Selçuk tarafından yazılan gönderiler

Lütfen Resim Paylaşımlarınızı Galeri Üzerinden Yapınız. Ek Dosya Yükleme İptal Edilmiştir..

Bizimle Paylaşmak İstediğiniz Resimlerinizi Galeri Dışında Link Olarak Vermek Yasaktır. Galeriye Nasıl Resim Yükleneceğini Bilmiyorsanız Lütfen Konumuzu İnceleyin Buradan Açtığımız Konuyu Ziyaret Edebilirsiniz.

    1-) Peletin şarjöre önden etek kısmından yerleştirilmesi sırasında ister istemez eteklerde dalgalanma oluyor ve bu isabeti negatif etkiler,
    2-) Horozlu sistem olmasından dolayı pelet şarjör içinde iken, tetiği ezersiniz ve yüksek hava basıncı ile pelet şarjörden namluya giriş yapar ve bu durumda ister istemez setlere oturmaya çalışan pelet hasar alır yada yamuk oturarak namluda ilerler, burada illaki pelet bir pelet itici sistemi ile manuel olarak namluya yerleşmiş olmalıdır

    Mustafa bey bu bahsettiğiniz birinci maddedeki sistemin bir simulasyonu, videosu,şeması var mı? :)
    Ben kafamda bir türlü canlandıramıyorum. :whistling:
    Bir de ikinci maddede, ''tetiği ezersiniz ve yüksek hava basıncı ile pelet şarjörden namluya giriş yapar'' diyorsunuz.
    Bu şekilde hareket eden peletin duracağı namlu girişinde yaylılarda yapıldığı gibi bir havşa açılarak bu pelet eteği deformasyonu engellenemez mi? :him:s
    Bir de namlu girişinde havşa açılıp da buraya yüksek hava basıncıyla
    yerlesen peleti yumuşak bir şekilde karşılayacak şekilde o ring koyulup
    pelet eteği deformasyonu engellenemez mi? :him:s
    Ya da şarjörden namluya yüksek hava basıncıyla geçen pelete, belirli bir hava basıncı (regüleli,stabil,isteğe göre artırılıp eksiltilebilen şekilde)sağlanamaz mı? :him:s

    Evanix AR6 nın tetikle kurularak atılması bana çok hoş geliyor. ;tacli#
    Fx t12 nin de lsabetliliği çok hoş. :)
    Onun da birinci etken olarak namlu kalitesinden olduğunu düşünüyorum. :rolleyes:
    Bu duruma göre evanix Ar6 alıp loather valter şoklu namlu takılsa isabetlilikte + yönde değişim olmaz mı? :him:s
    Eğer bu şekilde çok iyi bir değişim sağlanabilirse ciddi ciddi bu konuyu düşünürüm. ;grin;

    Harici İçerik www.youtube.com
    Dış kaynaklardan gömülen içerik, izniniz olmadan görüntülenmeyecektir.
    Harici içeriğin etkinleştirilmesi yoluyla, kişisel verilerin üçüncü şahıs platformlarına aktarılabileceğini kabul edersiniz. Gizlilik politikamızda bununla ilgili daha fazla bilgi verdik.


    Balıkları görünce içimin yağları eridi.
    Offffffff,of... :P :P :P

    e selçuk abi sana daha bişey demiyorum adanaya gel diyorum nasıl geleyim diyorsun eninde sonunda buraya geleceksin şimdiden söylüyoorum geldiğinde hatırlatırım #hims

    Volkan bir kıpırdayabilsem neler yapıcam neler.
    Ama şu maddiyat konusu canıma okuyor.
    Yemin ediyorum,şu çoluk çocuk engeli olmasa dervişler gibi vuracam kendimi yollara.
    Ne yaz ne kış demeden gezip duracam.Neresi hoşuma gitti orada kalıcam.
    Ha unutmadan, Adana hoşuma giderse yandın o zaman, sererim çulu kapına at bakalım atabilirsen bir daha. ;kihhik, ;kihhik, ;kihhik,

    Böyle bir silahım olmadığından detaylara yorum yapamıyacağım.
    Ama video da ne yapıldığını anlamak gerçekten zor.
    Bana pek bir şey ifade etmedi.
    HW 100'üm olsa buna güvenerek bir işe kalkışmam. ;grin;

