Ok kesmeyle ilgili video biraz fantazi tadında olmuş. Dikkat ederseniz atışları yapan bayan yayı tam çekmiyor. Kullandığı yay da muhtemelen bayanların da kullanabileceği çekiş kuvvetinde bir yay. Gerçi daha hızlı bir yayla da büyük yaralanma riski olurdu en azından parçalarından o kadar kolay kurtulamazdı. Gerçek bir savaş yayı ve ucuyla o mesafeden arka arkaya iki insanı delip geçebilirsiniz.
Kamikaze Moğol donanması Japon denizini geçmeye çalışırken çıkan fırtınanın adı. Kelime anlamı da yanlış hatırlamıyorsam ilahi rüzgar gibi bir şey olması lazım. Moğolların bu harekata giriştikleri zaman Japonlar çok güçsüz bir dönemlerini geçiriyorlardı. Japon adalarına geçebilselerdi muhtemelen Japonları ezip geçeceklerdi. Kılıçların da bir faydası olacağını sanmıyorum. Çünkü Asya kavimleri genellikle göğüs göğüse mücadeleyi pek tercih etmezlerdi. Moğol orduları da mızraklı hafif süvariler ve atlı okçulardan oluşuyordu. Piyade sınıfları ise yoktu.
Yatağanların Japon kılıçları kadar özel olarak üretildiklerini zannetmiyorum. Fakat kullanım alanlarına göre muhtemelen Japon kılıçlarından daha avantajlı silahlardı. Çünkü gemi güverteleri ve ambarlarında geçen çarpışmalarda rakipler çoğu zaman birbirlerine bir kol boyundan daha kısa mesafelerde oluyorlardı. Bir arkadaşımızın hipotezine göre de namlusu ileri doğru değil geriye doğru kullanılıyorlardı. Kısa alanda çekiş ve çekiş anında rakibe darbe vurabilmek için. Namlularının kıvrımı da bu hipotezi destekliyor. Namlunun bu kıvrımı yapılan kısa hamlelerdeki açılan kesik miktarının da uzamasına yol açıyor. Kesici silahlardaki ters kıvrım darbeyi alan kişinin silahı kullanan kişiyle aralarındaki mesafenin azalmasını da sağlıyor.(Sanki bir kancayla çekiliyormuş gibi). Bu durumda darbe alan kişinin karşı saldırı ya da savunma alanı da daralıyor.
Tabii bunların hepsi hipotez. Sonuçta eski tekniklerle yatağan yapan ya da kullanan kimse yok. Japonların kültürel olarak kazancı da bu noktada başlıyor. Kesintiye uğratmadan hem sanatlarını geliştirebilmişler hem de olgunluğa ulaştırmışlar.