sayhan18 tarafından yazılan gönderiler

Denemedim ama bence pistona veya silindire kesinlikle yağ vs.damlatmayın derim. Çünkü silindir boşluğunda alan geniş olduğundan patlaması daha şiddetli olur ve daha çok zarar verir kanaatindeyim. Dizelleme yaparken her pelete ayrı ayrı yağ damlatmaktansa kullanacağınız kadar saçmayı boş bir pelet kutusuna koyun, sonra bu pelet kutusuna bir miktar yağ vs. patlatmakta kullanacağınız sıvıyı koyun ve pelet kutusunu fazla olmamak kaydıyla karıştırın. Fazla karıştırırsanız peletler zarar görür:) Neyse peletler ozaman eşit miktarda yağlanacağından sizin atacağınız saçmalar da birbirine yakın hızlarda olacaktır. Yani stabilitesine yardımcı olur. Silindir boşluğuna yağ damlatmayın, patlayacaksa namluda patlasın size zarar gelmesin. Saygıla...

Resmi kurumda çalışıyorum ve yurt içi kargo ile anlaşmalıyız. Kesinlikle gecikmesiz ve vaktinde teslimat yapıyorlar. Bazen diğer firmalardan ve aras kargodan ürün geldiği oluyor, arastan her kargo geldiğinde bir problem yaşıyoruz. Kaç kez uyarmamıza rağmen mesai bitiminden 5dk önce gelmeyi beceremiyorlar. Üstelik adres belli, bir insanın resmi bir kurumun saat beşte mesaisinin bittiğini bilmemesi için beşikte bebek olması gerekir diye düşünüyorum. Allahtan mesai saatleri değişti de artık beş buçukta çıkıyoruz. Adamlar hala aynı, beşi beş geçe geliyorlar. Mesai saatindeki değişikliği sorarlarsa "sizin geç gelmeniz yüzünden değiştirdik" diyeceğim artık:)

Beni de ziyarete gelmişti anlattığınız o evrimini tamamlamamış mı desem çok gelişmiş mi desem koca çekirgeden. Açık olan salon penceresinden birşeyin girdiğini çıkarttığı patırtısından anladım. Yavaşça yaklaştım birde baktım devasa bir çekirge, tül perdeye takılmış birbirimize baka kaldık. İlk şaşkınlığı üzerimden atmamla hayvanatı kovalamaya başlamam bir oldu. Salon geniş, epey bir köşe kapmacadan sonra elime AT-44 geçti. Silahı boş kurdum ve kabaca nişan aldıktan sonra biraz bekledim, bekledim, bekledim. ve vurursam o basınçla salonumun parkelerinin yemyeşil boyanacağını ve o lekeyi temizlemek içinde epey uğraşacağımı düşündüm ve silahı bırakıp tişörtümü çıkarttım ve kovalamacaya kaldığımız yerden devam ettik. Sonunda yorulup yavaşladı, bende tişörtü üzerine atıp yakaladım hınzırı Geldiği pencereden tekrar azat ettim. Köyde doğdum büyüdüm, yıllarca böcü börtünün içinde yaşadım ama üçüncü katın penceresinden içeri giren o koca çekirgeyi ilk defa gördüm doğrusu. O kadar köy hayatım olmasına rağmen ben bile ilk etapta tırstım yani bu çekirgeden. Ama yinede ev içerisinde silah kullanmak kesinlikle doğru değil (hırsız vs. üzerine hariç:). Zira Allah muhafaza saçma sekerek geri dönüşü olmayan sonuçlar doğura bilir. Birazdaha sabırlı ve birazdaha dikkatli olmak lazım evde silah varken. Bu güzel paylaşım için teşekkürler. Saygılar.

Bildiğim kadarıyla 60 ve 80 darbelerinde halkın elinde bulunan ruhsatsız silahlar (ki o tarihte birçok kişide savaştan kalma mauserler ve tabancalar vardı) toplatıldı. Bu çerçevede ateşli silahların yanında bilimum kama, bıçak, kılıç vs. ne kadar kesici delici alet varsa toplatılıp yok edildi. Bundandır bizim kılıcımızın bıçağımızın yok oluşu diye düşünüyorum. Kültürel değerlerimiz siyasi emellere kurban gitmiştir. Zaten bu sebepten ötürü 800 dolarlık bir yivli tüfeğe Türkiye de 5000TL para verip bulabilirsek alıyor ve bir o kadarda ruhsatına masraf yapıyoruz. ABD de 12 yaşındaki çocuklar 12.7 ile atış yapıyor, bizim çocuklarımız sapanla taş atarak büyüyorlar.

