bağzı yorumları okudum kendimi gülmekten alamadım.arkadaşın birisi demişki gidip staj falan yapın, bence bunu diyen arkadaşın dünyadan haberi yok. Silah yapımıdan ve teknolojiden bahsediyoruz. Deyil orda staj yapmak fabrikaya giremezsiniz bu bir.ikincisi ülkemizde malesef çelik üretimi yok.tamamı ithaldir bunu namlu için söylüyorum. Bir arkadaşta çek malı silah fabrikasdan bahsetmiş 7 yıllık ama kendini kanıtladı demiş. Çek Cumhuriyeti silah üretiminde iyidir tarih bilgisi olanlar bilir. Siz bırakın havalayı 2017 de daha yeni milli piyade tüfeğine yaptık,mtp75. Daha çok gidicek yolumuz var. Ben hatsan ve kral firmalarını destekliyorum.
Kral Arms'ın Silah Tasarımları Hakkında
Lütfen Resim Paylaşımlarınızı Galeri Üzerinden Yapınız. Ek Dosya Yükleme İptal Edilmiştir..
-
-
Türkiyede havalı silah konusunda başı çeken firmalardan birisi olarak Kral Arms tasarımlarında neden ithal ürünlerin kalıplarını hatta bire bir diyebilecegimiz görsellerini kullanıyor.
tasarım konusunda eksigimiz mi var?
bilmedigim ya da eksik bildigim bir işleyiş mi var sizlere danışmak istedim.
Puncher Maxi.ye baktıgımızda AA s510
yeni model Jumbo hakeza öyle ve gecen sene 2016da tanıtılan bu haftaysa artık iyice görseleriyle desteklenen Condor görselli Puncher One.
görseller alındı tamam peki ya namlu, tetik düzenegi?
madem bir tasarım örnegi var peki ya iç kısım? stabilite gibi konular. bence, şahsi kanaatim bunlara özen gösterilmiyor.
şuda var "1300 tl ye aldıgın tüfek bundan Daystate performansı nasıl beklersin kardeşim" diyebilirsiniz.
o zamanda dışından bakıldıgında cok lezzetli görünen ama hormon ile şişirilmiş bir meyve gibi durmaz mı?
görüntü 10 numara ama bi tadıyosun kabak tadı olan birşey.
ben nacizane düşüncemi siz dostlarla paylaşmak istedim, belki benim göremedigim, eksikoldugum, bu işin birde şu tarafı var diyebileceginiz kısımlar vardır.
bunları sizlerle bu başlık altında derlemek istedim.
Saygılarımla.aynı durum pellet içinde geçerli, adam gibi pellet üreten yerli firmamız yok, yanılıyorsam söyleyin.
Çek yapımı JSB'ye, ispanyol Gamo'ya mahkum bırakılmışız.Samimi özeleştirilere katılmamak elde değil, iki milli firmamızı da tabiki destekliyoruz ancak bu başlığı açan sn. by-nisay'ın vurgulamak istediği şey sanırım "yaratıcı düşünce " ile ilgili. Bir malı icad etmek, ona katma değer katmakla alakalı bir durum. Tabi bir zamanlar kopya endüstriden şimdi dünya devi haline gelmiş örnekler de önümüzde iken acaba bu iki milli firmamızın da yarın birgün benzer bir atılım yapabileceğini, tamamen herşeyi ile yeni ve orjinal ürünler piyasaya sürebileceklerini umarsak çok mu şey istemiş oluruz acaba?
-
Araştırdım Hatsanın şuan 650 elemanı var, Kralın şuan 350 elemanı var.
Bunu toplarsak 1.000 kişi yapar.
Şimdi Rusyanın bir köyünde dünyayı kaplamış tek adam var, adı Eduard.
2007 başlamış ve şuan tek mükemmel PCPler cıkarabiliyor.
Eğer bu adam tek başına Hatsan ve Kraldan daha iyi pcpler çıkarabiliyorsa bu 1.000 kişi napiyor?
