alioavci tarafından yazılan gönderiler

Düzeyli anlatımınız ve anlayışınız için teşekkürler. Mezhepler Kur'an-ı Kerim ve hadis kaynaklıdır. Kur'an-ı Kerimde direk görünmeyen bir çok şey (örneğin namazın nasıl kılınması gerektiği gibi) müçtehitlerce hadisler kaynak alınarak yazılmış bu bilgilerle ilmihaller oluşturulmuş. Mezhep ayrılıkları ise yaşayış biçimlerinin farklılığının doğal bir neticesi olarak ortaya çıkmış olup aradaki farklara bakıldığında (hak mezhepler için) küçük bazı şeyler dışında büyük ayrılıklar yoktur ve bu ayrılıkların menbaı da yine aynı şekillerde hadislerdir. (Örneğin: Peygamberimiz bir namazda elini yandan bağlamış başka bir namazda önden bağlamış bir mezhep birine diğeri diğerine tabi olmuş gibi) Neden mezhep seçimi var konusu ise herkes müçtehitler gibi hadis ve Kur'an-ı Kerim bilgisine sahip olmadığından insanlar hayatlarını onlara göre düzenlemeyi uygun buldukları için onların Kur'an-ı Kerim ve hadis kaynaklı hükümlerine tabi olurlar bu durum tüm müslümanları aynı doğrultuda olmaktan alıkoyacak bir durum olarak görülemez. Eksiğim yada yanlışım varsa bildirmeniz, düzeltmeniz rica olunur.

Forumda dini ve siyasi içerikli yazılar yazmak yasak fakat bu yazının herhangi bir polemiğe yol açmaktan öte herkese yararlı olacağı kanısındayım. Yine de forum yönetiminin taktirine bıraktığımı belirtmek isterim.

8- Kara ve su kaplumbağası ile istiridye ve midye gibi deniz haşaratı yenmez.
9- Balık suretinde olmayan deniz hayvanları yenmez. Su içinde kendiliğinden ölüp, karnı üst tarafta bulunan balık yenmez. Ağ ile, saçma ile, ilaç ile, sarsıntı ile, buz arasında sıkışarak ölen balık yenir.

Bu bilgiler hanefi ilmihalinden alınmıştır. Öyleyse mezhebimizce bir çok deniz ürününün yenmesi uygun değil örneğin lüks lokantalarda yenilen istiridye yengeç hepsi haram. Benim asıl sormak istediğim sizce midye dolması da haram mıdır bu konuda bir bilgisi olan var mı?

Yazacak birşey bulamadım şimdi abi İçimden sanatçımıza başarılar dilemek geçiyor harika olmuş (yazı ve dipçik ayrı ayrı güzel olmuş.) Bu arada atıcılığa karpuz kabuğu atarak başladığınızı bilmiyordum abi gayet egzantrik bir başlangıç olmuş (''karpuz kabuğundan jsb'ye'' isimli yeni eserinizi merakla bekliyorum.

Yazıyı okurken ki hissiyatımı belirtmek istedim: Galiba birisi egede kesilen ağaçlara olan muhabbetinden ve bu duruma üzüntüsünden dolayı kendini bu kesilen ağaçlardan sanat yapmaya adamış ve bu yolda icra ettiği sanatı da ''Ağaçtan Sanata Doğru'' isimli kitabında kaleme almış. Neyse devamını da bi okuyayım.

Çocuklarını da kendileri gibi yetiştirmeleri gösteriyor ki bu insanlar 7 den 70e lanetli. Çocuklarına Filistin'e gönderecekleri bombaların üstüne resim çizdirip dilek yazdırıyorlar onları da zalim yetiştiriyorlar.

Bilgiler için çok teşekkür ederim abi çok güzel anlattınız. Anladığım kadarıyla seri numarası inceleme gibi bir fırsatımız ülkemizde olmaması sebebiyle tecrübelerden ve tecrübe edenlerin bilgilerinden faydalanmak en doğrusu görünüyor. (Bu bahsettiğiniz husus yiv set çekilmesinde de geçmişti bir yerde aynı durum galiba)

Yiv setin pellete etkisi ne kadar iyi olursa o kadar iyi isabet sağlanıyor ve daha yumuşak olan jsbler bu işi hakkıyla başarıyor anladığım kadarıyla. Teşekkür ederim ayrıntılı açıklama için. Peki yumuşaklığı aynı olan pelletlerde neyin karşılaştırması yapılır?(Pellet şekillerinin düzgün olduğu varsayımında?)

Bana biraz daha avam lisanıyla gerekiyor sanırım abi

valibey yazdı:

adam çok ağır bi laf etmiş lakin.. kendi adıma utandım doğrusu.

