Lütfen Resim Paylaşımlarınızı Galeri Üzerinden Yapınız. Ek Dosya Yükleme İptal Edilmiştir..
İsabetli saçmadan bahsetmiyorsunuz herhalde.
Hassasiyeti vurgulamak istemiştim
İsabetli değişken bir kavramdır. Kimisi 10 metreden kapak vurmayı isabetli sayar kimisine 100 metreden aspirin vurmak yetmez. Arkadaş bir çalışma yapmış paylaşmış. Zaten yazımdada 50 metreye ard arda atarak bir nevi test çalısması yapmasını tavsiye ettim böylece metodun verimliliği ile ilgili daha iyi veriler elde edilmiş olur.
Yok öyle bir şey. Küçük bir google aramasıyla bile dediğiniz şeyin hayal ürünü olduğunu öğrenebilirsiniz. Öyle eski lügatlara bakmaya falan da gerek kalmaz.
Olmaması normal çünkü bir dediklerine iki sonra iki dediklerine bir diyorlar. Bir yayınlıyorlar bir kaldırıyorlar. Bir tek o olsa yeter. Bir sene bazı kelimeler bitişik yazılır diyorlar sonra ki sene ayrı yazılır diyorlar . Onun için bizde böyle 
bakıyoruz.
TDK ile ilgili pek çok hikaye dönüyor ortalıkta. Ben de bunların doğru olduğuna inanırdım fakat TDK açıklamalarını, sözlük ve imla klavuzlarını takip etmeye başlayınca bunların tamamen şehir efsanesi olduğunu gördüm.
Aerodinamik, video, aidiyet, saik, faik, faiz, dair, haiz, şiar, iptidai, koreografi, reosta, arkeoloji, stereo, fuar, ideoloji gibi bazı yabancı dil kökenli kelimeler ünsüz türemesine uğramamış olduğundan "y" ya da "v" gibi harfler olmaksızın yazılır.
Ayrıca Türkçe tam olarak yazıldığı gibi okunan bir dil de değildir. Bunu TDK dışında pek çok dil derneği ve dilbilimci de kabul etmektedir. Örneğin Türkçede açık ve kapalı olmak üzere iki farklı "e" taffuzu bulunur. "Cehennem" kelimesinde ilk "e" kapalı, diğer ikisi açıkken, "pencere" kelimesinde ise ilk "e" açık, sonraki ikisi kapalıdır. Benzer şekilde "Ankara" ile "Antalya" kelimelerinin ilk "n" harfleri arasındaki okunuş farkı da yazım ya da noktalama ile belirtilmeyen bir farktır. Bu iki kelimedeki "n" harfleri aynı yazılıp farklı okunurlar.
Alexander örneği ile ilgili olarak; Yabancı özel isimler latin alfabesi kullanan dillere ait oldukları sürece özgün halleriyle yazılır. Yani sizin örneğinizde doğru yazım "Alexander" olacaktır. Örnekleri çoğaltmak gerekirse Shakespeare, Rousseau, Molière, Chopin, Hawkings ya da yer isimlerinden New York, Washington, Marseille, Boston, Roma gibi örnekler sayılabilir. Lüksemburg, Londra, Münih, Napolyon gibi eskiden beri okunduğu şekilde yazılagelmiş kimi özel isimler bu kuralın istisnasını oluşturur.
Öte yandan, yunan alfabesi, kiril alfabesi gibi latin alfabesi dışında kalan alfabelerde yazılan isimler özgün hallerinde kullan harflerin ses değerlerini karşılayan Türkçe harfler kullanılarak yazılır. Yani Tchaikovsky yerine Çaykovski, Shostakovich yerine Şostakoviç, Gorbachev yerine Gorbaçov, Ilyich yerine İlyiç ve (bu ismin tartışması daha önce de geçmişti)Vassily Grigorevich Zaitsev yerine Vasiliy Grigoreviç Zaytsev yazılmalıdır.
Alexander örneğinde ise ismin orijini öne kazanır. İsim bir İngiliz ismi ise özgün haliyle, Rus ismi ise "Aleksandır" şeklinde yazılır.