JSB EXACT 25.4 grain kullanıyorum, tabiki 6,35 lik tüfekte. Hatsan tekli AT-44 üm çok sevdi bu peleti. 20-30 metrede tek delik yapıyorum, 60 metrede de çok süper grupman alıyorum. Önceden sadece gamo hunter ve hatsanın diabolo sunu kullanmıştım. GAMO ile atışlarım tam bir fiyasko, 30 metrede çok rahat 3-4 santim sapıtıyor. DİABOLO gamoya oranla daha iyi, sivri uçlu olmasına nazaran hiç beklemediğim atışlar yaptım, üstelik 24grain olmasına rağmen. Ama en güzel sçma JSB EXACT, neredeyse hiç sapma yapmıyor, tüfeğime cuk diye oturdu:) Atışlarınız başarılı, devamı daha güzel olur inşallah, tebrik ediyorum sizi. Saygılar.

Bileziği çıkartmadım, bir deneme yapayım olmasa birde çıkartıp öyle denerim. Bu aralar işlerim yoğun, bunları yapmam uzun bir süre alabilir

Akşam tüfeği söküp temizledikten sonra setüskuru sonuna kadar sıktım. İnşallah en kısa sürede bir deneme yapacağım. Birde tüp durduk yere bitmiş, ilk defa başıma geliyor, sebebini anlayamadım. Tekrar doldurup kaldırdım, bu akşam yine kontrol edeceğim. Eğer yine biterse bir problem var demektir.

6.35 kullandığım için sadece setüskuru sonuna kadar sıksam benim için yeterli galiba. Çünkü 25.4grain pelet kullanıyorum. 16grainin iki katından fazlabir ağırlık, dolayısıyla çekicin gücünü fazla azaltmamam lazım. Zaten setüskuru dört turluk bir durumda kullanıyorum, normali altı turdu galiba. Sonuna kadar sıkıp bir deneme yaparım ilk fırsatta. Weihraucher arkadaşıma tecrübesini bizimle paylaştığı için teşekkür ederim

Kendimizi kötülemeyi marifet sayan bir milletiz. Gurur duyulacak işler yapmak, kendimizle gurur duymakla başlar. Abdullah bey belki güzel anlatamadı ama adam taa oralarda benim bayrağımı dalgalandırıyor. Ürünlerimiz dünya kalitesinde olmasa da ben yerli firmalarımızla gurur duyuyorum. Şuan kullandığım silahda yerli malı, istediğim gibi söküp takabiliyor, üzerinde değişiklikler yapabiliyorum. Çünkü parça bulmakta sıkıntı çekmiyorum, bulamazsam gidip tornacıda çektiriyorum. Aranızda Baretta ya veya başka bir silaha modifiye yapan biri varmı acaba?

Aynı haberi on yıldır okuyorum, sanırım bir on yıl daha okumaya devam edeceğim. Keşke gerçek olsa

x-toredo yazdı:

bir şey sormak istiyordum acaba 16 kalibre bir tüfek 12 kalibre yaptırılabilirmi yani tornacıda filan ?
saygılar...

Sakın deneme canım kardeşim. O hatayı kuzenim yapmıştı hastaneye ben yetiştirdim, tüfeğin namlusu mekanizmanın hemen üzerinden dağıldı ve kuzenimin sağ elini parçaladı. Aylarca çektiği acının yanında yıllarını hastanelerde ameliyatlarda geçirdi, şimdi elini kullanabiliyor ama hiçbirşey orjinalini tutmuyor. Paran varsa tüfek al, sıkıntıdaysan elindekiyle yetin ama sakın üzerinde bir değişiklik yapma. O silahı imal edenler zaten silahı hafif tutmak amacıyla en ince şeklini veriyorlar, birde sen inceltirsen Allah korusun kaza kaçınılmaz hale gelir, hatta buna kaza bile denmez... Saygılar.