Ar-Ge napıyor mesela? mesela son çıkan Turkbull semi-otomatik pcp inanılmaz çirkin dizayn yapılmış, zaten dikkat ederseniz pek kişi memnun değil. Mesela her hafta burda satılık cıkarılıyor, bi alanda AAS510 takas olur demiş demekki kalite farkı kardeşim.
Bu saçma sapan tüfeklerin yerine, normal ahsap kundak, carbon fibre tüp, daha güzel bir tetik sistemi ve regulatorlu çıkarmasaınız olmaz mı mesala? meçubur musunuz hercules gibi 7 kilo askeri sniper tüfekler çıkarmaya?
Yenı Kralın modelleri de acayıp çirkin ama eliştirdikmi sen türk firmalarına kötülüyorsun vatan hainisin diye bağırıyorlar.
yıl olmuş 2017 ve yerli üreticileremiz hala carbon fibre tüp kullanmıyorlar.
Hayret
-
Hat usulü üretimde Türkiye'de ki bir çok firma için kullanılan bir terim vardır.
"Quality is not important, Quantity is important"
Bizim firmalarda genelde pazartesi sabahları departman müdürleri ve ekip liderleri bir araya gelir. Çaylarını alırlar neden ayda 1000 (afaki bir rakamdır) tüfek üretemedik diye üretimi konuşurlar. O ay 1000 tüfek üretemedilerse toplantıyı geçiştiren genlere işlemiş mazeret yaklaşımıyla bin bir dereden su getirerek çoğunlukla sonuca bağlanmadan çayların bitmesini mütakip dağılırlar. Toplantı sonucunda belki de hiç birşey sonuca bağlanmamıştır. Her şey aynı kara düzen uzar gider. Çünkü onlar oranın maaşlı beyaz yakalı ve mavi yakalı çalışanıdır. Mutsuzdur. Kendi işi, dükkanı gibi sahiplenmemektedir.
Eğer kendi işi gibi sahiplense; Satış pazarlamacı ar-ge'ciyi döver. Kalitecide imalatçıyı döver. İmalatçıda satın almacıyı döver. Koca fabrika birbirinin müşterisi gibi davranırsa banttan çıkan ürün hep kaliteli ve müşterinin istediği gibi olur.Bizim Türkiye'de maalesef iş disiplini bozuk. Üretimde sürdürülebilir kaliteyi yakalamak çok zordur.
Hadi birazda ar-ge'ye dokunduralım. Soruyorum burdan. Acaba bu bahsettiğimiz Türk firmalarının kaçında kaliteli rakip markaların ürünlerinden var. Çalışan mühendislerine alın bakın rakip ne yapmış diye inceleyin diye benchmark yaptırmışlarmıdır. Onun bunun tüfeğini ödünç alıp açık bakmakla olmaz o iş. Alacaksın fabrikana rakip ürünleri. Mühendislerin o tüfeklerle defalarca atış yapacak, açıp bakacak. Hadi onu geçtim kaç tane mühendisin prototip için bütçesi var. Bizdeki mantıkla bildiğini yapmak değil, gördüğünü benzetmeye çalışırlar ancak.Biraz sert oldu ama bunları demeden geçemedim.
-
umulurki bu düşünceler bu kararlar havada kalmaz.
-
Hat usulü üretimde Türkiye'de ki bir çok firma için kullanılan bir terim vardır.
"Quality is not important, Quantity is important"
Bizim firmalarda genelde pazartesi sabahları departman müdürleri ve ekip liderleri bir araya gelir. Çaylarını alırlar neden ayda 1000 (afaki bir rakamdır) tüfek üretemedik diye üretimi konuşurlar. O ay 1000 tüfek üretemedilerse toplantıyı geçiştiren genlere işlemiş mazeret yaklaşımıyla bin bir dereden su getirerek çoğunlukla sonuca bağlanmadan çayların bitmesini mütakip dağılırlar. Toplantı sonucunda belki de hiç birşey sonuca bağlanmamıştır. Her şey aynı kara düzen uzar gider. Çünkü onlar oranın maaşlı beyaz yakalı ve mavi yakalı çalışanıdır. Mutsuzdur. Kendi işi, dükkanı gibi sahiplenmemektedir.
