eblemis tarafından yazılan gönderiler

Lütfen Resim Paylaşımlarınızı Galeri Üzerinden Yapınız. Ek Dosya Yükleme İptal Edilmiştir..

Bizimle Paylaşmak İstediğiniz Resimlerinizi Galeri Dışında Link Olarak Vermek Yasaktır. Galeriye Nasıl Resim Yükleneceğini Bilmiyorsanız Lütfen Konumuzu İnceleyin Buradan Açtığımız Konuyu Ziyaret Edebilirsiniz.

    Sanıyorum HK MKEK'e üretim lisansını vermek istemediği için iptal edilmişti Mehmetçik-1. E tabii adamlar da haklılar; G3 gibi poligon namlulu, PSG-1 gibi efsane varyantlara sahip, dünyanın neredeyse yarısının kullandığı bir silahı muhteşem üretim teknolojisi ile itinayla G3A7 adındaki ilkel silaha dönüştürdü MKEK. Sen kalk, adamların 1959'dan beri sorunsuz hizmet veren silahını marazlı, güvenilmez bir alete dönüştür. Ben olsam ben de vermem lisans falan.

    Ben de bir aksilik olmazsa tüfeksiz bir şekilde katılacağım.
    Murat abi neden tüfeksiz olduğumu sen anladın, bekliyorum ona göre. :thumbup:

    Bu arada Kamuran abi sabah saat 11:00 - 11:30 sularında Mühye inişinin tepesinde sizi gördüm. Ailece arabadaydınız, kırmızı ışıkta önünüzden geçtim ama beni görmeden ilk sokağa döndün. ;)

    Paintsign bugün ve yarın kapalıymış. Gidecek olanlar ona göre hazırlıklı gitsinler. Çay çorba yok yani. Ama atış alanı serbest. ;tufey#

    Buluşmalara gelmek isteyenler için hazırladığımızAnkaraTeam Buluşma Noktaları Haritası mevcut. Paintsign otoparkında kimse yoksa 1. çamlık, orada da kimse yoksa 2. çamlığa bakabilirsiniz. Yaz aylarında genelde 6:30 - 7:00 gibi sabahın erken saatlerinde 1. çamlık'ta buluşup havanın sıcak yapmaya başladığı saatlerde Paintsign'a inip sohbet muhabbet ediyoruz. Yani normalde öyle oluyor, ben bir iki aydır devamsız olduğum için değişiklik varsa bilemiyorum. :whistling:

    Hiç bu kadar smiley kullanmamıştım. =)

    Hava gelen yer şarjör aralığı değil, namlu ceketinin başlangıcındaki tahliye delikleri olmalı. S410'un namlu ceketinde bulunan susturucu sistemin çalışma prensibi namludan çıkan fazla havanın ceket içinden geriye doğru yönlendirilerek en arkadaki deliklerden tahliye edilmesi şeklinde. Şarjörün hemen önündeki tahliye deliklerinden hava gelmesi son derece normal yani.

    Valfte yaptığımız onarımla ufak değişiklik ve yüksek güçlü bir çekiç yayı ile düzeldi. Fakat bu sefer de sanırım güç çok fazla yükseldi. 190Bar'dan 20 atışta 100Bar'a düşmeye başladı silah. Kronograf yardımıyla yapacağımız bir kaç deneme ardından ortadan tamamen kaldırabileceğimizi sanıyorum.

    AnkaraTeam Buluşma Noktaları Haritası

    Yalnız Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı tamamen kendi insiyatifi ile ve hiçbir hukuki dayanağı olmaksızın tüm Google serverlarını engellemiş olduğundan haritayı görebilmek için bilgsayarınızda C:/windows/system32/drivers/etc konumunda bulunan "hosts" dosyasını not defteri ile açıp, en altına

    satırlarını ekleyerek kaydedip kapatmanız gerekiyor. Bu işlemi gerçekleştirdikten sonra Google Maps hizmetini kullanabilirsiniz.

    Fizik açıklaması mesafenin yanlış tahmin edilmesi olabilir mi acaba? Çünkü öyle bir çekim farkı oluşmuyor yerşekillerine bağlı olarak. Belki de havadaki nem oranı ya da sıcaklık farkı gibi faktörler etkili oluyordur, bilemiyorum.

