SİZ SİZ OLUN, BİLMEDİĞİNİZ İŞE BULAŞMAYIN.HANIM SÖZÜ DİNLEYİN.

alimurat yazdı:

abi geçmiş olsun.
hem çok güldüm ,hem çok üzüldüm.inşallah bir problem olmadan atlatırsın.

bu arada tavşana kaç dikiş atıldı???

Teşekkür ederim.
İnşaallah, doktor problem olmayacağını belirtiyor.
Tavşanın dikişlik hali yoktu.

hasanbilir yazdı:

Geçmiş olsun. Acil Şifalar.

Teşekkür ederim.

Blackboy55 yazdı:

Selçuk abi,büyük geçmiş olsun.
Yalnız,sana akıl veren klüpteki avcının unuttuğu birşey var.Canlı kıpır kıpır bir tavşanı kesmekle avda vurulmuşu kesmenin arasında büyük fark var.
Şahsen ben 17 yaşımdan beri kurbanımı kendim keserken tavşanlarımı rahmetli babama kestirmiştim.

Teşekkür ederim.
Bu konuda yerden göğe kadar haklısın.

LifeTime yazdı:

Geçmiş olsun. Acil şifalar dilerim. Sanırım tavşanın ahı tuttu Bu arada, yıllar önce başımdan geçen bir anımı hatırladım.

Biz 14-15 yaşlarındayken evin terasında, üst komşumuzun oğlu tavşan beslemeye başlamıştı. 5-6 ay sonra apartmandan şikayetler yükselmeye başlayınca, Babası tavşanları kesmeye karar verdi ve kesti.. Ama işte o zaman olanlar oldu. Kesilen tavşan hamile çıktı. Karnında 5-6 tane yavru varmış. Tavşanları kesen arkadaşımın babası da çok pişman oldu. O gün Hepimiz hüngür hüngür ağlamıştık. Uzun süre de bu olayı unutmamadık.

Teşekkür ederim.
Allahtan öyle bir durum yoktu.
Tekti,zaten kalabalık yada eşli olsa o kadar uzun süre evde bakılamazdı.

AVCI1981 yazdı:

Çok geçmiş olsun abi. Babamda hayvancılık yaptı. herzaman bir lafı var kendini kesmeden hayvan kesmeyi öğrenemezsin Artık sende kasap sayılırsın abi. Ayrıca abi parmağını kestiğine üzüldüm ama ne yalan söyleyeyim iki doktor ve hanımın karşısında o zor durumda kalıp okadar laf yediğine çok ama çok daha üzüldüm.

Teşekkür ederim.
Kasaplıkta iddiam yok.
Ama o anda elimden vazgeçip kadınlara karşı aslanlar gibi savunma yaptım.
Yoksa,bir kaşık su da boğacaklardı.

kyucel yazdı:

Büyük geçmiş olsun, benim de bir tavşanım vardı, satan adam bu büyümez, minyatür demişti (minyatür tavşan ne demekse) ama bir süre sonra kocaman oldu evde koltuklara dadanınca ben de aldım onu Atatürk Orman Çiftliği'ne bırakmıştım. Hem o rahat etti hem de ben. Dediğiniz gibi bazen eşlerimizin sözünü de dinlemek gerekiyor ama; yüzde kaçını dinlayeceğiz!!! ne zaman dinleyeceğiz bilemediğimizden başımıza bunlar geliyor.

Teşekkür ederim.
Eşleri dinleme konusunda insan zamanla bu ve benzer olaylar yaşadıkça tecrübe sahibi oluyor.
Ama tecrübeler de kaçınılmaz olarak yaşanıyor maalesef.

desert_eagle yazdı:

Keşke kesmeyi aklınıza koymasaydınız.

Keşke ile, insan olan hiç bir şeyi maalesef geri çeviremiyor.
Yoksa insan böyle bir duruma düşmek ister mi?
Bazı şeyler zaman içerisinde yaşanmak zorunda.

SEKO81 yazdı:

bende tavşanın kafasını tutup bıçağı vuramam.

kan beni tutar zaten bakamam aklıma geldikce bir acayip oluyorum

geçmiş olsun bu size ders bizede nasihat oldu....

Teşekkür ederim.
Kan tutma olayında tabiiki herkes bir olamıyor.
Ama yaşadığım olay her yönüyle bana bir tecrübe ve ders oldu.
Bunu da burada paylaşarak herkesin kıssa dan hisse almasını istedim.

TheNightHawk yazdı:

Geçmiş olsun.

Teşekkür ederim.

jimih yazdı:

Çok geçmiş olsun Selçuk bey.
Aklınızda bulunsun, birdaha tavşan kesmeye kalkışırsanız tavşanı önceden hareketsiz hale getirmelisiniz. bunu da ensesine sertçe, oldukça sertçe vurarak bayıltmalı yada boynu kırmalıdır. canlı olarak kesmeye çalışmak ya sizin kendinize zarar verdiğiniz gibi yapar yada tavşan tırnakları çok uzun ve keskin olduğu için birkaçtane acı verici tırmalamaya maruz kalırsınız.

Teşekkür ederim.
Bu yöntemle tavşan iki kere ölmüş olmuyor mu?

ramazan yazdı:

geçmiş olsun selçuk bey acil şifalar dilerim

bizim meslekte çıraklar ve kalfalar elini kestigi zaman biz ustalar tarafından meslek girdi deriz

ayrıca bizler öyle tavşan tavuk ördek gibi ufak hayvanları kesmek için bıçak bile kullanmayız bunun sırrını sizede bi toplatımızda ayrıca anlatırım bi daha elinizi kesmezsiniz acil şifalar dilerim saygılar

Teşekkür ederim.
İlk toplantıda bu teknikleride öğrenmek isterim.

hgfdsa yazdı:

selçuk abi bir anımıda ben anlatim. birgün babam bana köydeki 2 tavugu kes al gel dedi ozamanda 15 yasındayım bende gittim kesmeye ama kanatlarını tutupta ayaklarına basıp bıcagı vuramadım hayvana allahtan avcılık ruhum var gittim pompalıyı aldım 2 metre mesafeden direk kafalarına ates ettim 2 sininde kafaları uctu resmen çünkü kafaları bulamamıstım darmadagan olmus tabi can havlıyle ikiside cırpınıp ordan oraya ucusup durdular 15 dakıka sonra öldüler anca. sonra arabaya yanı dolmusa bindim eve dönüyorum arkadasa tavugu nasıl vurdugumu anlatıyodumkı önde oturan yaslı hacı amca bir döndü arkaya vay efendim tavuk vurulurmuymusta vay efendim günahtır haramdır da falan filan. haaa bide bagırarak söylüyo adam megerse hocaymıs yerin dibine soktu beni rezil etti. kus vuruluyoda tavuk neden vurulmasın dedim. ikiside kanatlı neolacak dedim adam hep köpürdü o baska bu baska dedi kısacası vurup vurduguma bin pisman etti adam beni herkeze saygılar ve iyiaksamlar diliyorum. belkı kesseydım tavukları bende elımı kesebilirdim

Teşekkür ederim.
Hikayen benide güldürdü.
Ama o yaş için pratik bir çözüm olmuş.

TheNightHawk yazdı:

Pompalıyla balık avlamak da zevklidir

Pompalıyla balık yüzeydeyken vuruluyor değil mi?