Her yazım kuralının istisnaları vardır. Tüm kelimeler genel geçer yazım kurallarına harfiyen uymayabilir. Aerodinamik de bunlardan biridir.
Sayın Eblemis görüyorumki bu konuda ilgilisiniz. Ozaman size bir sorum var.
"Türkçe" nedir ?
Not : Konu dışına çıktık kusura bakmayınız.
Kesinlikle alakasız bir forumda ve başlık altında, aşırı detaycı bir tutum ve konu. Türk olmakla, Türk gibi yaşamakla ilgili bir derin yaklaşım varsa Sadece Türçeyi düzgün kullanmak devede kulak kalır. Daha çok şey yazmıycam. Ama uzaması güzel görüntü vermiyor. Tüfek tavsiye konusu açıyoruz Türk dil kurumu çıkıyor karşımıza?
Sayın Eblemis görüyorumki bu konuda ilgilisiniz. Ozaman size bir sorum var.
"Türkçe" nedir ?
Not : Konu dışına çıktık kusura bakmayınız.
Bu soruyu çözüme yönelik bulmuyorum. Türkçe'nin bir lisan olduğunu hepimiz biliyoruz. Detaya girecek olursak cilt cilt kitaplar yetmez bu sorunun cevabına.
Ben sadece olanı yazıyorum. "Aerodinamik" yabancı kökenli bir türkçe kelimedir. Bütün imla klavuzlarında aynı yazılır.
Yazımda eski lugatları kaynak alacaksak eski yazı yazmamız gerekir.
Lisanlar durağan yapıya sahip değildir, sürekli bir değişim ve devinim içindedir. Bu sebeple daha önce farklı yazılan kelimeler zaman içinde değişime uğrayabilir. Zamanında lugatlarda yer alan "kompütür" kelmesinin zamanla "bilgisayar"a dönüşmüş olması buna bir örnektir. O yüzden dilde her zaman en yeni, en güncel kaynak doğru kabul edilir.
İlker abi haklı, bu tartışmanın yeri burası değil. Konuyu daha fazla meşgul etmeyeceğim.
Detaya girecek olursak cilt cilt kitaplar yetmez bu sorunun cevabına.
Haklısın . Benimde kasteddiğim bu idi.
Hazır saçmalara modifiye konusu açılmışken;
deneme amaçlı aldığım bazı saçmaların boyu benim silaha 0.6 mm kadar uzun geliyor ve kullanamıyorum. Çaptaki daireselliği bozmadan boyu kısaltmak için denenmiş bir yöntem var mı acaba?
Neredeyse solid çekirdeğe dönüyor. Deişik bir çalışma ama gördüğüm kadarıyla da tüfeğinizin kozmetik durumu da pek iyi durumda değil. Açıkçası yaptığınız işlemin geriye dönüşü olmadığından yeni durumdaki bir tüfeğe uygulamak için geçerli bir nedeni yok. Eğer ağır pellet atmak istiyorsanız 5.5mm ağır pelletler mevcut , misal H&N Barracuda.
Evet paletler biraz agır olsun diye düşündüm daha çok amacım yukarıda gördügünüz yiv set leri görmekti amacımada ulaştım tüfegin durumu da çok çok iyi resimde görüldügü gibi degil benim rahatsızlıgım şu anda gözlerim iyi olmadıgı için bu canavara dayanabilecek uzun mesafede mesela 150 metrenin üstü gibi bir dübün tavsiyeleriniz teşekkürler..
Dampa ayak ile kullanmak şartıyla 8-32-44 bir dürbün 100 metre üzeri iş yapar. ama ne kadar dayanır yaylı bir tüfekte orası muamma.
derman dede boşver sen takma kafana sen iste biz .177 calibreye 9 mm mermi koyar atarız yeterki sen iste 
bak bu hoşuma gitti calibre olayı degilde DEDE olmak güzel bişeymiş torun birde erkek oldumu bi kolleksiyonda ona yaparız inşallah 
