Ben bir tek yerde katılıyorum mağdur kardeşimize. O da ilginin boyutu. Kardeşimiz çok uzun ve tafsilatlı olarak derdimi anlattım diyor. Haklı veya haksız. O firma ile kardeşimiz arasında. Ama firmanın da aşırı olmasa bile aynı derecede ilgi gösterip: "efendim üzüldük beğenmediğinize ve/veya memnun kalmadığınıza. Ama felan sayılı filanca yasanın falanca maddesinin şu bendine göre değiştirmek zorunda değiliz; kaldı ki falanca tüketici hakları yasasının filanca fıkrasında da şu deniliyor. O nedenle size yardımcı olamıyoruz, üzgünüz." demesi ve yanına ne bileyim; gönül alma babında bir harbi kiti koyması filan şık olmaz mıydı ?
Ben gittim İstanbul' da sıradan bir avcı dükkanından 600 Liraya Gamo Viper Express aldım. Bir süre sonra aşırı hafif geldi ve oturaksız bulmaya başladım. Çok güzel temizledim ve kutusuna koydum, faturasını POS slibini yanına koyup dükkana girdim. Diyalog aynen şöyle:
- Oo abi hoş geldin, hangi rüzgar attı seni ? hayırdır, sorun mu çıktı ?
- Yok yahu, sorun değil de, bu makina beni açmadı kardeşim yahu...
- Aa niye ?
-İşte hafif, oturaklı değil, öte beri
- Bakalım abi, kullandın mı hiç ?
- Eh, dürbün sıfırlamaya 10-15 el, hedefe de 15-20 el. Ama temizledim.
- Abi bakalım müsaade edersen.
Adamlar ben ikram ettikleri nescafe' yi içerken 3 kişi sırayla incelediler ve sonunda aldığım tepki şu:
- Abi silahta sorun yok. Ama ahlaki olarak bunu biz 2. el satmak zorundayız. O yüzden kusura bakmazsan senden bir 100 TL keseriz. Ama sorun olur dersen canın sağ olsun.
- Haklısın biraderim diyecek bir şeyim yok.
- Yaa abi sen bizim abimizsin 100 TL için de seni mi üzeceğiz ? Gel bak başka model var mı aklında ?
Reyonda istediğim silahı bulamayınca paramı eksiksiz kuruşuna kadar iade ettiler ve Hatsan Mod 125' im için 3 kutu Gamo paraşüt hediye ettiler.
Bu dükkan toplasanız 30m2 bir yer. Eti ne, budu ne ? Ben Hatsan gibi koca fabrika aynısını yapsın demiyorum. Hiç değilse yukarıda yazdıklarımın %10' unu yapsa...
Geri kalanına ise kötüleme, yerme taraftarı değilim. Hele şark kurnazlığına hiç yokum. "Dağılana kadar kullan, sonra gönder sıfırlasınlar" gibi bir mantığı ise anlayamıyorum. O firmanın gideri de milli servet değil mi ? O firmanın "görev zararı" olarak hanesine girecek gider orada çalışan ve sizin benim gibi ekmeğini kovalayan işçinin zam ümidinden çalmayacak mı ?
Detaylı düşünelim kardeşlerim. Atışa hazırlanırken rüzgar sapmasını geze giriyorsak, dürbünde pipper (Türkçesini bilmiyorum özür dilerim) kaydırıyorsak bunları da düşünelim. Unutmayalım, atıcılık mantık, düşünce, taktik; kısaca bir beyin sporudur. Böyle şark kurnazlığı sizler gibi elit kardeşlerime yakışmıyor.
Hatsan kötü diyenlerin bir de yabancı forumlarda en ünlü ve burada 6-7 kişinin asgari ücreti fiyatına satılan tüfekler hakkında yaptıkları yorumlara bir bakmalarını öneririm. Memnun kalmayan kişi, en sevdiği varlığı bile yerden yere vurabilir. Hissi davranmayalım. Unutmayalım, bizler beyin sporu yapıyoruz...
Uzun oldu di mi
Saygılarımla