Eğer kendi işi gibi sahiplense; Satış pazarlamacı ar-ge'ciyi döver. Kalitecide imalatçıyı döver. İmalatçıda satın almacıyı döver. Koca fabrika birbirinin müşterisi gibi davranırsa banttan çıkan ürün hep kaliteli ve müşterinin istediği gibi olur.Bizim Türkiye'de maalesef iş disiplini bozuk. Üretimde sürdürülebilir kaliteyi yakalamak çok zordur.
Hadi birazda ar-ge'ye dokunduralım. Soruyorum burdan. Acaba bu bahsettiğimiz Türk firmalarının kaçında kaliteli rakip markaların ürünlerinden var. Çalışan mühendislerine alın bakın rakip ne yapmış diye inceleyin diye benchmark yaptırmışlarmıdır. Onun bunun tüfeğini ödünç alıp açık bakmakla olmaz o iş. Alacaksın fabrikana rakip ürünleri. Mühendislerin o tüfeklerle defalarca atış yapacak, açıp bakacak. Hadi onu geçtim kaç tane mühendisin prototip için bütçesi var. Bizdeki mantıkla bildiğini yapmak değil, gördüğünü benzetmeye çalışırlar ancak.Biraz sert oldu ama bunları demeden geçemedim.
Otomotiv sektöründe çalışıyor olabilirmisiniz
-
istanbulda otomotiv fabrikasi varmi?
Varsa ne var merak ettim? -
Önceden otomotivde çalışıyordum Yazdıklarım çok yabancı şeyler değil. Bunlar özel değil, bunlar genel genel
Şimdi havacılıkta çalışıyorum. -
istanbulda otomotiv fabrikasi varmi?
Varsa ne var merak ettim?İstanbul'da ana sanayi olarak Hadımköy'de Mercedes otobüs fabrikası var. Yakınında ise Şekerpınar'da Honda ve Isuzu fabrikaları var. Ana sanayi ar-ge olarak da Samandra'da Ford Otosan var.
-
Sağolasın
Doğru biliyormusum istanbul'da Mercedes' in otobüs üretim tesisi olduğunu duymuştum.
Isizu ve honda Kocaeli Gebze'de. -
Şimdi Rusyanın bir köyünde dünyayı kaplamış tek adam var, adı Eduard.
2007 başlamış ve şuan tek mükemmel PCPler cıkarabiliyor.
Hocam adam tek basina bunlari yapiyorsa biraz da igneyi kendinize batirmaniz gerekmez mi? Sizin mantiginiza gore sizin de ondan bir eksiginiz yok.
-
Kral puncher Jumbo nin auto su satışa sunulmuş. Bilgisi olan var mı acaba??
-
Yarı otomatikler hassas uzun mesafe atışlarinda kurmanın yarattığı olumsuz etkiyi çok azaltır diye düşünüyorum, inşallah mekanizma düzgün çalışıyordur.
-
Hat usulü üretimde Türkiye'de ki bir çok firma için kullanılan bir terim vardır.
"Quality is not important, Quantity is important"
Bizim firmalarda genelde pazartesi sabahları departman müdürleri ve ekip liderleri bir araya gelir. Çaylarını alırlar neden ayda 1000 (afaki bir rakamdır) tüfek üretemedik diye üretimi konuşurlar. O ay 1000 tüfek üretemedilerse toplantıyı geçiştiren genlere işlemiş mazeret yaklaşımıyla bin bir dereden su getirerek çoğunlukla sonuca bağlanmadan çayların bitmesini mütakip dağılırlar. Toplantı sonucunda belki de hiç birşey sonuca bağlanmamıştır. Her şey aynı kara düzen uzar gider. Çünkü onlar oranın maaşlı beyaz yakalı ve mavi yakalı çalışanıdır. Mutsuzdur. Kendi işi, dükkanı gibi sahiplenmemektedir.
