Yaşlı Kirpi tarafından yazılan gönderiler

Lütfen Resim Paylaşımlarınızı Galeri Üzerinden Yapınız. Ek Dosya Yükleme İptal Edilmiştir..

Bizimle Paylaşmak İstediğiniz Resimlerinizi Galeri Dışında Link Olarak Vermek Yasaktır. Galeriye Nasıl Resim Yükleneceğini Bilmiyorsanız Lütfen Konumuzu İnceleyin Buradan Açtığımız Konuyu Ziyaret Edebilirsiniz.

    Bildiğim kadarı ile dampalarda stoper veya benzeri bir tertibat yok. İler/geri tepmeyi hafifletici mekanizması sayesinde kızak üzerinde harekete pek yol açmıyor.

    Eh artık sıra bana geldi sayılır: bir de dinozor hatırası ekleyeyim. Benim çocukluğumda serum lastiği ne gezer?? Bisiklet tamircilerine yalvara yakara çıkma iç lastiklerden bulduğumuzda uzunlamasına şerit halinde keserdik. Oto lastik tamircilerinden "hammadde" tedarik edebildiğimizde ise kendimizi çok mutlu hissederdik. Meşin tedariki daha kolaydı: o zamanlar her mahallede 1-2 ayakkabi tamircisi mutlaka bulunurdu.
    Çatal ise "Y" şeklindeki ağaç dalından yapılırdı. Bunun en makbulü şimşirden olan idi. O zamanlar şimşir bitkisi bahçe kenarlarında çit olarak yaygınca kullanılırdı. "Y" şeklindeki dal kesilip sapı ve uçları uygun boya getirildikten sonra kabukları soyulur, Y'nin bacakları arasına kısa bir tahta yerleştirilip uçları içe doğru kastırılır ve en uç kısmından sicimle sıkıca bağlanırdı. Böylece "Y" şekli "U" harfine dönüşürdü. Bu işlemden sonra da dal hafif hafif ateş üzerinde iyice kurutulur ve hatta pişirilirdi.
    Bu işlemden sonra 1 hafta on gün kadar kurumaya bırakılır sonra da uç kısmındaki sicim çözülür ve çatal kullanıma hazır hale gelirdi. Bundan sonra da evvelce hazırlanmış olan meşin takılı şerit lastikler çatalın uçlarına sıkıca bağlanırdı.
    Çocukluğumdan bu yana (tek istisna dışında) hiçbir canlıya atış yapmadım. Sapanı da genelde hedef atışı ve en fazla da ağaçtan ceviz düşürmek için kullanırdım.
    Uzun oldu anlatımım, ama tarih sayfaları bir kere açılınca peşpeşe dönüveriyor :)

    HimalayaCrispy arkadaşımın dediği kelimeyi bir tabanca türü olarak ben de epeyden beri duyarım . Her ne kadar silah terminolojisinde "parabellum" bir mermi çeşidi ise de galiba halkımız daha pratik bir tanımlama olarak bunu silaha yakıştırmış.
    "İhtiyar" arkadaşımızın bu konuda bilgisi muhakkak vardır.


    Abi senin karizma öyle tüp müp hafif gelir bozmaya ;) .sen o smk denen tüfeklerden at tüfek evanix gibi durmazsa noliim :thumbup: .

    Sonunda çocukluğumdaki gibi çakıyı alacağım elime, tahtadan bir kundak yontacağım sabırla. Pinoteksi çekip üstüne hafif bir de yat verniği attırıp namlu niyetine de elektrik kablo kanalı diye kullanılan koyu renkli boruyu çakacağım.
    Vereceğim bir poz, bakalım nasıl çıkacak ??? x;.z


    abi sırtta tüp taşımak karizmayı çizer bea ;confused;

    Yok be kardeşim, hiç de değil.

    Birincisi, tüpü zaten sırtta taşımıyorsun: yazdığım gibi tüp 12 litrelik. Yani yaklaşık 15 kg falan geliyor. Sırtında bu yükle fazla dolaşacak adamın akşam halini düşünmek istemem.
    İkincisi de karizmaya pek birşey olmuyor ki, son Pazar buluşmamızdaki benim fotoların altındaki notlarda karizma kelimesi bolca geçmekte. (biraz tevazu sınırlarını aştım galiba ??)

    Polat Abi,

    Tüpün kaç litrelikti. Birde 200 bardan den 180 bara düşüne kadar ortalama kaç atış yaptın ?

    Buluthan kardeş, tüpüm 12 litrelik. İlk geldiğimde basıncı 190 cıvarı idi (scubanın manometresi). Şu anda 170 bar kadar. Pazar günü tam 2 kutu (400 adet) H&N Barracuda attım. Yanlız sana attığım PM'de de belirttiğim gibi atışlarımda silah üzerindeki güç ayar düğmesini maksimumda kullanmıyorum. Pazar günü genelde yaklaşık 40-50 metreye atış yaptığımdan atış basıncını neredeyse hep yarım kullandım. Mustafa gelip spiral hortumu taktıktan sonra da doğrudan besleme ile (birkaç tanesi dışında) gene yarım veya 3/4 açık düğme ile atış yaptım.