Bu ülkede ve dünyada müslümanlar arasında çok güzel şeylerde oluyor abi görünen yüzü ne kadar karanlık gibi dursada islamın pek nazarlara çarpmayan bir yüzü ise güneş gibi parıldıyor. Örneğin avrupanın hızla islamla tanışması ve müslüman olması(sadece cüzi bir örnek). Said Nursi hazretlerinin bir sözü yüreğime ayrı bir su serpiyor:"Evet ümidvar olunuz, şu istikbal inkılabı içinde en yüksek gür sadâ, İslâm'ın sadâsı olacaktır!" Bunu o zalimler bilmiyor ve ya görmek bilmek istemiyor olabilir lakin bizim görüp ümitsizliğe düşmememiz şart. Zaten şimdiye kadar elimizi kolumuzu bunca bağlayan da o biz birşey yapamayız güçsuzüz düşünceleri değil miydi? (Bu hobide bile kırılamamış bir yerli başarısızlık öyküsü belki) Son olarak demek istediğim baharda çiçekler hep fırtınalı yağmurlu havalardan sonra tamamen çamura bulanmış zeminlerden açarlar zahirde bu durumlar kötü görünse de binbir çeşit güzel çiçeklerin açması için zaruridir.

Benim de bir an önce jsb almam gerek demek ki avsanı görünce sorayım dedim de bu pelletler gözüme çok düzgün göründü hiç ezilme falan yok gibi neredeyse peki isabetsizlik sorunu ne sebeple oluyor bu pelletlerde? Fark nerede?

Eli kolu bağlanmış bir islam dünyasının sessiz kalışı... Gecelerimiz çok karardı ve çok kararan gecelerin sabahı yakın olur inşaallah.

Konuyla pek alakası yok galiba ama ucundanda olsa ortak bir yanı var. Bu avsanın diabola diye bir saçması var (bkz: aşağıda ki fotoğraf) Kullanan var mı bunu? İçindekileri sayarken baktımda çok az bozuk pellet var kutu başı iki üç tane ve gayet düzgün geldi bana diğerleri. Grain falan yazmıyor ve henüz atış yapmadım ne önerirsiniz kullanılabilirmi?

Uçak kaçırıldı desek o kadar insan ne diye kaçırılacak. Düştü desek neden bulunmuyor acaba? En kötü ihtimalle filmlere konu olan bu uydudan izleme sistemleri gerçekte yok mu ki acaba?

Hangi tüfek için alacağınızı da belirtirseniz daha isabetli tavsiyeler gelecektir.

AKINCI37 yazdı:

O bu yaşasaydı falan filan asıl biz şeriatı yaşasaydık islamdan ayrılmaya çalışmasaydık bu halde olmazdık

Ne zaman ki din ile dünya ayrıldı o zamanlarda yıkılmaya yön tutmuş islam devletleri. Mustafa yaşasaydı şu savaş kazanılsaydi bu böyle şu şöyle olsaydı... Bunlar zahiri sebepler ki bana göre top bi cm daha aşağı gelseydi turu atlayacaktık demek gibi birşey. Osmanlı maddi sebeplerle yıkılacak olsaydı Ankara savaşında yıkılır giderdi maneviyat yıkılmadan Osmanlı yıkılmadı benim kanımca.

Kader böyle fetva vermiş sebeplerse vesile... yanlışlar hatalar entrikalar hepsi birer sebepten ileri gidemiyor Allah ne derse o oluyor. Lakin işte gönül zor kabul ediyor keşke böyle olmasaydıda şöyle olurdu demekten kendini alamıyor.

valibey yazdı:

bu konu ile yaraları depreştirdim galiba, zira ben dahil bi çok kişinin kalbinden geçirdiği bir tüfekmiş meğer

İsabeti anlaşılan yeterli düzeyde biraz ağır fakat destekli atışlarda kullanınca çok sıkıntı olmaz diye düşünüyorum fiyatı tek dezavantajı almamam için ama bakalım artık nedense pcp almaktan daha sıcak bakıyorum bu aralar yaylıya abi sebebini bende anlamadım fakat estetik galiba bu benim için önemli bir kavram

Sorularıma hala bir cevap bulabilmiş değilim. Almak geçiyor içimden fakat bu tüfeğe o para verilir mi denir mi acaba emsalleriyle kıyas edildiğinde? Birde bu silahın carbine versiyonunun ucuna susturuc.u takılıyor mu acaba öyle bir görüntü var gibi ama

Peki bu silah alınmak istense hangi kalibresi tercih edilmeli ve fiyat olarak kendi emsalleriyle kıyaslandığında ne durumda bu konuda bir yorumunuz varmı? Zira vortex olan 200w carbine modelleri şuan 650lira civarı. Demek istediğim sizce alınabilir bir tüfek mi yoksa almak israf mı olur?

getboga yazdı:

Hatsanın tx200 ü kopyalamaya çalıstığı bir tüfek dominator.özelikkle carbin modeli (40cm namlu boyu) hep aklımın bir köşesindeki bir tüfek olmustur.Agırlığı sorun edilecek ölçülerde de değildir.Bence tek sorun hatsan'ın bir türlü vaz geçemediği quadro tetik mekanızması.4,5 kalıbresi alınıp güçü düsürülülürse bence iyi bir silah olur.Birde namlu ve kurma kolunu 10cm kısaltsalar harika olurdu.

Yaylılar ve modifiyeleri konusundaki tecrübelerinizi az çok gördüğümüzden bu silahı kullanıp içini dışını test etmenizi temenni ederdim açıkçası silahı bir üreten taraf var birde kullanan taraf ki en güvenilir açıklama genelde tecrübeli kullanıcılardan geliyor.