    DÜNYAYI SARSAN TÜRK MUCİT

    [Resim Engellendi: http://www.iletisimkaynaklari.com/images/konu/font-size-12px.gif
    [Resim Engellendi: http://www.iletisimkaynaklari.com/images/konu/font-size-14px.gif
    [Resim Engellendi: http://www.iletisimkaynaklari.com/images/konu/font-size-16px.gif
    [Resim Engellendi: http://www.iletisimkaynaklari.com/images/konu/font-size-18px.gif]


    <img src="http://yenisafak.com.tr/resim/site/unt…c10a96b71by.jpg" align="left" />

    DÜNYAYI SARSAN TÜRK MUCİT
    YÜZYILIN BULUŞU 'TÜRK MALI' DAMGASIYLA PİYASADA
    Hakan
    her erkek çocuğu gibi erkekliğe ilk adımını atmak üzereydi. Aile
    mutluydu. Ama bilmedikleri bir şey vardı. Hakan hemofili hastasıydı.
    Kanaması bir türlü kesilmedi. Van Yüzüncü Yıl Tıp Fakültesi Hematoloji
    bölümüne götürüldü fakat kan durmuyordu. Her türlü tedavi denendi.
    Milyarlar tutan ilaçlar kullanıldı ama sonuç alınamadı. Tam 15 gün
    boyunca Hakan kanadı, kanadı. Hakan annesine “Anne ben ölecek miyim?”
    diye sorarken, neredeyse umut kesilmişken, Hacettepe Tıp Fakültesi'nde
    çalışmaları yapılan bir ilacı duyduklarını hatırladı doktorlar. İrtibat
    kuruldu, durum anlatıldı. Hematoloji bölümünden Şerafettin Kirazlı
    geldi. “Kolay, hallederiz” dedi. Cebinden bir tampon çıkarıp şaşkın ve
    umut dolu bakışlar altında Hakan'ın kanamalı bölgesine koydu. 3 sn.
    sonra kan durmuştu. Hakan'ın annesi birden ok gibi fırlayıp hocanın
    bacaklarına sarıldı. “Oğlumu kurtardın!”.

    DÜNYAYI SARSAN İLAÇ

    Yukarıda
    anlattığım ne bir masal, ne de bir hikaye, yaşanmış bir olay. Bu olayın
    kahramanı ise kanamayı durduran sıvı Ankaferd'ti. Hakan Yargı Ankaferd
    sayesinde ölümün eşiğinden döndü. Tıp dünyası da ismi bir anda kulaktan
    kulağa yayılan Ankaferd'le sarsıldı. Tamamen bitkisel içerikli,
    kendinden steril ve antibakteriyel olan Ankaferd, etki mekanizmasıyla
    dünyada bir ilkti ve muadili de bulunmuyordu. Dünyayı ayağa kaldıran
    Ankaferd yüzyılın buluşu olarak nitelendirildi. Hacettepe Üniversitesi
    Hematoloji Bölümü'nde yapılan testlerden sonra ilk Türk patentli ilaç
    olarak tarihe geçen Ankaferd'i bulan ve şimdiye kadar basından uzak
    kalmayı tercih eden iş adamı Hüseyin Cahit Fırat ilk kez bu haberle
    kamooyunun karşısına çıkıyor.

    30 YIL ÜZERİNDE ÇALIŞTI

    İstanbul'da
    yaşayan ve gözlerden ırak durmayı tercih eden Fırat, 1952 Malatya
    doğumlu. Hüseyin Cahit Fırat'ın şifalı bitkilere karşı özel bir merakı
    ve ilgisi var. Fırat'ın bu ilgisi, trafik kazalarında, askeri
    çatışmalarda yaşanan kan kaybından ölümlere karşı hassasiyetiyle
    birleşince ortaya Ankaferd çıkmış. Tabi pat diye değil. Her türlü dış
    kanamayı durduran Ankaferd, Hüseyin Cahit Fırat ve ekibinin 30 yıla
    yaklaşan çalışmalarının bir sonucu. Ankaferd, henüz ruhsat
    aşamasındayken Fırat'a pek çok yabancı ülkeden, Almanya'dan,
    Fransa'dan, Hollanda'dan, İsviçre'den, ruhsatını kendi ülkelerinde
    almaları için inanılmaz teklifler gelmiş. Bu teklifler arasında her
    türlü isteklerinin karşılanmasının yanı sıra, sınırsız para ve kayak
    pistlerinin yanında kurulacak binlerce metrekarelik çalışma alanları
    varmış. Suudi Arabistan Kralı'nın ailesinden biri Ankaferd'in ruhsatını
    Suudi Arabistan adına alabilmek için üç gün boyunca Türkiye'de kalıp,
    Hüseyin Cahit Fırat Bey'i ikna etmeye çalışmış ama Hüseyin Cahit Bey
    hiçbirini kabul etmemiş. Çünkü hep “Türkiye'nin yurt dışına ihraç
    edecek bir ürünü olsun” istemiş.