Tüfeğin altına monte edilebilir. Hızlı dolum aparatını tüfeğe takarak ve tüplerdeki havayı eşitleyerek iki tüpüde(hem tüfeğin hemde scuba tüpünün) aynı anda kullanabilirsiniz diye düşünüyorum ama kullanım sırasında dolum hortumuna çok dikkat etmek gerekir. Benim düşünceme göre tek sorun dolum yapmak, 12-15lt scuba veya kendinize ait bir kompresörünüz yoksa pompayla dolum yapmak çok enerji gerektirir. Ama iyi kas yaparsınız:) Üstatlarımızdan tecrübe almak daha faydalı bu konularda. Size yanlış fikirler vermek istemem, bunlar yalnızca benim nacizane düşüncelerim. Çünkü işin ucunda 200bar lık bir basınç söz konusu. Tüpte durduğu gibi durmuyor dışarı çıkınca mübarek
Saygılar.

Böyle 200 barlık yarım litrelik bir tüpüm olsa tüfeğime monte eder, en az 50 stabil atış yaparım:)

ABD de insanlar 12.7 ile talim yapıyor, bizde hala darbe kanunları geçerli. İnsanlarımız ruhsat ücreti yüzünden ruhsatsız silah bulunduruyor, özellikle kırsal kesimde neredeyse her evde bir ruhsatsız 7,65 kırıkkale vardır zannımca :)) Bu işe adam gibi bir düzenleme getirilse hem isteyen yasal yoldan silah bulundurma hakkını elde eder, hemde devlete ciddi getirisi olan bir vergi kapısı açılır. Silah sektörü dünya ülkelerinde modası geçmeyen ve sürekli yenilenen bir sektör olmasına rağmen, tarihinde silahın en kutsal değer olduğu ülkemizde adeta silah bulundurmak vede kullanmak yasaklanarak açıkca ülke silahsızlaştırılarak insanlar pasifize edilmiş durumda. Bu duruma devletin dahada geç kalmadan el atması lazım diye düşünüyorum. Saygılar.

İngilizcem yok gibi ama 300 bar ibaresi bana bu PCP nin bu basınçla çalıştığı gibi bir izlenim verdi, ayrıca hunting falan diyor. Acaba yanlış mı düşünüyorum, yoksa av içinde kullanılıyor muymuş? Avrupada havalı silahlarla av yapmak yasak değil mi?

Namlu çıkış hızını arttırmak için yapılmış gibi duruyor, aslında bende buna yakın bir sistem düşünüyordum ama bu benim düşüncemden daha iyi gibi sanki.

Askerliğimi Alemdağda yapmıştım:) Güzel bir buluşma olmuş, Allah tekrarını nasip etsin.

Namlu çıkış hızları aynı ve ağırlıkları farklı, bu durumda ağır olan palet daha az hız kaybına uğrayacak ve hafif olan paletten biraz daha yukarı vuracaktır.

Civcivlerinize çok üzüldüm. Sansar gece saat 00:00dan sonra ava çıkar, şehir kenarları gibi gürültüye yakın yerlerde bu zaman dilimi birazdaha ilerler sabah2-3- gibi falan. Kafasının sığdığı heryerden geçer, sese karşı çok hasastır, çokta korkak bir hayvandır. Çatı aralarında gezerken sesi tıp tıp diye gelir, sıçrayarak yürür, her adımı 1-1.5metre kadar olur ortalama, bu nedenle kediden kolaylıkla ayıra bilirsiniz. Duvara tırmanma kabiliyeti çok yüksektir, tahminimce 4metreye kadar pürüzlü düz duvara 2sn de çıkabilir. Genellikle girdiği kümesteki hayvanlardan en az 8-10 tanesini telef eder. Birkaçıylada karnını doyurup gider, eğer kümesten çıkartmaya imkanı varsa birtanede yanına alır:(
Yapmanız gereken kümesin hertarafını iyice telörgüyle çevirmek ve hava kararmadan önce tavukları kümese sokmak. Sensörlü aydınlatma sistemleri işe yarayabilir belki, denendiğini hiç duymadım ama. Geçmişolsun nediyelim.

bence 12 lik bir fişeğin (numarası farketmez) ön kısmını açarak saçmalarını boşaltın, saçmanın yerine fiğ veyahut buğday koyun, sonra fişeği kapatarak 10m den bir tahtaya veyahut eşdeğer bir karton v.b. materyale hedef seçerek deneyin. tahribatı gördüğünüzde içinde saçma olsaydı öldürürmüydü öldürmez miydi, bir fikre sahip olacağınızdan eminim. ne fantezi ama