Eğer kendi işi gibi sahiplense; Satış pazarlamacı ar-ge'ciyi döver. Kalitecide imalatçıyı döver. İmalatçıda satın almacıyı döver. Koca fabrika birbirinin müşterisi gibi davranırsa banttan çıkan ürün hep kaliteli ve müşterinin istediği gibi olur.Bizim Türkiye'de maalesef iş disiplini bozuk. Üretimde sürdürülebilir kaliteyi yakalamak çok zordur.
Hadi birazda ar-ge'ye dokunduralım. Soruyorum burdan. Acaba bu bahsettiğimiz Türk firmalarının kaçında kaliteli rakip markaların ürünlerinden var. Çalışan mühendislerine alın bakın rakip ne yapmış diye inceleyin diye benchmark yaptırmışlarmıdır. Onun bunun tüfeğini ödünç alıp açık bakmakla olmaz o iş. Alacaksın fabrikana rakip ürünleri. Mühendislerin o tüfeklerle defalarca atış yapacak, açıp bakacak. Hadi onu geçtim kaç tane mühendisin prototip için bütçesi var. Bizdeki mantıkla bildiğini yapmak değil, gördüğünü benzetmeye çalışırlar ancak.Biraz sert oldu ama bunları demeden geçemedim.
Bunlara aynen katılıyoorum
Harici sebeplere girmeyeceğim. Bir arkadaşımız güzel bir örnek verdi milli piyade tüfeği bu ürünün geliştirilmesinde kullanıcı tecrübesi hariç ergonomi anatomi ürün geliştirme araştırma yanlış hatırlamıyorsam 37 kişi çalışmış... yerli firmalarımızdan bünyelerinde Ergonomi _ anatomi bilen ürün geliştirme yapan kaç kişi var acaba. Çukulata gibi habire yeni çıkarmasınlar 2_3 senede bir yenilesinler ama onların emeğine bizim paramıza değsin. Cesaretli olsunlar bakın gözümüzü kararınca neler yapıyoruz. Bizim insanımız cesareti adamın delisin sever Arge ye yatırım yapmaya korkmasınlar.
-
Hocam adam tek basina bunlari yapiyorsa biraz da igneyi kendinize batirmaniz gerekmez mi? Sizin mantiginiza gore sizin de ondan bir eksiginiz yok.
Ben PCP uretmiyorum kardesim, sadece diyorumki Moskova nin dis koylerinde bir adam (tek) dunya unlu Matador ve Lelya yapabiliyorsa Hatsan ve Kralin yuzlerce ar-ge de calisan adamlar napiyor?
-
ARGE ve daha iyisi demek bir üründe katma değer yaratmak demektir.Size şunu soruyorum, hangi üretim bandında (nüfusumuza oranla) bunu başarabiliyoruz ki havalı silah sanayimiz bunu yapsın.Yaratıcı düşünce, bilimde ve sanatta ne kazandırıyor ki -zeki türk evladı ,ki emin olun çok var- bu işe girsin.İstatistik bilimine göre nüfusumuzda Finlandiya dan en az 16 misli fazla dahiye sahibiz ama patent başvurusu sayımız buna oranla çok az. Kurtuluş harbinde top mermileri kalibreleri tutmadığı için mermiye torna çekecek kadar cesur ve zeki bir millet olarak inşallah atamızın da dediği gibi "Türklüğün unutulmuş medeni kabiliyeti gelecekteki medeniyet ufkunda bir güneş gibi doğacaktır".Yeterki düşünceyi hür tutmayı başarabilelim.
-
Kafamızın içindeki prangalar ve ön yargılardan kurtulmak lazım
-