    şimdi pcp de dürbünü sıfırladık ve 100 metre atışında gayet iyiyiz diyelim. en iyi stabil atışı sağlayan yani en iyi regüle sistemine sahip pcp sizce hangisi? bende düşünüyorum alacağım fakat 15-20 yapıp sonrasında düşme yapması dürbün artısının belli atışlardan sonra yukarı kaldırıp atmak pek cazip gelmiyor. bu konuda en başarılı silah galiba gladyatör gibi görüyorum ama henüz ben bunu aldım deyip yoruma açılmış değil.

    Bunun tek çaresi alın Mustafa Serdar arkadaşımdan benim gibi bir spriral hortum, bağlayın scubayı doğrudan tüpe. Canınız sıkılana kadar stabil atış yapın. Garanti veririm sabahtan akşama kadar aynı noktayı vurur, canınız sıkılır hedefte yazı yazmaya kalkarsınız.


    aşağıdaki fotograflar mustafa abinin son icatlarından!!! scuba tüpüne bağlanan ilk fotodaki aparat, ikinci fotoda görünen oldukça kalın ve çok yüksek basınçlara dayanan bir kordon vasıtası ile tüfeğe, üçüncü fotoda görünen soket yardımıyla monte ediliyor. bu sayede tüfeğimizle scuba tüpündeki hava bitene kadar oldukça stabil değerlerle atış yapabiliriz. polat abi şarjörleri üçer üçer doldurup tüm gün bu şekilde atış yaptı

    bu fotolarda Katresu 'nun son bombalarından köseleden imal edilmiş "pellet pounch" normalde bu ürün yanlış hatırlamıyorsam 12 pound falandı ancak mustafa abi ürünü Cin'de bizler için ürettirmeyi düşünüyor, inşallah makul bir fiyata böyle kullanışlı bir ürün alabileceğiz... (konu mankenimiz tabiiki en karizmatik üyemiz yaşlı kirpi(polat abi ) )

    Mustafa Kardeşime buradan tekrar teşekkürler; yaratıcılığını konuşturup gene pratik çözüm buluverdi. Aparatın teknik detayını kendisinin yazması daha uygun olur düşüncesi ile buraya yazmıyorum. Ancak eğer sabit bir noktadan devamlı atış yapılacak ise kullanım açısından gayet pratik. Yanında Gladiator DA haltetmiş :P 15 litre bu dile kolay. Bundan sonraki merhale, scuba bağlantısına 5'li 6'lı bir manifold oturtup (ikili çıkış zaten seri imalat mevcut ama kesmez !! g;$i ) tarım ilacı serpen traktör misali arkadaşlara dağıtım yapmak... 8o 8o
    Hele bir de bunun yanına, besleme şeridi halinde pellet de yükleyebilirsek değme gitsin.... (Yahu sonunda kurmalı silahları özleyeceğiz galiba).

    Booze arkadaşımım fotosunu koyduğu pellet pouch gayet pratik bir nesne. Benim hatırladığım kadarı ile esas İngiltere'de satılıyor ve fiyatı 17-19 Pound cıvarı. Bir zamanlar internette gördüğümde aklımı çelmişti ama nedense getirtmedim o zaman. Köselesi gerçekten çok kaliteli. Kesimi, dikişleri, zımbası vs. özenle yapılmış. Tasarım olarak da çok güzel: isterseniz boynunuza asabiliyorsunuz, pantolon köprüsüne iliştirebiliyorsunuz veya kemerinize takabiliyorsunuz. Pelletleri parmak uçları ile gayet kolay yakalamak mümkün. Küresel şekli, son pelletin bile kolaylıkla yakalanmasını sağlayacak şekilde.

    Havalı silah, göründüğü kadar sabit yatırımlı bir hobi olmanın dışına çıkıyor. ;confused;

    Polat abi artık yakın zamanda bizde bir kaç atış yapalım diyorum 100 metre üstü.
    Açıkçası ben 75 metrelerde ufak cam parçaları yada kapaklardan maximum zevk alıyorum ama olaya yabancı olmamak adına bir kaç çalışma yapmak istiyorum.

    Fatih Kardeş bir deneriz bakalım. Çalışırsak belki beceririz 100 metreyi.
    Hiç unutmam 2 yıl kadar önce idi , ilk silahım CFX Royal 22 ile yaklaşık 120 metre kadar uzaklıktaki 5 litrelik bir plastik bidona nişan alıp (tamamen kararlama bir "hold-over" ile) yaradana sığınıp tetiğe bastım. 1 saniye kadar sonra idi, hedeften "pat" diye bir ses duyduğumda inanamamıştım !!!
    Tabii tesadüfün daniskası.
    Neyse bir araya geldiğimizde bir yoklarız bakalım neler olacak.

    Polat abi uzak mesafeye sıfırlayabilmek için arka bileziğin altını desteklemek gerekiyor ^^ ters geliyor biliyorum ama, bunu yaşadığımdan biliyorum :rolleyes:

    Erdem kardeş haklısın aceleye geldi arka yerine ön yazıvermişim. Hatırlatmana teşekkürler.
    Esasında ben de hep aynı yöntemi kullandım tüm dürbünlerimde. Hatta biryerlerde nasıl yapılacağına dair açıklamalarım da olacak.