon olarak öncelikle devletin zirvesine ve devamında bürokrasiye sirayet ederse hem toplumda suç azalır hem de toplumsal huzur artar. Daha bugün 38.000 hükümlü şartlı salı verilme ile denetimli serbestlik adı altında aramıza katılıyor. Bu insanların suç işleyen insanlar olarak rehabilite edilmeye ihtiyacı var ama adalet sistemi bu durumu ne derece sağlayabiliyor bilmiyoruz. Rahşan affı olarak bilinen af ile aramıza yeniden katılanların yaptıkları dönem dönem medyaya yansımışken her ne kadar sadece belli suçlardan hüküm giyenler salıveriliyor denilse de bu insanların topluma uyum süreci içinde suça bulaşma ihtimalleri de göz ardı edilemez. Devlet öncelikle psikiyatrik olarak çok ciddi bir kontrolden geçirdikten sonra bu insanları aramıza yönlendirmeli ki basit nedenlerle insanlar birbirine karşı sonu olumsuz olacak bir durum içinde olmasın. Aynı durum silah satın alacaklar için de geçerli. Bizim ülke olarak sinirlerimiz bozuk. Toplumda akıl sağlığı yerinde olmayan ve varlığı bilinmeyen pek çok insan var. Av tüfeği ruhsatnamesi çıkarırken aile hekimi onayı ile ruhsat veriliyor ve ben buna karşıyım. Av tüfeği son derece etkili sonuçları olan bir tüfek olarak çok daha ciddi psikiyatrik inceleme gerektiriyor bana göre. Devlet eğer silah alımının önünü açacaksa ki bence açmalıdır bunu öncelikle sağlıklı bir zemine oturtmalıdır. Herkes anayasal bir hak olarak silah satın alabilmeli ancak gerekli şartlara sahip olmayan insanlara silah satılmamalı.

"hiçbir zaman ihtiyacınız olmasa da silah taşımak, ihtiyacınız olduğunda taşımamaktan iyidir."

Forumumuzun uzun süredir yazmayan-eski üyelerinden bir ağabeyimizin imzasında yazardı. Kendine mi aittir yoksa alıntı mıdır bilmem ama aklımdan çıkmaz yıllardır.
Kendi aile büyüklerimden hep duyduğum söze epey benziyor içerik olarak:

(Belasını aramayan) İnsanın silaha hayatında bir kez ihtiyacı olur, Allah o gün yokluğunu göstermesin.

Bir de Thomas Hobbes şunu demiş:

"Homo homini lupus" ( Türkçe: İnsan insanın kurdudur). Ardındaki felsefi açılımı biraz araştırmak niye kendimizi savunmaya ihtiyacımız olduğunu ortaya koymaya yardımcı olabilir.

Türkiye'de yasal olarak alınabilecek en kolay ateşli silah yivsiz av tüfeğidir. Bulundurma ruhsatlı tabancada alınabilir ancak yivsiz tüfek kadar antreman imkanı sağlamaz. Yol belgesi alıp poligona gitmek zordur. Hakim olamadığınız, antreman yapmadığınız silah kötü günde bir işe yaramaz. Ben şahsen çevremdeki aklı selim herkese imkanları dahilinde alabilecekleri en kaliteli av tüfeğini ve bir miktar tek kurşun-şevrotini almalarını- bulundurmalarını ve hiç yapamıyorlarsa bir kaç kez en azından dağa bayıra atışa gidip temel kullanımını öğrenmelerini tavsiye ediyorum.

Yine büyük sözüyle örnekleyeyim.. Babamın sık kullandığı bir söz "Zor gücü bozar". Yani siz güce zorluk çıkarırsanız artık sizi kolay rahatsız edemez. Önce tekrar düşünür.

Kendimizi savunmak bir yana, ülke savunması adına da bence silah sahibi olmak bireysel bir sorumluluk. Dayanacakları her kapıda kendilerine çevrilen bir namlu olacağını, zaiyat vereceğini bilen gücü, "zor" bozmuş olur. Okyanusun öbür yanında bizden çok daha güvende yaşayan Amerikalı silah sahibi olmayı vatanseverlik sayarken bizim "ne gerek var" dememiz ne yazık ki kandırıldığımızdandır.

Bu topraklarda işgalden kurtuluşumuz için mücadele ederken dedelerimizin evinde "mavzeri" vardı. İşgale onlarla direndiler. Torunlarının silahı olmasın, bir dahakine bu kadar zorlanmasınlar diye cümle Dünya güçleri elinden geleni yaptı. Hala alabiliyorken bir yivsizi bari almak, en azından kapıya dayanıldığında yalnız gitmemeye çalışmak lazım. Benim kapıma kim dayanacak diyorsanız da, önce tarihten sonra da bugün komşu ülkelerde olanlardan daha çok ders almak lazım...