    AMBULANSLARDA ZORUNLU

    Bitkisel
    bir karışım olan Ankaferd'in içinde ısırgan otu, asma yaprağı,
    havlıcan, meyan kökü ve kekik bulunuyor. Bilinen bir yan etkisi yok.
    Kullanımı kolay olan ürün, tampon şeklinde herkes kanayan bölgeye
    uygulayabiliyor. Ampul şeklindeki ürünler ise ampulün kırılarak yaranın
    üzerine dökülmesi şeklinde kullanılıyor. Temizlenmesi gerekmiyor.
    Ankaferd'in Türkiye genelinde distribitörlükleri verildi. Acil
    servislerde ve ambulanslarda bulundurma zorunluluğu getirildi. Ankaferd
    eczanelerde bulabiliyor. Türkiye'deki hastanelerin de yüzde 25'ine
    ulaşılmış durumda.

    DIŞ BORÇ KANAMASINI DA DURDURABİLİR

    Fırat
    Bey, sonunda hayallerini gerçekleştirdi ve Ankaferd'i geçtiğimiz
    aylarda yüzde 100 Türk sermayeli, ambalajı bile Türkiye'de yapılan,
    Türk patentli bir ilaç olarak piyasaya sundu.

    Geçtiğimiz hafta
    İstanbul'da yapılan Dünya Hemofili Kongresi'ne ülkemizi temsilen
    Ankaferd katıldı. Ankaferd Yönetim Kurulu Üyesi ve Satış ve Pazarlama
    Müdürü Anıl Değer'le kongrede sohbet etme imkanı buldum. Ankaferd'e
    olan ilginin bu kadar çok olmasının şaşırtıcı olmadığını söyleyen Anıl
    Bey'e göre Ankaferd'in ülkemize getireceği gelir Türkiye'nin dış borç
    açığını kapatabilecek düzeyde. Ankaferd'e ilgi oldukça yüksekmiş. Anıl
    Bey Ankaferd'in neden önemli olduğunu şöyle anlatıyor.

    “Hemofili
    hastalarının kesik durumunda damar içi iğnelerden uygulaması lazım.
    Bunun yerine Ankaferd çare oluyor, üstelik kişi kendisi
    uygulayabiliyor. Mide kanamalarında ameliyat gerekiyordu. Şimdi
    Ankaferd tatbik edilmesi yeterli oluyor. Durdurulması çok zor olan
    dalak ve karaciğer kanamalarında da Ankaferd kurtarıcı rolü üstleniyor.
    Diğer ürünler kanamayı yavaşlattığını iddia ederler. Ankaferd birkaç
    saniyede durduruyor. Yani alanında tek ve en tepede duruyor.”

    FIRAT YANIK AĞRILARINA DA ÇARE BULACAK

    Hüseyin
    Cahit Fırat, yüzde 100 Türk sermayeli Ankaferd şirketinin CEO'su ve
    İcra Kurulu Başkanı görevini, Mustafa Atmaca ise Yönetim Kurulu Başkanı
    görevini üstlenmiş. Türkiye'de kalmakta ısrar ettikleri için mutlular.
    Sağlık Bakanlığı ve İlaç Eczacılık Genel Müdürlüğü'nün desteklerini
    gördüklerini söylüyorlar. Anıl Bey, Hüseyin Cahit Fırat'ın 7 yeni
    ürününe daha ruhsat almak üzere olduklarını müjdeliyor. Bunlardan biri
    çok ciddi derecede yanıklar olan ve aşırı derecede ağrı veren 3. derece
    yanık ağrıları için. Anıl Bey, yeni ürünlerinin bu yanık ağrılarını 21
    dakikada geçirdiğini söylüyor. Sedef hastalığı ve kozmetik üzerine de
    çalışmaları var.