    Ayrıca manyetik çekim ile kütle çekimini birbirine karıştırmamak gerek. Manyetik çekim sadece demir gibi ferromanyetik maddeler üzerinde etkili olur ve artı ve eksi kutuplara sahip olduğu gibi çekme dışında itme olarak da görülürken kütle çekimi tüm maddeler üzerinde etkilidir, kutbu yoktur ve sadece çekim şeklinde gerçekleşir.


    sayın kılıçbalığı sonuç olarak büyük cisim uzayda büyük çöküntü oluşturuya küçük olanda bu çukura doğru yuvarlanıyo dimi? yani çekimin kaynağı çekirdek değil kütlenin tamamı

    Bu uzay zaman düzlemindeki bükülme anlatımı ve yapılan animasyonlar konunun son derece basit ve karikatürize bir anlatımı. O anlatımı tamamen doğru kabul edersek dünyanın kütle çekim merkezi güney kutbu olurdu. Hatta dünya uzay zaman düzleminde yuvarlanıyor olduğundan ekseni yatay, ekvator da dikey olurdu.

    O anlatım uzay zaman düzlemi konusunun son derece basitleştirilmiş, light bir anlatımı sadece.

    Merkezde çekim bulunmaz. Yerçekiminin en yüksek olduğu nokta dış çekirdek ile magma tabakası arasındaki sınırdır. O noktaya kadar yükselen yerçekimi o noktayı geçip dünyanın merkezine doğru gidildikçe azalmaya başlar ve tam merkezde sıfırlanır. Bu arada rakıma göre yerçekiminde meydana gelen değişiklik de hiç önemsenecek bir miktarda değil. Deniz seviyesi ile 8500 metre rakım arasında atmosfer yoğunluğunun azalmasının etkiside dahil olmak üzere yaşanan ağırlık değişimi yalnızca %0.28. yani deniz seviiyesinde 16grain ağırlığa sahip olan pelet everest zirvesinde 15,9552grain geliyor. ^^

    Bu arada bazı topografik oluşumlar yerçekimi kuvvetinde bir distorsiyona sebep olabiliyor fakat bu son derece istisnai ve az rastlanan bir durum.

    Uçakların yüksek irtifaya çıktıkça sarfiyatının azalması gibi bir durum söz konusu değil. Her uçak tasarımının en tasarruflu işlediği bir optimum irtifa mevcut. Atmosferin üst katmanlarına Mach 2 seviyesini aşmadan çıkılamadığını hatırlatmak isterim. DÜnyada en yüksek irtifada uçuş rekoruna sahip olan SpaceShipOne'ın 112bin metrelik rekor irtifaya yükselmek için çıkmak zorunda kaldığı hız Mach 3.09(3783km/s) idi.

    Ayrıca 120km kalınlığa sahip olan atmosfer içinde en fazla 5500metre irtifada yapılan sivil taşımacılık uçuşlarının pek de yüksek irtifada yapıldığını da söyleyemeyiz sanırım. g;$i

    Uçakların yüksek irtifada yakıt tüketimleri azalmaz. Yüksek irtifalarda atmosfer yoğunluğu giderek düşer ve uçağın kanatları altında kaldırma kuvveti oluşturan hava miktarı azaldığından irtifanın korunabilmesi için kanatlar altından daha fazla hava akması ve dolayısıyla daha yüksek hızlara çıkılması gerekir. Aynı şekilde hava yoğunluğu azaldığı için özelikle artyakıcıya sahip olmayan konvansiyonel jet motorlarının yaratabildiği itki kuvveti de azalır ve motorların uçağı belirli bir hıza çıkarabilmesi için irtifa yükseldikçe daha çok güç üretmedsi gerekir. Biraz paradoksal bir durum söz konusu yani. İrtifa arttıkça hava azalıyor, hava azaldıkça daha fazla hız gerekiyor, daha fazla hız için hava az olduğu için daha fazla güç gerekiyor falan.

    Soruya gelince; yerçekimi kuvvetinin merkezi dünyanın -ve tüm diğer gök cisimlerinin- çekirdeğidir. Yerçekiminin en yüksek olduğu nokta çekirdektir, ki toprağı, suyu, atmosferi, kısaca tüm gezegeni birarada tutan da bu çekimdir. Yerçekimi kuvveti irtifa arttıkça azalır fakat irtifa arttıkça azalması aslında yerçekiminin merkezi olan çekirdekten uzaklaşılmasına bağlıdır. Yani yerçekimi etkisini belirleyen faktör yerşekillerinden olan yükseklik değil, dünyanın çekirdeğinden olan uzaklıktır.

    Bu durumda çekirdekten uzaklıkları eşit olduğu sürece iki cisim üzerindeki yerçekimi kuvveti cisimlerin bulundukları ortam, altlarındaki yer şekilleri, ve yerden yükseklikleri üzerlerindeki yerçekimi kuvvetini değiştirmez. Örneğin deniz üzerinde denizden 950metre yükseklikte uçan bir uçak ile 950metre rakımda esenboğa havalimanı apronunda bekleyen uçak üzerindeki yerçekimi kuvveti eşittir.