Çocukluğum, Yaz mevsiminde,yazlık ev olarak kullandığımız İzmir/Şirinyer hipodromu yakınlarındaki küçük bir çiftlikte geçti.
Çiftlik derken,6 dönüm bir araziden bahsediyorum..
Evimiz,İçinde çeşit çeşit balıkların ,kaplumbağaların,yengeçlerin,su yılanlarının yaşadığı pırıl pırıl billur gibi suyu akan bir dere kenarındaydı .Söğüt ağacına yuva yapmış Bülbül'ler,Sarı Asmalar,yaban güvercinleri,üveyikler,bıldırcınlar,Kara tavuklar,şahin kerkenez vs vs.Ne ararsan vardı buralarda.Hatta tilki yavrularıyla,eniklerin oynaştığına bizzat şahit oldum.Arazi alabildiğine bakir ve suyu bol bir yerdi.İzmir/Buca ilçesinin meşhur bardacığı ve sultaniye üzümü bu bölgede yetiştirilirdi.Hipodromda koşan yarış atlarının ahırları da hemen evimize komşuydu.Akşamları atları ahırlarından salarlardı.Bizde hayran hayran çitlenbik ağacının altına oturur bu güzel hayvanları seyrederdik.Yüzmeyi de buradaki derede öğrenmiştik.Balık tutmayı da..Cennetten bir köşeydi zamanında buralar..Şimdi 20 katlı apartman bloklarıyla çevrilmiş her taraf.Ne deremiz kalmış akan..Ne de Bülbüllerin yuva yaptığı söğüt ağaçları..Ne bağlar kalmış ,ne de bardacık ağaçları.Bildiğin şehir olmuş..
12 yaşıma kadar bu cennet bahçesinde çocukluğumu yaşamak nasip oldu.Bir gün monoton geçen günleri değiştiren sürpriz bir hediye aldım.Monoton geçen günler diyorum.Çünkü en yakın bakkal bile 15 dakikalık yürüme mesafesindeydi.Okula giderken bile iki tane dereden geçer giderdik.Öylesine mahrumduk çocukça isteklerimizden.Harçlıklarımızı bile harcayacak yerimiz yoktu.Zaten 1974 yıllarından bahsediyorum.Şimdiki gibi değildi o zamanlar.Para kıymetliydi.ama para harcayacak yer yoktu..Ne AVM,ne süpermarket...
Amcam Almanya'dan yeni gelmiş ve bize uğramıştı.Çok severdim amcamı.Herkese hediyeler alırdı.Bana kocaman bir karton kutu verdi.Ai bak bu da senin hediyen yeğen dedi..Kutuyu çocuk aceleciliğiyle ve heyecanıyla açtığımda..İlk havalı tüfeğim hediye olarak orada,kutu içinde duruyordu..Sevincimi anlatmaya kelimeler yetmez..
O günden sonra çiftlik hayatı daha renkli ve heyecanlı olmuştu..Sabah ekmeği domatesi koyardım torbaya.Akşama kadar dolanırdım tüfeğimle.Su bol her yerde.Üzüm bol heryerde..Meyve bol ,böğürtlen incir şeftali say say bitmez..
Böyle başladı bendeki havalı sevdası..33 sene ara vermeme rağmen bırakmadı peşimi..33 sene sonra tesadüfen izmir kemeraltı çarşısında yolumu değiştirip.Av mağazalarının yoğun olduğu sokaktan geçmeye karar verene kadar..